Taksim Polis Merkezi'nde 7 Haziran'da gözaltında gördükleri işkence nedeniyle biri beyin kanaması geçiren 3 genç için İHD, karakol önünde basın açıklaması yaptı. Polisler, Murat Şalcı'nın beyin kanaması geçirmesini, kayıtlara, "kafasını yere vurarak kendine zarar verdi" biçiminde geçmişti. Nijeryalı Festus Okey de aynı merkezde vurularak ölmüştü.
Taksim Polis Merkezi Amirliği önünde toplanan İHD üyesi 9 kişi, "Beyoğlu'nda işkenceye son" yazılı pankart açtı. Grup adına bir açıklama yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, 7 Haziran'da saat 01.00 sıralarında, güven timi polislerinin, Beyoğlu'nda bir başka grupla kavga eden Murat Şalcı, Mervan Kurt ve Ahmet Usal'a görev sınırlarını aşarak saldırdıklarını iddia etti.
Murat Şalcı'nın yediği dayak nedeniyle beyin kanaması geçirdiğini belirten Efe, Taksim Polis Merkezi Amirliği'ne götürülen Ahmet Usal'ın da yol üzerinde ara sokaklara sokularak darp edildiğini, getirildiği emniyet binasında da aynı şekilde işkenceye varan uygulamalara maruz kaldığını söyledi.
Murat Şalcı'nın götürüldüğü Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde polis tehdidiyle yeterli bir muayeneye tabi tutulmadığını da dile getiren Ümit Efe, Şalcı'nın, sabaha karşı ikinci muayenesinde beyin kanaması teşhisiyle hastaneye yatırıldığını ifade etti.
Murat Şalcı, Mervan Kurt ve Ahmet Usal'ın gözaltında tutulduğu karakolda başlarından geçenleri aktaran Efe, "Her zaman olageldiği gibi polisler saldırıya uğrayanların kendileri olduğu yönünde gerçeğe aykırı tutanak tutmuşlar, mağdurları polise mukavemetten şüpheli olarak adliyeye getirmişlerdir. Emniyet kayıtlarında, olay, gençlerin polise küfür ederek saldırdığı, zor kullanılarak gözaltına alındıkları sırada adı geçen kişinin, Murat Şalcı'nın 'kafasını yere vurarak kendisine zarar verdiği' şeklinde yer aldı. Savcılık Mervan Kurt ve Ahmet Usal'ın yüzlerinden, hal ve hareketlerinden anlaşılan darp olayını sorgulamadan, tedavi altında olduğu için adliyeye getirilemeyen Murat Şalcı'nın başına neler geldiğini araştırmadan, şüphelileri serbest bırakmıştır. Konu ancak derneğimiz avukatlarının takibi sonucu adli makamlara intikal etmiş, işkenceci polisler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur" diye konuştu.
İşkence olaylarına karışan polislerin idari ve adli birimlerce korunmasının, Türkiye'de insan haklarının tehdit altında olduğuna dair ilk elden sayılabilecek uygulamalardan biri olduğunu vurgulayan Efe, "Bütün bu gerçeklerin yanı sıra, özel olarak belirtmek gerekirse, Beyoğlu bölgesi halen Türkiye'de en yoğun işkence ve insanlık dışı muamelenin uygulandığı bir alandır. Bu bölgeye acilen el atılması, işkencenin, keyfiliğin üzerine gidilmesi zorunluluk haline almıştır" şeklinde konuştu.
İHD avukatlarından Fazıl Ahmet Tamer ise Murat Şalcı'nın dün hastaneden taburcu edildiğini hatırlatarak, Şalcı'nın 4 ay boyunca müşahede altında tutularak takip edilmesi gerektiğini söyledi. Tamer, müvekkilleri için, gece saatlerinde Taksim Polis Merkezi Amirliği'ne geldiklerinde sürekli insan çığlıkları duyduğunu, bunun nedenini sorduğunda ise "kendi kendilerine bağırıyorlar" şeklinde cevap aldığını belirtti. Fazıl Ahmet Tamer, bu nedenle birçok avukat arkadaşının buraya gelmek istemediğini de sözlerine ekledi.
İHD üyeleri açıklamanın ardından "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" şeklinde slogan atarak protestolarını sürdürdü.
Festus Okey de orada ölmüştü
Taksim Polis Merkezi, benzer olaylarla da daha önce sık sık kamuoyunun gündemine geldi. Nijeryalı Festus Okey, 20 Ağustos 2008'de Taksim Polis Merkezi'nde vurularak öldürüldü. 10 Ağustos 2008'de yine Taksim Polis Merkezi'de dövülüp yola atılan Mehmet Nezir Çirik'in dalağı alındı. 8 Haziran 2008'de Taksim Polis Merkezi'nde dövülen Sezai Yakar'ın burnu ve eli kırıldı. 6 Mayıs 2008'de Ferhat Yalçınkaya tahta coplarla dövüldü, yüzüne sprey sıkılıp Yedikule'ye atıldı.
2009 yılında da avukat Ümit Ulaş ve bir stajyer avukat, kendilerini durduran polise kimliğini sordukları için Taksim Polis Merkezi'nde dövülmüş, bu nedenle baro tarafından karakol önünde protesto düzenlenmişti.
02 Kasım 2011'de yine aynı karakolda diş hekimi Mehmet Çavdaroğlu işkence gördü ve 16 polis bu nedenle yargılandı. Taksim Polis Merkezi'nde son olarak geçtiğimiz Mart ayında, bir gece kulübündeki kimlik kontrolü sırasında gözaltılan alınan kadın tecavüze uğradı. Tecavüz ettiği iddia edilen komiser yardımcısı tutuklandı.