Politika

'Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor'

Erdoğan: Çok başlılığı ortadan kaldırıyor başkanlık sistemi. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. ABD’de seçimle geliyor.

04 Şubat 2011 02:00

T24 - Erdoğan: Çok başlılığı ortadan kaldırıyor başkanlık sistemi. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. ABD’de seçimle geliyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sisteminin Türkiye için faydalı olacağını açıkça dile getirdikten birkaç gün sonra, bu kez valilerin seçimle gelebileceği yorumunu yaptı. Milliyet gazetesinde yer alan haber şöyle:

Erdoğan “Çok başlılığı ortadan kaldırıyor başkanlık sistemi. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor” ifadesini kullandı. Önceki gün Kırgızistan gezisinden dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan,  ABD örneğini vererek özetle şöyle konuştu:
“Başkanlık sistemini parlamentoyu dışlayan bir sistem olarak görmüyorum. Orada farklı düşünüyorum. Başkanın her dediği olacak diye bir şey yok. Aksine orada ikili bir parlamento var. Hem Temsilciler Meclisi, hem Senato’dan geçecek. Mesela başkan harcamaları senatodan geçiriyor. Bizde bütçe Meclis’ten geçerken izin alıyoruz sonra bir daha parlamentoya uğramıyoruz. Çok başlılığı ortadan kaldırıyor başkanlık sistemi. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor. Memur atamaları da aynı. Bir Milli Eğitim il müdürü 12 defa gidip geliyor. Erzurum Milli Eğitim Müdürü hapse girdi, kefaletle çıktı idare mahkemesi kararıyla göreve döndü.”


‘Bypass edeceksin’ dedim

Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları için Erzurum’a gittiğinde isimsiz bir mektup aldığını belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yanıma valiyi alıp ismi geçen okula gittim. Okulun durumu çok kötüydü. Valiye sordum, ‘Malum zat geri döndü, her yere ulaşamıyoruz’ dedi. Ben de kendisine ‘Bypass* edeceksin, özel ekip kurup her yere ulaşacaksın’ talimatı verdim. Bizim derdimiz 15 gün tatilde veya yıl sonunda bakım onarımları yapıp okulları pırıl pırıl öğrencilere sunmak. Yoksa aldığın parayı repoya yatıracaksın değil.”


ABD’de kim kimi, nasıl seçiyor?

MERKEZİ YÜRÜTME

Başbakan Erdoğan’ın örnek gösterdiği ABD’deki Başkanlık sistemi federal devletler birliği üzerine oturuyor. Federal hükümet Anayasa ile tüm ülkeyi ilgilendiren konularda karar alıyor. Ancak kendi kanunları ve yetkileri olan eyaletler de Anayasa ile ters düşmemesi şartıyla kendi kendini yönetiyor. Eyalet içindeki herhangi bir durum ülkenin genelini ilgilendirdiği zaman bu kez federal hükümetin kararı öncelik taşıyor. Ancak buna da mahkemeler karar veriyor. 

BAŞKAN’IN SEÇİMİ: İki partili sistemin olduğu ülkede başkan adayları ön seçimlerde belirleniyor. Her iki parti için tüm eyaletlerde yapılan bu ön seçimlerde en çok oyu alan adaylar kendi partilerinin başkan adayı oluyor. Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti’nin adayları seçiciler kurulu (electoral college) adı verilen karmaşık bir sistemle seçiliyor. ABD vatandaşları başkanlık seçimlerinde oy verdiklerinde aslında başkan adayına değil o adayı destekleyen seçiciler kurulu üyelerine oy veriyor. 538 üyeli seçiciler kuruluna her eyalet, Kongre’deki temsilci sayısı kadar üye gönderebiliyor. Seçimlerden sonra bir defaya mahsus toplanan seçiciler kurultayı, başkanı seçiyor. 

BAKANLARIN SEÇİMİ: Yeni Başkan seçildiğinde kabinesini istediği gibi oluşturuyor. Atanan kişilerin seçilmiş olması gerekmiyor, uzmanlar, profesörler, bürokratlar bakanlık yapabiliyor.
BÜROKRATLAR: Yeni kabine üyelerinin her biri de kendi ekiplerini kurabiliyor. Bu kişilerin de seçilmiş olması şartı aranmıyor.  Seçilen her başkan ekibiyle, bürokratlarıyla birlikte göreve gelmiş oluyor. 


EYALETLERDE YÜRÜTME

VALİLERİN SEÇİMİ: Eyalet valileri halkın oylarıyla seçiliyor. Bazı eyaletlerde yardımcıları ya da bazı kabine üyeleri de oylarla belirleniyor. Diğer durumlarda vali kendi kabinesini kendi atıyor.  Nebraska dışında tüm eyaletlerde Temsilciler Meclisi (ismi değişebiliyor) ve Senato olmak üzere iki kanattan oluşuyor. Az nüfuslu eyaletlerde temsilciler part-time çalışabiliyor. Eyaletlerde yasama organına herkes seçimle geliyor.

BELEDİYELER: ABD’de kent, kasaba, beldelerin “mini hükümetlerden” oluşan yerel yönetimleri bulunuyor. Burada her birimin başındaki kişiler ve belediye meclisleri oylarla belirleniyor.

YARGI: ABD’de savcılar, yerel seçimler sırasında halk tarafından seçilirken, yargıçlar Başkan tarafından atanıyor, Senato onayı aldıktan sonra da görev başına geliyorlar.  Ülkenin en üst düzey mahkemesi Yüksek Mahkeme’nin 9 yargıcı ABD Başkanı tarafından atanıyor. Ömür boyu yapılan bu atamalar Senato tarafından onaylanıyor.  Eyaletler de ise sistem daha farklı işliyor. Her eyalet kendi yargıçını kendi kuralları çerçevesinde atıyor. Buna göre, eyalet yargıçları 4 eyalette vali tarafından atanarak, 23 eyalette bağımsız bir komisyon tarafından seçilerek, 23 eyalette ise seçmen oylarıyla göreve geliyor.  


ARTIK DOLMABAHÇE’NİN TAMAMINI İSTİYOR

Muharrem İnce (CHP Grup Başkanvekili): 1993 yılında Recep Tayyip Erdoğan il başkanıyken ‘başkanlık sistemi Amerikan emperyalizminin bir dayatmasıdır’ demişti. Kayıtlar, kitaplar ortadadır. O zamanki Recep Bey’e mi inanacağız şimdiki Recep Bey’e mi inanacağız? Ayrıca ayakta tuvaletini yapmayı yasaklayan, 19 Mayıs’ları kaldırmayı, çocukların karnesini ahiretteki karneyle kıyaslamayı marifet bilen, açılım konferansı düzenleyen bazı valilerin halktan oy alacağını mı zannediyor? Bu başkanlık sistemi değil sultanlık sistemi olur. Artık Dolmabahçe’deki 2 oda yetmiyor ona, tamamını istiyor. 

Faruk Bal (MHP Genel Başkan Yardımcısı): Başbakan’ın sözünü ettiği başkanlık sistemi olursa hiç kimse hukuka gidip hakkını arayıp dönemeyecek. Başbakan böyle bir düzen istiyor. Bunun adı dikta rejimidir. Başbakan ABD’yi görüp valilik seçiminden bahsediyor. Oradaki valiler ABD’deyi meydana getiren birleşik devletlerde yargı yetkisi kullanın kişilerdir. Başbakan bunu bilmiyor herhalde.


İKİ UZMAN GÖRÜŞ

Prof. Dr. Çağrı Erhan (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi): “Valilerin seçimle iş başına gelmesi Amerika’da mevcut bir durum. Valilerin seçilmesi devlet başkanı seçilmesi gibidir. Çünkü eyaletlerin her biri devlet hükmündedir. Savunma ve dış politika dışındaki ceza hukukundan, medeni hukuka kadar her düzenlemeyi kendi yapar. Bunların parlemento hükmünde bulunan yasama meclisleri vardır. Çünkü 13 farklı koloni-devlet bir araya gelip Amerika Birleşik Devletleri diye bir devlet kurmuşlar. Türkiye’de böyle bir durum var mı? Yani, tarihsel süreç birbirinden çok farklı. Türkiye’de uygulanması sağlıklı bir sonuç doğurmaz. Çünkü ülkelerin yönetim tarzını, o ülkelerin ekonomik, siyasi ve sosyal, tarihi gerçekleri belirler. Dolayısıyla başka bir ülkenin yönetim modelinin, diğer bir ülkede de aynı olumlu sonucu doğuracağını öngörmek mümkün değildir.”

Tarhan Erdem (KONDA Araştırma Şirketi): “Ben önceden beri başkanlık sisteminin sakıncaları olduğuna inanıyorum. Bu noktada Başbakan’ın görüşlerine katılmıyorum. Amerikan yönetim modelindeki durum farklıdır. Çünkü oradakiler vali değil bir çeşit devlet başkanıdır. Türkiye’deki durum ise bundan çok farklıdır. Ben yerel yönetimlere yetkiler verilmesini, halkın kendi yöneticilerini seçmesini uygun görüyorum. Ancak tek başına başkanlık sisteminin Türkiye için sakıncalı olduğunu düşünüyorum.”