Gündem

"Belediyenin çöp kamyonları PKK'lıları ve silahlarını taşımak için kullanılıyor"

Saygı Öztürk: Cizre'de, Sur'da barikatlar 50 santimetre idi, Nusaybin'de bir buçuk metre yaptılar

29 Mart 2016 14:19

Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, çatışmaların sürdüğü Nusaybin’de, belediyenin çöp kamyonlarının PKK’lıları taşımak ve malzeme nakli yapmak için kullanıldığını ileri sürdü. Öztürk, PKK’nın Cizre, Sur ve Silopi’deki çatışmalardan ders çıkararak hendekleri ve barikatları geliştirdiğini de belirtti.

Öztürk’ün bugün (29 Mart 2016) yayımlanan “Nusaybin’de vali-asker uyumsuzluğu” başlıklı yazısı şöyle:

Şırnak il merkezi, Mardin’in Nusaybin, Hakkari’nin Yüksekova ilçelerinde sokağa çıkma yasağı 14 Mart’tan bu yana devam ediyor. Gece-gündüz silah, roketatar, havan sesleri eksik olmuyor. Yıllarca kendilerine hiç dokunulmayan teröristler büyük bir rahatlık içinde ilçeleri kendileri için tam anlamıyla bir cephaneliğe dönüştürdü. Şimdi, bunun can alan çok acı faturaları çıkıyor. Peki bu işlerin sorumlusu kim? Sorumlusunun kim ya da kimler olduğu belli ama çoğu “dokunulmaz”, “sorumsuz” olunca yapacak bir şey de olmuyor.

Güneydoğu’dan telefonla gelen ses, “Devlet yoktu, şimdi devlet varlığını göstermeye başladı” diyor. Bunu derken, yarın ne olacağını, ülkeyi yönetenlerin bölücü örgüte yine dokunmama kararı alıp, geçmişte olduğu gibi kendilerini örgütle baş başa bırakacağından endişe ediyor. Açıkçası yöre insanı “Biz sırtımızı kime dayayacağımızı bilemiyoruz” diyor.

 

Teröristin çıkardığı ders

 

İl İdaresi Yasası’nın 11. maddesine göre vali, askerden yardım istiyor. AKP’nin TBMM’den geçirdiği yasa, askere terörle mücadele değil olağanüstü durumlarda, aniden gelişen “asayiş” olaylarına cevaz veriyor. Örneğin bir futbol maçı sonrası çıkabilecek olayları bastırmak gibi…

Cizre’de, Sur’da, Silopi’de operasyon devam ederken, bazı illerin valileri, emniyet müdürleri hatta askeri makamları olaylardan hiç ders çıkarmamış. Bakıyorsunuz teröristler bu üç ilçede yaptıkları hatalardan ders çıkarmış, benzer hataya düşmemek için yeni operasyon bölgelerinde buna göre hazırlık yapmış. Örneğin Cizre’de örülen barikatların kalındığı 50 santimetre idi. Bunlar, bir tank atışıyla yok ediliyordu. Bu kez teröristler bakıyorsunuz, barikatın enini 1,5 metreye, boyunu 2 metreye çıkarmış. Eskisine göre kat kat güçlendirilen bu barikatlar, çıkarılan bir dersin sonucudur. Bunları kaldırmak şimdi daha zor, daha fazla atış yapılması gerekiyor.

Teröristler Nusaybin’in önce Abdülkadirpaşa, Fırat, Dicle ve Yenişehir mahallelerinde hendekler kazdı, barikatlar yaptı. Ancak kendilerine hiçbir müdahale olmayınca sıkıldılar. Baktılar vakitleri bol, gelen-giden yok o zaman diğer mahallelerde hendekler kazıldı, barikatlar yapıldı, TIR’larla yollar kapatıldı. Yine beklediler yine kimseler gelmedi. Bu kez birileri gelsin diye TIR’ları yaktılar. Yine gelen-giden olmadı.

Duymadığımız ne hikayeler var. Belediyenin çöp kamyonu siz sanıyorsunuz ki çöp toplamak için dolaşıyor, halka hizmet etmek için çabalıyor. Hepsi yalan, hepsi düzmece. Çöp kamyonu olarak düzenlenen araçla, teröristler bir yerden bir yere götürülüyor, malzeme nakli gerçekleştiriyorlar.

 

Nusaybin’de niçin fazla

 

Aynı tarihte başlayan operasyonlarda en dikkat çekici olan Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde daha fazla şehit verilmesi, yaralananların fazlalığıdır. Konunun daha iyi anlaşılması için resmi belgelere göre 14 Mart’tan bugüne kadar nerede kaç şehit verdiğimize bakalım:

- Şırnak’ta 2 asker, 3 polis olmak üzere 5 şehit verildi, 35 güvenlik görevlisi yaralandı.

- Yüksekova’da 3 asker, 1 polis şehit edildi, 54 güvenlik görevlisi yaralandı.

- Nusaybin’de 13 asker, 8 polis olmak üzere 21 şehit verildi, 102 güvenlik görevlisi yaralandı.

Teröristler için Nusaybin’in Şırnak ve Yüksekova’dan farkı yok. Ancak rakamlara baktığımızda il ve bir ilçede şehit edilenlerin sayısından, Nusaybin’de şehit edilenlerin sayısı çok fazla… Demek ki Nusaybin’de farklı bir durum var. Bu ilçede asker-polis 48 saat çatışıyor, 24 saat dinleniyor. Ama konunun uzmanı olanlar bunun doğru bir yöntem olmadığını belirtiyor. Asıl bundan sonrası daha önemli şimdi onu anlatayım:

Nusaybin’de bölücü örgütün yerleşmeyi, üslenmeyi hızlandırdığı eylül ayında, ilçe emniyet müdürlüğü operasyon yapmak istiyor ancak bunlara üst makam izin vermiyor. Belki o günlerde yapılacak bazı operasyonlar, büyük operasyon öncesi örgüte bir darbe olacaktı. Siz bunları yapmazsanız, hazırlıklarına hiç engel olmazsanız tabii ki daha fazla şehit verilmesine neden olursunuz…

 

Uyumsuzluk giderilmeli

 

Çok net yazmak gerekirse Mardin Valisi ile Nusaybin’de operasyon yürüten komutanlar arasında bir anlaşmazlık var. Askerin nereye ateş edeceğine bile karışıldığı, şehit sayısının giderek arttığı bir ortamda eğer bu uyumsuzluğa hemen son verilmezse, sıkıntı daha da büyüyecek gibi…

Hakkari’de, Diyarbakır’da vali ile yaşanmayan sorunların, Nusaybin operasyonunda Mardin Valisi ile yaşanması açıkçası Genelkurmay Başkanlığı’nın da gündeminde… Sinirlerin zaten gergin olduğu yörede bir de devlet görevlileri arasında sorunlar yaşanıyorsa bu operasyonları da hayli etkileyecektir.

Vali, askerden destek ister ama operasyonu da kendisinin yönettiğini sanmamalı. Diğer illerde yaşanmayan sorun Nusaybin’de yaşanıyor, şehit sayısı da diğer yerlere göre fazlaysa bu sorunu çözmek için daha ne bekliyorsunuz?