12 Mayıs 2025 18:14
Güncelleme: 12 Mayıs 2025 18:22
Bilgi Üniversitesi öğrencileri, rektörlüğün “Deprem ve olaylar nedeniyle” diyerek bahar festivalinin iptal edilmesini üniversite rektörlüğü önünde protesto etti. Kampüste bulunan Çağdaş Sanatlar Müzesi (ÇSM) önünde toplanan öğrenciler sloganlarla rektörlük binasına yürüdü. Rektörlük önünde basın açıklamalarını okuyan öğrencileri “Biz, öğrenci olmanın yalnızca derslere girip çıkmak değil; yaşam alanlarımız, söz hakkımız, birlikte üretme irademiz olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından oturma eylemine başlayan öğrenciler sırayla üniversiteden bekledikleri “Kampüsteki Espressolab kapatılsın yerine kütüphane açılsın” ve “Okulda bakımını üstlendiğimiz hayvanlar için kulüplere maddi destek” gibi taleplerini dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Ege Yazgan öğrencilerle yaptığı toplantıda festival iptali kararının kesin olduğunu “Provokasyon olur başına bir şey gelirse ben bunun sorumluluğunu üstlenemem, benim kararım kesindir” ifadeleriyle dile getirdi.
Bilgi Üniversitesi her sene mayıs ayında düzenlenen Springfest’ adındaki bahar festivalini iptal etti. Rektörlüğün öğrencilerle yapılan ilk görüşmede, üniversitenin kuracağı sahanenin yanı sıra, ögrencilere ait bağımsız bir sahne daha tahsis edileceği söylendi. Yapılan ikinci görüşmede öğrencilere verilecek sahne iptal edildi, üçüncü görüşmede “Deprem ve olaylar nedeniyle” denilerek festival tamamen iptal edildi. Üniversitenin öğrencileri kararı protesto etmek için rektörlüğe yürüdü; rektör, öğrenciler ile toplantı yaptı.
İptal edilen festival nedeniyle öğrenciler kampüste yer alan Çağdaş Sanatlar Müzesi (ÇSM) önünden “Can Holding gidecek, biz kalacağız”, “Festival hakkımız söke söke alırız” ve “Festival bizimdir, bizim kalacak” sloganlarıyla rektörlük binasına yürüdü. Yürüyüşün ardından bina önünde oturma eylemine başlayan öğrenciler, üniversite rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan’ı aşağıya çağırdı.
Rektörü beklerken taleplerini sıralayan öğrenciler şöyle konuştu:
“Bahar festivali yapılsın, mimarlık fakültesi öğrencilerine maddi destek verilsin, tuvaletlere peçete sağlansın, öğrencilere 1 öğün yemek verilsin, çoğu vakıf üniversitesinde olan yurt öğrencilere sağlansın, rektörün daha ulaşılabilir olması, kampüs 7/24 açık olsun, servis araçları geri gelsin istiyoruz”
Öğrencilerin toplantı yaptığı rektör Prof. Dr. Ege Yazgan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Oradan başınıza bir şey gelirse bunun sorumluluğu bende. Canınıza bir şey olursa başınıza bir şey gelirse bu benden bilinir. Ben bunun vicdani sorumluluğunu taşıyamam
Provokasyon olur başına bir şey gelirse ben bunun sorumluluğunu üstlenemem. Ben bu sorumluluğu ve bu riski almak istemiyorum. Orada olabilecek şeyleri bana anlattılar. Yanlış karar da vermiş olabilirim ama kararım bu. Kusura bakmayın.
Provokasyon olma riski var denildiği andan itibaren ben sorumluğunu alamam. Bunun için beni protesto edecekseniz edin ama ben bu riski almıyorum.
Ortalıkta olan hadiseleri ve insanların ne kadar gergin olduğunu biliyorsunuz. Bu konuda ben kararımı verdim ve benim kararım kesindir.
Bahsettiğiniz taleplerin geriye kalanı mütevelli heyetin yetkisi dahilinde. Benim sorumluluğum o noktada bulunmuyor. Ben çok çaba gösteriyorum mütevelli heyeti işe yapılan toplantılarda. Tek başıma mücadele veriyorum.”
“Dikkat dikkat öğrenci konuşuyor, evet müşteri değil öğrenci!”Rektörlüğün önünde basın açıklamalarını okuyan öğrenciler şu ifadeleri kullandı: “Öğrenciyiz biz. Shuttle’ını elinden aldığınız, kantini çok gördüğünüz, ucuz yemeği lüks saydığınız öğrenci. Her yıl enflasyonun üstünde yapılan zamlarla ailesinin geçimini, kendi eğitim hakkını zora soktuğunuz öğrenci. Şimdi de diyorsunuz ki: “Festivalinizi de alacağız.” Ama bu kez unuttuğunuz bir şey var: Öğrenci artık uyandı. Shuttle istediğimizde, ucuz yemek, kantin dediğimizde görmezden gelmeyi alışkanlık edinmiş bir anlayışla artık baş başa değiliz. Çünkü şimdi dayanışmamız var. Mimarlıktan hukuka, iletişimden mühendisliğe; ideolojisi, kimliği ne olursa olsun, görünmez bir gönül bağıyla birbirine kenetlenen öğrencilerin oluşturduğu Bilgi Öğrenci Dayanışması var. Artık biliyoruz: Birimizin hakkı gasp edilirse, diğerimiz onun yanında dimdik durur. Bu saatten sonra ne festivalimizi veririz, ne gençliğimizi. İlk görüşmede öğrencilere ait bağımsız bir sahne verileceği söylendi, kabul ettik. Hazırlıklara başladık. Mabel Matiz’den Manifest’e uzanan isimlerle temas kurduk. İkinci görüşmede verdiğiniz sahneyi geri aldınız, var olan sahnenin yalnızca yarısını sundunuz. ‘Bir alanımız olacak’ diye kabul ettik. Ancak ne olduysa üçüncü görüşmede oldu. Öğrencinin karşısında konumlanmayı alışkanlık haline getiren okul yönetimi, bu festivali iptal etmeyi seçti. Yalnızca müzik değil, öğrencinin söz hakkı da susturulmak istendi. O sahne bizim için sadece bir eğlence alanı değildi. O sahne, arkadaşlarımız Mehmet Efe Erdoğan ve Arda Öğüşlü için sesimizi yükselteceğimiz yerdi. Haksız tutukluluklara, hukuksuz kararlara karşı direneceğimiz bir alandı. Belli ki birileri bu seslerden korktu. Buradan onlara sesleniyoruz: Korkmayın, cesaret alın! Onların direncinden, kararlılığından bir parça da siz taşıyın! Biz, öğrenci olmanın yalnızca derslere girip çıkmak değil; yaşam alanlarımız, söz hakkımız, birlikte üretme irademiz olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz. Santralİstanbul’dan Boğaziçi’ne bir selam gönderiyoruz: Biliyoruz, Taşoda iptaliyle bizden önce susturulmak istenenler vardı. Ama unuttukları bir şey var: Bu sesler susturulamaz. Bu dayanışma durdurulamaz. Üniversitelerde yaşanan festival iptallerinin münferit olmadığını biliyoruz. Bu baskılar tesadüf değil, sistemli bir susturma çabasının parçası. Bu sebeple tüm üniversitelerden sıra arkadaşlarımızla omuz omuzayız, dayanışma içindeyiz. YÖK, polis, medya; bu abluka mutlaka dağıtılacak! Dağıtılana kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Ne festival hakkımızdan ne dayanışmamızdan ne de mücadelemizden vazgeçmiyoruz! Okul yönetimini, festival iptali kararından derhal dönmeye davet ediyoruz. Ve tekrar ilan ediyoruz: Kampüslerden başlayan bu mücadele, bu ülkenİn her köşesİnde adalet ve özgürlük egemen olana kadar sürecek! YAŞASIN ÖĞRENCİ DAYANIŞMASI!” |
© Tüm hakları saklıdır.