Dokunulmazlığı Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırılan İtalya Başbakanı’nın hapis cezasıyla karşı karşıya kalması durumunda ülkeden ayrılabileceği konuşuluyor.
İtalya’da Anayasa Mahkemesi’nin önceki gün dokunulmazlık yasasını iptal etmesiyle hakkındaki yolsuzluk davalarının yeniden açılması beklenen Başbakan Silvio Berlusconi, “görevini daha da cesaretle yürüteceğini” açıklarken, geleceği hakkında karamsar senaryolar yazılıyor. İngiliz Times gazetesi tarafından yapılan değerlendirmeye göre, Berlusconi’nin önünde dört ana seçenek bulunuyor. Bunlar şöyle:
Devam eder
Bu ihtimal zor. Berlusconi’nin vergi sahtekârlığı ve yolsuzlukla suçlandığı bu davaların yeniden açılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
İstifa edip erken seçime gider
Seks skandalları ve eşinin boşanmak istemesi nedeniye Berlusconi’nin popülaritesi son zamanlarda gerilemişti. Berlusconi, gelecek marttaki yerel seçimlerle erken genel seçim kararı alır ve seçimi kazanırsa, halkın da onay verdiğini iddia ederek, dokunulmazlık yasasını yeniden yürürlüğe sokabilir.
Koalisyon içinden darbe
Kendi koalisyonu içindeki düşmanları, son aylardaki seks skandallarından sonra Anayasa Mahkemesi’nin kararının bardağı taşıran son damla olduğunu savunarak bir isyan hareketi başlatabilir.
Pes edip çekilebilir
Hakkındaki suçlamalar sonucunda hapis cezasıyla karşı karşıya kalması halinde, akıl hocası olan eski Başbakan Bettino Craxi gibi sürgüne gitmeye mecbur kalabileceği belirtiliyor. Craxi, sürgünde yaşadığı Tunus’ta ölmüştü.
Suçlamalar
Vergi sahtekârlığı, yolsuzluk, rüşvet
Silvio Berlusconi’nin, geçen yıl üçüncü kez başbakan seçilip kendisi, cumhurbaşkanı ve parlamentonun iki kanadının başkanları için geçerli olan dokunulmazlık yasasını çıkarmasıyla, suçlandığı iki dava dondurulmuştu.
Bu davalardan birinde Berlusconi, hakkındaki yolsuzluk davalarında yalan ifade vermesi için 1997 yılında bir vergi avukatına 600 bin dolar rüşvet vermekle suçlanıyordu. Vergi avukatı David Mills, bu davada suçlu bulunmuş ve bu yılın başlarında 4.5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Berlusconi ayrıca, şirketi Mediaset’in televizyon haklarını satın alması sırasında vergi sahtekârlığı yapmakla da suçlanıyor.
