Gündem

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: O rapor TÜBİTAK'a ait değil

Fikri Işık, Balyoz Davası'nda delil olarak kullanılan 5 no'lu hard diskin zaman ayarında oynama yapıldığına dair bilirkişi raporunun TÜBİTAK'a ait olmadığını söyledi

29 Ocak 2014 12:09

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Balyoz davasın'da delil teşkil eden, 5 no'lu hard disk ile ilgili bilirkişi raporuna ilişkin, "TÜBİTAK raporu olarak geçiyor ama TÜBİTAK'ta çalışan bir uzmanın bilirkişi raporudur, TÜBİTAK raporu değildir. TÜBİTAK'ın altında kurumsal olarak imzası yoktur" dedi.

Bakan Işık, Portekiz Eğitim ve Bilim Bakanı Nuno Crato ve beraberindeki heyetle Bakanlık Toplantı Salonu'nda görüşmesinin ardından, Türkiye ile Portekiz Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşmasını imzaladı. Bir gazetecinin, "TÜBİTAK uzmanlarınca Balyoz davasında 4 yıl aradan sonra farklı bilirkişi raporu hazırlandığının" ifade edildiğini belirterek, bu konudaki görüşünü Işık 

TÜBİTAK'ın Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanındaki en önemli kurumu olduğunu, mahkemelerin bilim ve teknolojiyle ilgili ihtilaflı konuların çözümünde bilirkişi listesi istediğini, kurumun da her yılın başında söz konusu listeyi gönderdiğini söyledi.

 

'TÜBİTAK'ta çalışan uzmanın raporu, TÜBİTAK raporu değil'

 

Hakimin herhangi bir davada, herhangi bir ihtilafın çözümü noktasında istediği bilirkişiyi tayin ettiğini ifade eden Işık, şunları kaydetti:

"Bilirkişi belirlendikten sonra kişinin görüşü, düşüncesi, vereceği rapor kesinlikle TÜBİTAK'tan bağımsız. Yani TÜBİTAK raporu olarak geçiyor ama TÜBİTAK'ta çalışan bir uzmanın bilirkişi raporudur, TÜBİTAK raporu değildir. TÜBİTAK'ın altında kurumsal olarak imzası yoktur. Dolayısıyla bunun, TÜBİTAK'ın kurumsal olarak verdiği bir rapor olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Bilirkişi incelemesini yapıyor, inceleme sonucunu mahkemeye bildiriyor. Mahkemeye bildirirken TÜBİTAK'ın antetli kağıdını kullanması dahi yasak.

Sadece TÜBİTAK'ın araştırma alt yapısını, teknolojisini kullanıyor. Ama TÜBİTAK'ın bilirkişi raporunda etkisinin olması, yönlendirme yapması ve herhangi bir telkinde bulunması mümkün değil. Gündemdeki olayla ilgili TÜBİTAK'ın 4 yıl önce verdiği rapor, 19 adetlik CD ile ilgili. Zannediyorum 3 kişilik bilirkişi heyeti incelemiş bunu, TÜBİTAK incelememiş. Yapılan inceleme TÜBİTAK adına yapılan inceleme değil. 19 CD ile ilgili sonradan ekleme olmadığına yönelik rapor verilmiş.

2014'te verilen raporda ise bir hard disk incelemesi yapılmış. Hard disk incelemesine daha sonradan eklemeler olduğuna yönelik görüş ifade edilmiş. Bu, TÜBİTAK'ın kurumsal görüşü değildir, inceleme TÜBİTAK'ın kurumsal incelemesi değildir. Tamamen Türkiye Cumhuriyeti yasalarından kaynaklanan bilirkişilik müessesinde çalışan 3 bilirkişinin kendi kanaatidir, raporudur. Bunun yorumu da bizim açımızdan doğru değil. Çünkü bilirkişinin raporu kendisini bağlar, kurumu bağlamaz."

 

'TÜBİTAK raporu olarak sunmayın'

 

Hassasiyetle üzerinde durdukları noktanın Türkiye markası olan, dünyada da önemli saygınlığı bulunan TÜBİTAK'ın, bu tip tartışmalı raporlarla gündeme gelmemesi olduğunu ifade eden Işık, "Bizim basın mensuplarından ricamız, TÜBİTAK raporu olarak değil de TÜBİTAK'ta çalışan bilirkişilerin raporları diye sunmanız, hem kurumun korunması hem de kamuoyunun doğru bilgilenmesi açısından daha iyi olur" dedi.

 

'Sorumluluk benim omuzlarımda'

 

Delillerin geçmişe dönük yeniden incelemesiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Işık, şunları kaydetti:

"Bunlar bizim hukuk sistemimizde tek tek tanımlanmış. 'Kişinin masumiyetine yönelik daha önceden görülmeyen deliller ortaya çıkmışsa, bu hukuk içinde tekrar değerlendirilebilir' diye hukukta genel prensipler var. Daha öncede uygulamaları olmuş. Ben hukukçu değilim, bu konulara hukuken yorumla ehliyetini kendimde görmem. Ama esas olan insanların masumiyetidir. Bu konuda lehte delil varsa, mahkemeler bunları kanun ve mevzuatlar çerçevesinde değerlendirir, sonuca varır."

Söz konusu raporun, kurumun raporu olmadığına dikkati çeken Işık, şöyle devam etti:

"Bu bir kurum raporu olsaydı, bu soruları gönül rahatlığıyla cevaplayabilirdim. Çünkü sorumluluk bakan olarak benim omuzlarımda. Ama bu bir kurum raporu değil, bilirkişi raporu. 4 yıl önce mahkeme bilirkişi heyetinden rapor istemiş, rapor çıkmış. 4 yıl sonra farklı bir hard disk incelemesini, belki aynı konu olabilir, yine bilirkişiden mahkeme istemiş, bilirkişi tekrar rapor yazmış. Bunun kurumla ve bakanlıkla ilişkili durumu yok. Buradaki konjonktürel yorumları uygun bulmuyorum."

İlgili Haberler