Belarus’ta protestolar: “Hayatımda ilk kez özgürlüğü soluyorum”
16 Ağustos 2020 13:07
Belarus sokaklarına coşku hakim. Başkent Minsk'te binlerce kişi, Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko'yu protesto etmek için toplanırken, güvenlik güçleri de eylemcilere sert şekilde müdahale etmeyi sürdürüyor.
Ellerinde muhalefetin sembolü kırmızı-beyaz çizgili bayrak taşıyan göstericiler, eylemlerinin barışçıl olduğunu göstermek amacıyla ellerinde ayrıca çiçek ve balonlar tutuyor.
Burada korna çalmak da muhalif eylemler arasında girmiş durumda. Toplanan kalabalığa destek vermek için korna çalan sürücüler var. Kalabalık da bu desteğe tezahürat yaparak ve el sallayarak karşılık veriyor.
33 yaşındaki Andrey, "Hayatımızda ilk kez özgürlüğü soluyoruz! Olağanüstü bir his, bu" diyor.
Birçok kişi, 26 yıldır devam eden Lukaşenko iktidarında yeni bir dönemin başladığını düşünüyor.
Cumartesi günü Minsk'teki protestolara katılan Yekaterina, "Her şeyin değişeceğinden eminiz. Zafere ulaşacağımıza inanıyoruz. Bu yüzden her gün sokaklara çıkıp gösteri düzenliyoruz" diye konuşuyor.
Burada öfke, korkunun üzerine çıkmış durumda. Artık insanlar sokağa çıkıp barışçıl eylemler düzenlemekten çekinmiyor. Bununla birlikte birkaç gün önce polis ile protestocular arasında şiddetli çatışmalar da yaşandı.
Çevik kuvvet ve özel harekatçıların, sokaktan rastgele insanları zorla tutup, polis minibüslerine koyup götürdüklerine tanık olduk.
Yoldan geçenler, yolda yürüyenler, hemen herkes bir anda güvenlik güçlerinin hedefi haline gelebiliyor. Polis, bisikletlileri durdurup, yere yatırarak gözaltına alıyor. Telefonda konuşanların kollarını büküp, sürükleyerek uzaklaştırıyor. Otobüsten inip evine gitmeyenler çalışanlar bile polis tarafından götürülüyor.
Akşamları ise şiddet olayları daha da atıyor.
Salı akşamı, protestoları takip etmek için dışarı çıktık. Kamennaya Gorka metro istasyonunda büyük bir kalabalık toplanmıştı. Hemen ardından minibüsler ve otobüslerle polis de geldi.
Polis araçlarından askeri kamuflaj üniforması giymiş adamlar indi ve silahlarını protestoculara yöneltti. Binaların arkasına sığınmaya çalışanların üstüne plastik mermiyle ateş açıldı.
Yoluna ortasına ıslak çalarak gelen bir fişek düştü ve patladı. Hemen ardından bir ses bombasının sağır edici sesi duyuldu ve herkes dört bir yana kaçıştı. Kaldırımdan büyük, siyah bir duman yükseldi. Biber gazının etkisini hissedenler öksürmeye ve gözlerini ovuşturmaya başladı.
Onlarca polis olay yerine geldi. Siyah üniformaları, miğfer ve kalkanlarıyla protestocuları kovalayarak, uzaklaştırdı.
Bir protestocuyu bir apartmanın girişinde sıkıştırdılar. Onlarca polis üzerine çullanıp, coplarıyla acımasızca eylemciyi dövmeye başladı.
Polis minibüslerine bindirilenlere saldırı ve işkence burada da devam etti. Minibüsler içinde yardım çığlıkları duyuluyordu. Bugün, gözaltında uğradığı işkenceleri anlatan çok sayıda kişi var.
Yaşanan bu şiddet olayları, Belarus halkının öfkesini daha da artırıyor. Artık eylemciler, sadece akşamları polisle köşe kapmaca oynamak yerine, gündüzleri de sokağa çıkıyorlar. Kadınların önderlik ettiği bu hareket, ülkenin dört bir yanında ivme kazanıyor.
Polis şiddetini protesto etmek için ülkenin bazı büyük fabrikalarında greve gidileceği açıklandı. Kamyon ve otobüs üreticisi ünlü BelAZ fabrikasının işçileri yaptıkları toplantıda Lukaşenko'yu kast ederek "Bırak" sloganları attı.
Fabrika işçilerinden Pavel, "Seçimlerin özgür bir şekilde yapılmasını talep ediyoruz. İktidarın değişmesini istiyoruz, ülkemizde özgürlük, demokrasi ve barış olsun istiyoruz" diye konuşuyor.
Devlet televizyonunun çalışanları dahi Pazartesi gününden itibaren greve gideceklerini açıkladı. Talepleri arasında televizyonda uygulanan sansürün sona ermesi ve ülkede olan bitenin tarafsız bir şekilde izleyiciye aktarılması yer alıyor.
Lukaşenko, iktidarı hiç olmadığı büyük bir tehdit altına olmasına karşın görevi bırakmaya hazır olmadığının işaretlerini veriyor.
Cumartesi günü yapılan Savunma Bakanlığı toplantısında konuşan Lukaşenko, ülkesine yakın bir noktada gerçekleştirilen NATO tatbikatından kaygı duyduğunu söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile "Belarus'ta güvenliğin sağlanması için kapsamlı bir yardım sunulması" konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı.
Belarus'taki birçok kişi bu sözleri, Kremlin'in yardımıyla gerekiyorsa kan akıtarak protestoların bitirileceğine dair doğrudan bir tehdit olarak algılıyor.
Daha önce rejim tarafından güç kullanılması protestoların yayılmasına yol açmıştı. Şimdi ise yanıt aranan esas soru Lukaşenko'nun iktidarı bırakmamak için ne kadar ileriye gitmeyi göze alacağı.