T24 - Diyarbakır'da görülen Mardin KCK davasında sanıklar Kürtçe konuşunca mahkeme heyeti tutanaklara, "Mahkememizin anlamadığı Kürtçe diliyle beyanda bulundukları kaydı" ifadesini geçti.
Mardin'de KCK/TM yapılanması altındaki "Demokratik Kent Meclisi"nde faaliyet yürüttükleri için "terör örgütü üyesi olmak" iddiasıyla yargılanan sanıklardan, Mardin Bağımsız Milletvekili Gülser Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın katıldığı duruşma, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 22 sanıklı davanın diğer sanıkları duruşmaya gelmedi. Mahkeme heyeti, duruşmada gizli tanık "İzmirli"nin alınan beyanını okuyup, dosyaya ekledi.
Gizli tanık: Seçimlerde adayları Kent Meclisi belirledi
Gizli tanığın beyanlarında, katıldıkları Özgür Yurttaş Hareketi toplantılarının daha sonra KCK/TM toplantısı olduğunu fark ettiklerini belirttiği anlatıldı. Bu nedenle hareketten uzaklaştığını anlatan gizli tanık "İzmirli" ifadesinde şunları ileri sürdü:
"Toplantılar, genellikle kapatılan DTP'nin il ve ilçe başkanlıklarında yapılırdı. Toplantının olduğu yere 'Özgür Yurttaş' diye yazı asıyorduk. Katılımın çok olması için parti üyeleri ve yöneticilerinin katılma zorunluğu vardı. Fakat toplantıyı yöneten kişi, ne partinin yöneticisi ne de üst derece bir yönetici değildi. Kent Meclisi adı altındaki oluşum, Mardin'de her şeyin başı haline geldi. 2009 yerel seçimlerinde adayları bu meclis belirledi. Bu meclisin yöneticileri oylamayla değil, seçimsiz üstten atanırdı."
'Gizli tanık Hayırlı'nın ifadesi hazır edilemedi'
Mahkeme heyeti, diğer gizli tanık Hayırlı'nın ise hazır edilemediği gerekçesiyle ifadesinin alınamadığını bildirdi.
'Bilinmeyen dil, mahkememizin anlamadığı dil oldu'
Cumhuriyet Savcısı, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, iddia makamının talebi üzerine sanıklara söz hakkı verdi. Sanıklar, Kürtçe konuşmaya başlayınca, mahkemeye heyeti, tutanaklara, "mahkememizin anlamadığı Kürtçe diliyle beyanda bulundukları görüldü" diye yazdırdı.
Tutuklu sanıklardan milletvekili Yıldırım ise Türkçe yaptığı savunmasında, "Burada bulunan insanların hiçbir şekilde örgütsel bir yönü olmadığını, silahları olmadığı, siyasi kişilikler olduğunu, haksız bir dava ile karşı karşıya kaldığımız düşüncesindeyiz" dedi.
Sanık avukatlarının tahliyeye ilişkin taleplerinin ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
