Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta meydana gelen patlamaya düğün fotoğraflarının çekimi sırasında yakalanan Israa Seblani ve eşi Ahmad Subeih yaşadıkları anları anlattı. Seblani patlama anı hakkında "O anları atabilecek kelime yok" derken Subeih de patlamanın etkilerini "Ertesi gün kalkıp şehrin halini gördüğümde hâlâ hayatta olduğumuza şükrettim" sözleriyle aktardı.
Sputnik'te yer alan habere göre, Lübnanlı 29 yaşındaki gelin Israa Seblani düğün hatırası için gelinliği ile kamera karşısına geçtiği esnada Beyrut'taki şiddetli patlama meydana geldi. ABD'de doktor olarak çalışan ve düğünü için memleketine geldiğini anlatan Seblani, üç haftadır yoğun hazırlıklar yaptıklarını ve o gün çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Seblani, video çekildiği sırada patlama sesini duyduğunu belirterek, "O anı anlatabilecek bir kelime yok. Şoka girmiştim, ne olduğunu anlamadım. Ölecek miyim? Nasıl öleceğim? diye düşünmeye başladım" dedi. Seblani patlamanın ardından yaptığı ilk şeyin etrafta gördüğü yaralı insanlara yardım etmek olduğunu söyledi.
Beyrut'ta iş insanı olan 34 yaşındaki Ahmad Subeih ise, yıkıcı patlamanın sesinin tarif edilemez olduğunu söyleyerek "Hâlâ şoktayız. Hayatımda daha önce hiç böyle bir ses duymamıştım" diye konuştu.
"Ertesi gün kalkıp şehrin halini gördüğümde hâlâ hayatta olduğumuza şükrettim" diyen Subeih, patlamanın ardından kendilerini toparlamaya ve evlilik kutlamalarına devam etmeye çalıştıklarını söyledi. Eşinin kendisini devam etmeleri için motive etmeye çalıştığını anlatan Seblani, "'Neden olmasın, devam ediyoruz' dedim. Anı yaşamıyor gibiydim, yüzüm gülümsüyordu, dudaklarım gülümsüyordu ama kendimde değildim. Sonra akşam yemeğine gittik" dedi.
Seblani, kaldıkları otele gittiklerinde odalarının da darmadağın olduğunu gördüklerini ifade ederek şöyle dedi: "Ben, eşim ve fotoğrafçının zarar görmeden nasıl kaçtığımızı bilmiyorum, Tanrı'ya şükrediyorum. Bu bile tek başına beni iyimser hissettiriyor ve kutlamamız için neşeli olmamı sağlıyor."