Gündem

Bir ilde 12 servis şoförü çocuğa cinsel istismardan sabıkalı çıktı!

"O günden sonra servis şoförü olacak herkesin önce polis tarafından araştırılması kararlaştırıldı"

Karikatür: Hürriyet/Latif Demirci

08 Eylül 2017 12:14

İstanbul Ümraniye’de bir okulda çıkan çatışmayla gündeme gelen okul servisleri çocukların ne kadar güvende olduğu sorusunu akla getirdi.   Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek, nüfusu 1 milyon 400 bin civarında olan bir ilde, emniyetin araştırması sonucu 12 servis şoförünün cinsel istismardan sabıkalı çıktığını yazdı.

Hürriyet'te Deniz Zeyrek'in "Çocuklar ne kadar güvende?" başlığıyla (8 Eylül 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

İstanbul Ümraniye’de okul servisi şirketlerinin çalışanları çatıştı. Hürriyet’in 5 Eylül 2017 tarihli “Çocuklarımızı hangi mafya taşıyacak” manşeti durumun vahametini çok iyi özetliyordu.

Dün,  çatışmaya giren şirket çalışanlarından birinin “çocuk tacizcisi” çıktığını öğrendik. Yani, bir okul servisi işine “küçük çaplı bir mafya yapılanması”, ”silah”, “çatışma”, “ölü ve yaralılar” olması yetmiyormuş gibi bir de “çocuğa cinsel taciz”vakası eklendi.

Bir çırpıda 12 sabıkalı şoför

Eğitim çağındaki çocuklarımızın ne tür risklerle karşı karşıya olduğunu, ancak bu ve benzeri olaylarla ve arkasında yatan gerçeklerle yüzleştiğimizde görebiliriz.

“Cinsel taciz sabıkası olan biri nasıl okul servisi şoförü olur” diyor olabilirsiniz. Şimdi yazacaklarımı okuduktan sonra siz karar verin.

Yer, nüfusu 1 milyon 400 bin civarında olan bir ilimiz. İlin emniyet teşkilatı “okul polisi” uygulamasını titizlikle sürdürüyor. Dava dosyalarına da yansıyan olaya göre, bir okulun önünde devriye gezen okul polisi, öğrencileri indirdikten sonra kapıları kapatıp park yerine geçen bir servis aracının içinden çığlık sesleri geldiğini fark ediyor. Kapıyı açıyor ve servis şoförünün bir erkek çocuğu istismar etmeye çalıştığını görüyor.

Gözaltına alınan şoför evli ve iki çocuk babasıdır. “Çocuğa cinsel istismar” suçundan sabıka kaydı var. Şahsın ayrıca bir “pedofil” (sübyancı) olduğu tespit ediliyor. Sorguya bizzat giren il emniyet müdürünün talimatıyla şehirdeki bütün servis şoförlerinin sabıka kaydı taranıyor. 12 servis şoförünün “çocuğa cinsel istismar” sabıkası çıkıyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yazışmalar yapılıyor ve o günden sonra servis şoförü olacak herkesin önce polis tarafından araştırılması kararlaştırılıyor.

Tespit etmek yetiyor mu?

Bir yöneticinin hassasiyeti, bir polisin dikkati bir çocuğu kurtarmış, o ildeki 12 riskli şahsı yüzlerce savunmasız çocuktan uzaklaşmıştır. Ancak, suçüstü yapılan şahsın tutuklanması, sabıka kaydı olan 12 kişinin işlerinden el çektirilmesi sorunu çözmeye yetmiyor.

Neden yetmediğini, il emniyet müdürünün, pedofili konusunda profesyonelce hazırladığı çalışmadaki şu önemli tespitler gösteriyor:

- İşledikleri suçun cezası, sadece yakalandıkları olayla sınırlı kalıyor, cezanın infazından sonra takip edilmiyorlar.

- Yargı süreçlerinde, suçu işleyenlerin pedofil olup olmadığına dair Adli Tıp araştırması yapılmıyor.

- Pedofiller öğrenci servisi, kantin, okullarda temizlik işçiliği gibi çocuklara yakın olabilecekleri işlere bakıyorlar.

- Okul yakınlarındaki evleri tutuyorlar.

“Bir musibet bin nasihatten iyidir”derler ya..

Ümraniye olayının, bir milat olması, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için Aile, Ulaştırma, İçişleri, Milli Eğitim ve Adalet  bakanlıkları bir araya gelip gerekli koordinasyonu sağlamalı ve ortak bir strateji belirlemeli. Aksi takdirde “Servis kazası”, “Serviste ölüm”, “Servis kavgası” ve“Serviste cinsel istismar” gibi başlıklara konu olacak olaylardan kurtulamayız.

Faruk Çelik: Ben yanlış anlamayı düzelttim

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın “Erkek olan şimdi yolsuzluk yapsın” açıklamasına tepki gösteren selefi Faruk Çelik’le görüşüp, sözlerinin yanlış anlaşıldığını söylemişti. Bu konuyla ilgili pazartesi günkü yazımı okuyan Çelik, telefonla aradı ve şunları söyledi: “Ben yanlış anlamadım. Kamuoyu yanlış anladı. Sosyal medyada Bakan Bey’in beni suçladığı yorumları yapıldı. 20 saat bekledim. Kendisi düzeltsin istedim. O düzeltmeyince kamuoyundaki yanlış anlamaları ben düzelttim.”

Çelik, bakanlığı döneminde Fakıbaba’nın dikkat çektiği fatura yolsuzluğu nedeniyle 39 milyon liralık teşvik primine onay vermediğini ve çok suç duyurusunda bulunduğunu da sözlerine ekledi.