T24 - Yıllardır oğlunun akıbetini öğrenmek için mücadele eden ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül’ün, “Cemil Kırbayır, gözaltındayken öldürüldü” itirafıyla yaşıyor olabileceğine dönük taşıdığı küçük de olsa umudu yitiren 103 yaşındaki Berfo Kırbayır, “Devlet öldürdüğü insanı, nereye gömdüğünü de iyi bilir. Oğlumun Mezarını gösterin. Ben onunla birlikte aynı mezara gireceğim” dedi.
Evrensel gazetesinin haberine göre; Berfo Kırbayır ilerlemiş yaşına rağmen Cumartesi Anneleri’nin değişmez simalarındandı. “Oğlumun akıbetine öğrenmeden ölmeyeceğim” diyerek mücadele yürüten 103 yaşındaki Berfo Ana’nın sesine yıllardır sağır kalanlar Başbakan Erdoğan’ın Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmenin ardından ilgi gösterdi. Son olarak alt komisyon kuruldu. Komisyonun bugüne kadar yaptığı araştırmalar sonucunda ise, Kırbayır Ailesinin 31 yıldır dile getirdiğini Zafer Üskül, “Komisyon bu olayda Cemil Kırbayır’ın sorgulama esnasında gözaltındayken öldürüldüğü, sorguya alınan şahıslara kötü muamele ve işkenceye varan eylemlerde bulunulduğu konusunda kuşku duymamaktadır” şeklinde açıkladı.
‘Devlet itiraf etti'
Küçükte olsa “Acaba yaşıyor mu?” yönünde taşıdıkları umut kaybolan Kırbayır ailesi yıllardır dile getirdiklerinin aynısını bugün devletin kendilerine söylediğini belirterek, yapılan açıklamanın sadece devletin bir anlamda biraz da olsa kendisiyle yüzleşmesi acısından iyi olduğunu söyledi. Kırbayır, kardeşinin olayının aydınlatılmasına yönelik 31 yılladır hem hukuksal hem de diğer alanlarda verdikleri mücadele boyunca devletin tavrının hep aynı olduğunu belirterek, bugün yapılan açıklamayla birlikte bir anlamda devletin gerçek yüzünün bir kez daha açığa çıktığını söyledi. Kırbayır “Hem Kars’ta hem de Ankara’da yapılan araştırmalarda görüldü ki yıllardır inkar edilenler aslında doğruymuş. Kardeşim 8 Ekim 1980 yılında katledilmiştir. Bu sonuçta devletin yetkili ağzı tarafından dile getirildi. Bir anlamda devlet kardeşimi katlettiğini itiraf etti. Yapılan bu açıklama bir anlamda devletin kendisiyle yüzleşmesi anlamına da geliyor” dedi.
‘Yapılacak açıklama bizi tatmin etmiyor'
Kırbayır, kardeşinin olayına ilişkin yapılan itirafın bir anlamda o dönemim bütün yetkililerin yargılanması gerekliliğini ortay çıkardığını kaydederek, yapılan açıklamanın ise hiçbir şekilde kendilerini tatmin etmediğini belirtti. Üskül’ün ‘kardeşiniz işkencede öldürülmüş’ demesinin bir anlamda siz yıllardır bunu iddia ediyordunuz bakın biz bunu şimdi kabul ediyoruz olarak algıladığını belirten Kırbayır, “Eğer kardeşim denildiği gibi öldürülmemiştir açıkça orada katledilmiştir. Orada devlet eliyle bir insanlık suçu işlenmiştir. Eğer denildiği gibi hukukun üstünlüğünü savunuyorlarsa bunun devamı gelmeli katiller yargılanmalı. Daha fazla zaman kaybedilmeden kardeşimin nerede gömülü olduğu bize söylenmelidir” diye konuştu.
‘Haikatleri Araştırma Komisyonu' kurulmalı
Devlet yetkililerinin gerçektenden de samimi olduklarına inanmaları için bütün kayıplarla yüzleşmesi gerektiğinin altını çizen Kırbayır, yaşanmış bütün faili meçhullerin ortaya çıkarılması içinde Hakikatleri Araştırma Komisyonu’nun kurulması gerektiğini kaydetti. Devletin kendi vatandaşını öldürerek kendisini var etmeye çalıştığını belirten Kırbayır “Yapılan açıklama hiçbir şekilde vicdanımızı rahatlatmadı. Devlet bugüne kadar yaptıklarından dolayı bütün herkesten özür dilemeli. Birleşmiş Milletler Sözleşmelerini hemen devreye koymalıdır. Bütün kayıp yakınlarının vicdanını rahatlatmak içim bunlarla birlikte Kozmik Odaları açıp yaptığı her şeyle yüzleşmelidir. Bunlar yapılmadıkça bu gün yapılmak istenen gibi her şey oldubittiye gelir” dedi. (İstanbul/DİHA)
‘Devlet öldürdüğü adamın mezarını bilir!'
31 yıldır görmediği oğlunun bir gün çıkıp gelir umuduyla her geçen gün biraz daha yaşama tutunmaya çalışırken yetkililer tarafından yapılan açıklamayla birlikte küçükte olsa taşıdığı umudu kaybolan 103 yaşındaki Anne Berfo Kırbayır ise, “Eğer denilen doğruysa bana oğlumun mezarını gösterinler” diyerek yetkililere çağrıda bulundu. Gözyaşları içinde konuşmaya başlayan anne Kırbayır “Oğlumun öldüğünü biliyorlarsa mezarını da biliyorlardır. Ben oğlumu o mezardan çıkarıp oğlumla birlikte başka bir mezara gireceğim. Mezarını gösterin başka bir şey istemiyorum ben gidip kendi ellerimle oğlumu çıkarırım o mezardan. Devlet öldürdüğü insanı nereye gömdüğünü de biliyordur. Öldüğünü söylüyorlar mezarını söylemiyorlar” diye isyan etti.