Hülya Karabağlı / Ankara
Prof. Mehmet Bekaroğlu, İmralı sürecinin ilk başlarında ‘herkesin dikkatli olması’ yönündeki uyarıya uyulmadığını belirtti. “Öcalan’da, müthiş bir benlik kabarması var. Bu problem” diyen Bekaroğlu, “Öcalan’ın inisiyatifi ele almış görüntüsün sürece zarar verebilir. Kullanılan dil bu yüzden çok önemli” dedi. Bekaroğlu, ‘Halkla İlişkiler’ ayağının ihmal edilmemesine dikkat çekti ve CHP’nin de gündemde tuttuğu ‘akil adamlar’ önerisinin hayata geçirilmesinin doğru olduğunu söyledi. Bekaroğlu’na göre, bu süreç, Başkanlık sisteminden bağımsız bir şekilde konuşulması gerekiyor.
Bekaroğlu, İmralı sürecinin halk ve kanaat önderleri arasında nasıl yankılandığı ve nasıl yorumlandığını birebir dinledi. T24’in sürece ilişkin sorularını yanıtlayan Bekaroğlu, süreç başladığından itibaren arka planda dillendirilmeye başlayan soruları gündeme taşıdı. Bekaroğlu’nun değerlendirmeleri şöyle.
‘Akil adamlar’ devreye girebilir
"CHP'nin ‘Akil Adamlar’ önerisi konusunda ısrarcı. Sivil toplum ve akil adamlar bu süreçte kolaylaştırıcı olabilir. Derinlikte öyle konular vardır ki; onlar kolaylaştırıcı olabilir. Bu nedenle kamuoyu hazırlanmalı. Bu süreç, Türk ve Kürdü ile destekleniyor ancak anlatılamıyor. Birçok görüşler var. ‘Türkiye taviz veriyor’, ‘ Öcalan orada esir davayı satıyor mu’? deniyor. Meselenin, Öcalan’ın dediklerinin hem Türk, hem de Kürt tarafına iyice anlatılması gerekir. STK’lar, akil adamlar harekete geçebilir."
Başbakan konuşuyor; AKP teşkilatları susuyor?
"AKP’de sadece başbakan konuşuyor. AKP teşkilatları susuyor. Çekiniyorlar. Oysa cesaretle anlatılması lazım. Başbakan ‘iyi şeyler olacak ‘ diyor. ‘Nedir bu iyi şeyler’. Endişelerin giderilmesi lazım. Halkla İlişkiler ayağında bir eksiklik var. Herkes kendi kamuoyuna selam veriyor. Baştan, ‘dikkatli davranılması gerekiyor’ deniliyordu. O süreç aşıldı. BDP eş Başkanı Gültan Kışanak, Hakkari’de önceki gün,
‘Öcalan da yakında aramızda olacak’ diyor. Kendi kamuoyuna selam veriyor. Ancak, bu söz Hakkari’de söylendiği gibi kalmıyor. Biraz dikkat etmek gerekiyor."
Bölgede ‘barış geliyor’ sevinci var
"Bir hafta önce bölgeyi gezdim. ‘Barış geliyor’ diye kanaat önderleri ve halk çok sevinçli. Ancak, önderlerin bir kısmında ‘Ne oldu da’ sorusu var. Türk ve Kürt halkının talepleri var. ’25 bin insan boşa mı öldü. Ne oluyor’ diyorlar. Bu sorular giderek yaygınlaşıyor. Maalesef iki kamuoyu olduğunu Türklerin de olduğu ‘kazan kazansa’ bu formül kimsenin rencide olamaması lazım. Dil çok önemli. Halkla İlişkileri ihmal etmemek gerekir."
Başkanlık sisteminden bağımsız konuşulmalı
"Sürecin Başkanlık sistemiyle birlikte ele alınıyor olması zararlı. Bu süreçte iki tane, biraz da benliği kabarmış tek adam var. Amaçlarına ulaşmak için halktaki beklentileri kullanıyorlar. Tayyip Erdoğan ‘Başkanlık’, Öcalan’da özgürlüğü olmasa bile kendi pozisyonunu ilerletiyor. Bu bir şekilde yaygınlaşıyor."
Yol kazaları süreci durduracak gibi görünmüyor
"Süreç, herkesin beklediğinden daha sakin ve doğru şekilde yol alıyor. Süreci durduracak yol kazası olmadı şimdiye kadar. Paris olayları, tutanakların sızdırılması gibi şeyler süreci engellemiyor. Benzer kazalar süreci durduramayacak gibi görünüyor. En önemli nedeni; halkın bu sürece verdiği destek. Bugüne kadar ufak tefek karşı çıkanlar oldu. MHP’nin tavrı belli. CHP’nin ne dediği anlaşılmıyor. Ama halktan geniş bir destek var. Dolayısıyla bu sürecin devam edeceğini gösteriyor."
Meclis komisyonu ne yapacak?
"Süreç teknik olarak nasıl ilerleyecek? Dünkü açıklamalardan çok net şeyler anlaşılamadı. Meclis komisyonu ne yapacak? Neyin kararını alacak? Bu konuyla ilgili kararları çıkarır, gerekirse anayasa değişikliği yapar. Araştırma ve soruşturma komisyonlarının yapacakları da belli. Bunun dışında ne yapabilir? Hakikatler Komisyonu için bir yasal değişikliğe ihtiyaç var mı bunu bilmiyorum. Bu komisyon, bir tür terapi yapan toplumu rahatlatan çalışmadır. Eğer Meclis araştırma komisyonu ile birleştirilecekse birlikte çalışalabilir."