Belçika'da 24 saatlik genel grev nedeniyle hayat durdu, ülke hava sahası kapandı
Brüksel'de taksi şoförleri ile Uber sürücüleri arasındaki tartışma, grev gününde de ortaya çıktı
13 Şubat 2019 15:30
Yusuf Özkan BBC Türkçe
Belçika'da üç büyük işçi sendikasının, maaş ve sosyal hakların iyileştirilmesi amacıyla başlattığı 24 saatlik genel grev nedeniye ülkede hayat büyük ölçüde durdu.
Havaalanlarındaki yer hizmetlerinin de greve katılması nedeniyle Belçika hava sahası uçuşlara kapandı. Metro, tramvay ve otobüs seferleri ciddi şekilde sekteye uğrarken, tren seferleri yarı yarıya azaldı. Anvers Limanı'nda çalışmalar yüzde 80 oranında durdu.
Belçika'da 1,5 milyon üyesi bulunan Sosyalist (ABVV), 1,6 milyon üyeli Hıristiyan (ACV) ve 300 bin üyeli Liberal (ACLVB) işçi sendikaları tarafından ortaklaşa kararlaştırılan 24 saatlik ulusal grev, Salı gecesi saat 22:00'de başladı.
Belçikalılar, genel grev nedeniyle güne oldukça sakin başladı. Özellikle başkent Brüksel bölgesindeki otoyollarda her zaman görülen ve 40 kilometreyi bulan trafik sıkışıklığı Çarşamba sabahı yaşanmadı.
Brüksel ve diğer büyük kentlerde, bir hat dışında metro çalışmadı. Otobüs seferleri en aza indirildi.
Brüksel'de taksi şoförleri ile Uber sürücüleri arasındaki tartışma, grev gününde de ortaya çıktı. Zaventem Havalimanı'nda Uber araçları, taksiciler tarafından engellendi.
Brüksel Havalimanı, yer hizmetleri ve kargo bölümü çalışanlarının greve gitmesi nedeniyle sessizliğe büründü.
Brüksel Havayolları'na ait 220 uçuş iptal edilirken, turizm şirketi TUI, 20 uçuşu komşu ülkelere yönlendirdi.
Genel grev nedeniyle Brüksel, Anvers ve Ghent'teki çok sayıda iş yerinin kapısına kilit vuruldu.
'Çalışmak isteyenlerin de hakkına saygılı olunmalı'
Anvers Limanı'ndaki çalışmalar yüzde 80 oranında durdu. Çok sayıda geminin limana girmek için grevin bitmesini beklediği açıklandı.
Liman yöneticisi ve Sağcı Yeni Flaman İttifakı Partisi (N-VA) üyesi Annick de Ridder, grev nedeniyle milyonlarca euro zarar meydana geldiğini savundu. Sağcı politikacı, grev kararı alan sendikaları suçladı.
Flaman İşveren Örgütü (VOKA), grev nedeniyle toplu taşıma hizmetlerinin durma noktasına gelmesini eleştirdi. VOKA yöneticisi Geert Moerman, "Grev hakkını kabul ediyoruz ama çalışmak isteyenlerin de hakkına saygılı olunmalı" dedi.
N-VA'lı Flaman bölgesi Başbakanı Geert Bourgeois de, sendikaların hükümet politikalarına ilişkin tepkisini eleştirdi. Flaman Başbakan, sendikaların, "saf korku politikası" eleştirisini, "gerçek dışı bir popülizm" diye değerlendirdi.
Sosyalistler ise, grevdeki işçileri ziyaret ederek, dayanışma içinde olduklarını bildirdi. Sosyalist Parti'den yapılan açıklamda, "Grevcilere minnet duymalıyız. Ekonomi büyüyor, şirketler kar ediyor, pasta büyüyor ancak çalışanlar kırıntılarla idare ediyor. Grevciler buna karşı çıkıyor" dendi.
'Sendikalar başka bir seçenek bulamadıklarında greve gider'
Sosyalist Parti Milletvekili Kurt De Loor, grev nedeniyle özellikle toplu taşımada yaşanan sorunları eleştirenlere tepki gösterdi.
Sosyalist milletvekili, "Sendikalar insanları mağdur etmekten zevk alıyormuş gibi bir hava yaratılıyor. Bu doğru değil. Sendikalar, başka bir seçenek bulamadıklarında greve gider"
Belçika'daki "Sarı Yelekliler" de, Salı gecesinden itibaren sokaklara çıkarak greve destek veriyor.
Belçika, Avrupa'da sendikalaşmanın en yüksek düzeyde olduğu ülkelerin başında geliyor. 11 milyon nüfuslu ülkede, çalışan nüfusun yarıdan fazlası sendikalı. Üç büyük işçi sendikasının toplamda yaklaşık 3,5 milyon üyesi bulunuyor.