Beşiktaş Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Kara Kartallar'ın başına geçtiğine zorluklarla karşılaşacağını bildiğini söyleyerek, "Ben gül bahçesine gelmedim" dedi.
Avcı, A Milli Takım’da yakalanan başarıdan, Beşiktaş’ın güncel durumuna kadar önemli açıklamalarda bulundu. Avcı, beIN Sports’a verdiği özel röportajda sözlerine geçirdiği rahatsızlık hakkında bilgi vererek başlarken, “Sağlığım çok iyi. Antrenmanda aktif şekilde bulunabiliyorum, daha rahat uyuyabiliyorum. Ufak tefek halsizlik var o da normal seyrediyor. Milli aranın olması biraz daha dinlenmemizi sağladı” ifadelerini kullandı.
"Forvete alternatif düşünüyoruz…"
Burak Yılmaz’a yardımcı olacak bir futbolcu transfer etmek istediklerini kaydeden Avcı, “Forvete alternatif düşünüyoruz, saklamaya gerek yok. Güven Yalçın geçen sene kulübün devamlı oyun sirkülasyonundan dolayı çıkmış bir oyuncu devre arasında. Potansiyeli var, yük fazla gelmiş olabilir. Bu deneyime sahip değil. Kenarda da, santrfor da, yardımcı forvet de kullanabiliyorsun. Geçen sene parçalı bulutlu oynamış bir Umut Nayir’dan bahsediyoruz. Gelişime açık, Galatasaray maçında bize büyük yardımı oldu. Bir tane oyuncu, Burak’ı da rahatlatabilir. Yerli mi, yabancı mı, bakacağız. Hangisi doğru olursa artık” dedi.
2 oyuncu alabileceklerini söyleyen teknik adam, “Transfer için aklımdaki rakam 2 ama kulübün düşüncesi önemli. Bir santrfor, bir de kenar oyuncusu. Şu anda mevcut ve acil gözüken bu. Başka değerlendirmelerimiz de olacak, kazanarak devam etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Bizde her şeyden var"
A Milli Takım’ın EURO 2020 Elemeleri’nde gösterdiği performansa değinen tecrübeli teknik direktör, “Jenerasyonun bir bölümünü tanıyorum milli takımda çalışmış olmamdan. Genç yaşta uluslararası maç oynama sayısı çok arttı. Gittikleri ülkelerde olsun, milli takımımızda olsun. Bizde her şeyden vardır, duygular da vardır. Hedeflerinin olması çok önemli. Bugün itibarıyla baktığınızda sahanın içinde; o heyecanı, o coşkuyu, o bütünlüğü görüyorsun. Bu jenerasyonunun yaş ortalaması ufak ama uluslararası maç oynamış olmaları büyük tecrübe kazandırdı onlara” şeklinde konuştu.
"Üç büyükler de istedi, Beşiktaş’ı tercih ettim"
Avcı, 'Üç Büyükler’den de teklif aldığını söyledi ve “Ben gül bahçesine gelmedim, zorlukları biliyordum ama gelirken hem ben tercih edildim, hem de tercih ettim. Başka alternatifler de vardı. Beni Beşiktaş’a getiren kriter, Başakşehir’de seyirci ve geçmişi, tarihi olmamasına rağmen oynattığım oyundur. O takımda büyük takım oyunu oynattığım için tercih edildim 3 büyük takım ve birçok takım tarafından” dedi. Avcı ayrıca Beşiktaş’ı tercih etme sebebini ise “Bu takımlar beni tercih etti ve ben de bu sene itibariyle, karşılıklı olan sevginin, saygının tarafındaki ve beni hayallerime götürecek durumu tercih ettim. Beni en çok stadımızdaki ortam heyecanlandırıyor. O başka bir duygu. 40 bin kişiyle oynamak, kazanmak, seyircinin o tutkusu… Beşiktaş taraftarının tutkusunu hiçbir yerde göremedim” ifadelerini kullandı.
Ömer Güvenç’in “Hocam şimdi iyi oyuncular var takımda. Ama kötü oynuyorlar. Oyununu büyük bir keyifler izlediğim bir Oğuzhan var. Ama Oğuzhan gibi oynamıyor. Adem Ljajic var. Ve bunlar skora katkı eden oyuncular. Neden?” sorusuna Avcı şu geniş cevabı verdi:
“Şimdi bahsettiğin oyuncular, benim çok keyif aldığım, benim futbola bakış açıma çok keyif veren futbolcular. Seyirciye de keyif veren, estetik oyuncular. Şöyle: Oğuzhan'ı biliyorsunuz, 2012'de A Milli Takım hocasıydım. Fikret Orman, yeni başkan olmuştu. Fikir alışverişi de yapıyordu. Oğuzhan'ı ilk Beşiktaş'a, İbrahim Altınsay da vardı, bir toplantıya girmiştik. Yeni bir Feda sezonuna giriyorlardı. İlk Oğuzhan'ı Beşiktaş'a tavsiye eden, alınmasını söyleyenlerden biriyim. 2012'de A Milli Takım'da hocayım. Buraya geldiğimde evime çağırıp gece 01.30'a kadar iletişim kurduğum, hâlâ konuştuğum bir oyuncudan bahsediyorsunuz.
Şimdi, bu sene itibariyle buna yeni bir sayfa açalım. Bunda büyük anlamda kendinin de, bulunduğu ortamın da, veya takımın o anki performansı yanındaki arkadaşı, her şeyin içine koyabiliriz. Bir kişiden sorumlu tutamayız. Oğuzhan'a tamamen yıkamayız bu işi. Performansı itibariyle aslında biz de… Kendisiyle konuştuğumuzda aslında o da buna adım attı sezon başı itibariyle. Takımın performansı, yaşadıklarımız, onun yaşadığı sakatlıklar. İçerde oynadığımız, kazandığımız Göztepe maçında iyi oyun oynadı. Hatta 85'te oyundan aldım, seyirci alkışladı. Oğuzhan'ın bir dönüşü başlamıştı. Sonra yaşadığı sakatlıklar. Şunu da rica ediyorum. Performans değerlendirmesini yapabiliriz. Oğuzhan 85'te oyuna girerken, Beşiktaş taraftarı çok büyük. Maç 1-0 galibiz. Lütfen protestosunu sonra yapsın, yapacaksa. O an, oyuncunun da performansını yukarı çekmemiz gereken bir durumda… Sadece onun için değil. Adem Ljajic için de aynı şey geçerli. Bazı futbolcuların yüzleri kulüplerinde eskidiği zaman, bu tip performans düşüklüklerinde tepkiler olabiliyor.
Taraftar haklıdır, çünkü hayatından fedakarlık yapıp maça geliyor. Yalnız bu protestoları, bu anları biraz daha doğru planlarlarsa… Oğuzhan'ı kazanmaya uğraşıyoruz. Oğuzhan da bunun için uğraşıyor. Şu an itibariyle ben de oynatmak istiyorum ama performans, takımın gidişatı… Oyuna atıyorum, kazanmaya çalışıyorum. Ljajic için de aynı şey geçerli. Ljajic'in 1 sene evvelki attığı goller, yaptığı asistler konuşuluyor ama son iki maç 6 puan yine Ljajic var bizde. İnsanlar bunu göremiyor. Galatasaray maçındaki Umut'un attığı gol öncesi Adem'in doğru yerde buluşması, o stoperi oradan çıkarması. Geçen hafta N'Koudou'yu orda bire birde bırakması… Bunlar da belki seyircinin görmediği ama önemli hamleler. Onun için Adem de özel bir oyuncu. 1 sene evvelden, 7 gol atmış-8 asist yapmış. 9'u, 10'u bekliyorsan bu, seni bu anki mevcutta durumunu daha düşük gösterebiliyor. Şimdi şu an itibarıyla istediklerimi vermeye başladı. Bu, insan. 34 maç aynı verimi alamayabiliriz. Biz hakikaten 10 maç veya 6-7 hafta veya sezon başı çok böyle enteresan bir süreç yaşadık. Adem sezona iyi başlamıştı aslında, sakatlıkları oldu. Milli takım performansı iyi. Şu an itibarıyla kazanıyoruz, onların da performansı yukarı çıkmaya başladı. Özel oyuncuları kaybedemeyiz, kazanmamız lazım.”