Gündem

Erdoğan: AKM'yi Gezi'de demokrasimize saldırmanın, esnafımızı yağmalamanın aracı haline getirdiler

"Üç tane köprü yapıldı boğaza, hakikaten güzelliğini bozmuşuz"

10 Şubat 2019 12:48

Yıkılan Atatürk Kültür Merkezi'nin temel atma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKM projesiyle ilgili olarak yalanlar söylendiğini ifade ederek, "Gezi olayları sırasında neler yaptıklarını, milletimizi nasıl aşağıladıklarını, terör örgütlerinin paçavralarıyla buradaki eski binayı nasıl kirlettiklerini hepimiz çok iyi biliyoruz, çok iyi hatırlıyoruz. Gezi'de Atatürk Kültür Merkezi'ni demokrasimize saldırmanın, esnafımızın malını mülkünü yağmalamanın, sokaklarımızı yakıp yıkmanın aracı haline getirdiler" dedi.

Öte yandan Erdoğan, konuşmasında kitaplarda ve süreli yayınlarda KDV oranının sıfırlanacağını duyurdu.

Ayrıca temel atma törenine Orhan Gencebay ve şarkıcı Sibel Can'ın da katıldığı görüldü.

Erdoğan'dan önce kürsüye çıkan Meclis Başkanı ve AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Binali Yıldırım, "A blok 2 bin 73 kapasiteli opera salonu, B blok tiyatro salonu. Sayın cumhurbaşkanım İstanbul tarihi, kültürel ve sanatsal kimliğine değer katacak bu eserle çok daha güzel olacak. Bitirildiğinde herkesin merakla geleceği, vakit getireceği, kültür-sanat etkinliklerinin hayata geçirileceği bir merkez olacak. Burada çok daha fazla zaman geçirme fırsatı bulacaklar. Sanatçılarımız sanatseverlerle yeniden kucaklaşacaklar" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Toplam yatırım bedeli 867 milyon lira olan AKM'nin İstanbulumuz ve tüm Türkiye için hayırlı olmasını diliyorum.

"Projede dünya standartlarının üzerinde bir opera salonu, 828 kişilik bir tiyatro salonu, solist ve orkestra çalışma odaları, kayıt stüdyosu, sanat galerileri, sergi salonları, millet kıraathaneleri yer alıyor. Bu proje her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde hazırlandı. 

"Eski binayı kendi marjinal ideolojilerinin sembolü olarak görenler projemizi engellemek için çalıştılar. Projeyi sokakları karıştırarak sabote etmeye çalıştılar. AKM'nin yerine AVM, cami yapacağımız, ismini değiştireceğimiz gibi olmadık yalanlara başvurdular. 2007 yılından itibaren farklı kurumların yaptığı incelemeler eski binanın kullanılamaz olduğunu ortaya koymuştu. Depremden sonra kullanılamaz durumdaydı. İncelemeler eski binanın depreme dayanıklılık bakımından gecekondudan farkı olmadığını göstermişti. Eski bina İstanbul'un beklentilerine cevap vermiyordu.

"Jakoben zihniyete karşı dikilmiş bir zafer anıtı olacak"

"Bir dikili ağaçları yok işleri güçleri engellemek. Ne bilimsel veriler, ne raporlar ne de diğer gerçekler yegane temeli provokasyon olanları ikna etmeye yetmiyor. Kültür sanat hassasiyetiyle değil ideolojik bağnazlıkla hareket ediyorlar. Üzüm yemenin değil bağcıyı dövmenin peşindeydiler. Bu sözde sanatseverlerin Gezi olaylarında neler yaptıklarını milletimizi nasıl aşağıladıklarını terör örgütlerinin paçavralarıyla buradaki eski binayı nasıl kirlettiklerini hepimiz çok iyi biliyoruz, çok iyi hatırlıyoruz. Gezi'de Atatürk Kültür Merkezi'ni demokrasimize saldırmanın, esnafımızın malını mülkünü yağmalamanın, sokaklarımızı yakıp yıkmanın aracı haline getirdiler. Burada, bu meydanda yaşadık bunları. Ne yapacaktır seyir mi edecektik. Oraya teröristlerin resimlerini astılar. 'Zulüm 1453'te başladı' diye yazarken buradaki eski binayı bahane olarak kullandılar. Biz ne Gezi vandallığında ne de sonrasında bunların tehditlerine boyun eğmedik. Sokak teröristlerine rağmen ülkemize yakışır eser kazandırmak için yola devam ettik, durmadık. İşte biz de bugün hep birlikte 10 yıllık bir sabrın meyvesini topluyoruz. Yüklenici firmayla kararlı bir şekilde 2 yılda burayı bitireceğiz. Burası bir kültür merkezi değildir, son 5 yıldır milli iradeye kast eden vatan, millet düşmanlarına verilmiş en güzel cevap olacak. İstanbul kendini bu projede bulacak. AKM milletin değerleriyle, inancıyla insanımızın tarihi ve kültürüyle kavgalı jakoben zihniyete karşı dikilmiş bir zafer anıtı olacaktır.

"Üç tane köprü yapıldı boğaza, hakikaten güzelliğini bozmuşuz"

"Nuri Demirdağ, Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak Boğaz Köprüsü projesinin etütlerine başlar. 1934’e ABD’nin en büyük çelik şirketiyle anlaşarak üstünden tren geçen projeyi tamamlar. Proje, Gazi Mustafa Kemal’e sunulur ve Gazi çok beğenir. Gereğinin yapılması için hükümete iletilir. Dönemin bayındırlık bakanı, boğazın güzelliğini bozar diye projeyi reddeder. Demek ki, 3 tane köprü yapıldı şimdi boğaza, boğazın hakikaten güzelliğini bozmuşuz. Bunları anlamak mümkün değil. Herhalde biz de, Binali Bey, bozmasın diye boğazın altına soktuk bu işi. Marmaray da Avrasya Tüneli de boğazın altından geçiyor.  İstediğinizden geçin. İnönü de projenin hayata geçirilmesine mani olur. Bütün bu sabotajlar Gazi’nin irade ve arzusuna rağmen yapılır. Menderes, Demirdağ’ın projesine sahiplenir. Boğaza 9 ayrı yerden köprü yapmanın raporunu alır. Darbeden 2 gün önce de uluslarası bir firma ile sözleşme anlaşır. 27 Mayıs olunca köprü projesi de rafa kaldırılır.

"İstanbul kendisini bu projede bulacaktır. Türkye'yi karanlığa mahkum etmeye çalışanlara karşı ülkemizi aydınlık yarınlara kavuşturmayı temsil eden bir eser yaptık. Ülkemiz cumhuriyet tarihi boyunca ne zaman hamle yapmaya, prangalarını yıkmaya çalışsa karşısında bu zihniyeti bulmuştur.

"40 yılı aşkın siyasi hayatımız boyunca sözde elit, lünpen kişilerin hedefi olduk. Sadece AKM'de değil Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi tüm projelerimizde belirli kesimlerin saldırısına uğradık. Buradan bir müjde daha vereyim Rami Kışlası'nı İstanbul'un en büyük kütüphanesi olacak. Rami Kışlası'nda 6 milyon ciltlik bir kütüphane açacağız. Türkiye'yi kendi malı gibi gören kimi çevreler yatırımlarla ilgili gösterdiği rahatsızlığı sanat ve kültür alanında da göstermiştir. Kendi kalıpları dışında hiçbir sanat tarızının varlığına katlanamıyorlar. Sanat hoşgörünün aracıdır.

"Kitapta ve süreli yayınlarda KDV oranını sıfırlanacak"

"İki hafta sinema sektöründeki sorunları çözdük. Şimdi bir müjde daha veriyorum. Bu hafta Meclis'te görüşülecek bir kanunla kitapta ve süreli yayınlarda KDV oranının sıfıra düşürülmesi uygulaması, hem yayıncıları hem satıcıları kapsayacak şekilde genişletiliyor. Artık kitapta, dergide, gazetede KDV olmayacak. 

Artık hiç kimse, hiçbir kesim kültür ve sanatta ülkemizi vasata mahkum edemeyecek. Sanat ve sanatçı istismarını siyasetlerinin aracı görenler, Türkiye'nin kültür ve sanat hayatını körleştiremeyecek."