Soru: 31 aylık bebeğimizin 7 veya 8 kelimelik bir dağarcığı var. Uzmanlar konuşur dedi ama şüpheliyiz. Ne yapmalıyız?
Gönderen: Bülent Y.
Cevap
Sayın Bülent Bey,
Gelişim bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal olmak üzere dört alanda eş zamanlı olarak ilerler ve birbirini etkiler. Dil gelişimi çocuğun zihinsel gelişiminin bir parçasıdır ve her çocuğun dil gelişimi birbirinden farklıdır. Dil gelişimini biz iki açıdan değerlendiririz. Bunlarda ilki “alıcı dil” dediğimiz, etrafımızda konuşulan dili anlama kapasitesini gösterir. Çocuğunuz sizin söylediklerinizi anlıyor ve isteklerinizi yerine getirebiliyorsa dili anladığını düşünebiliriz. Diğer nokta “ifade edici dil”, dili konuşma, kendini ifade edebilme becerisini gösterir. Çocuklar kelimelerini kullanmadan çok önce konuşulanları anlarlar. Zaman içinde konuşma için gerekli sistemler geliştikçe ve çocuğun konuşması çevresi tarafından da desteklendikçe çocuk kelimeler, cümleler üretmeye ve kendini ifade etmeye başlar. Genelde 31 aylık dönemde çocuklar bazı nesneleri isimlendirebilir, 2-3 sözcükten oluşan cümleler kurabilir, ismini ve yaşını söyleyebilirler.
Oğlunuzun konuşmasını desteklemeye yönelik bazı tavsiyelerimizi şu şekilde sıralamak isteriz:
Oğlunuzla oyunlar oynayın. Onun ilgisini çeken oyuncakların neler olduğunu araştırın. Kendisiyle oyun oynanan çocuk sevildiğini ve önemsendiğini hisseder. Dil becerilerini de yine oyun içinde sizinle kurduğu iletişim sayesinde geliştirir. Mümkün olduğunca çocuğu televizyondan uzak tutmalı, beraberce geçireceğiniz zamanları keyifli öğrenme anlarına dönüştürme yollarını araştırmalısınız.
Çocuklar dili en iyi şekilde anne babası ve çevresindeki kişilerle kuracağı ilişkiler içerisinde öğreneceği için çocuğunuzla birebir zaman geçirebileceğiniz fırsatlar yaratın. Ayrıca yaşıtları ile birlikte olabilecek ortamlara girmesine de izin verin.
Çocuğunuzu günlük hayatınızın içindeki aktivitelere sokun. Örneğin markette alışveriş yaparken çocuğunuzu da yanınıza alın. Markette gördüğünüz sebzeler, meyveler hakkında konuşun. “Portakalı gördün mü?”, “Bak bu da elma” gibi gördüğünüz şeyleri isimlendirin. Siz farketmeseniz de çocuğunuz bunları öğrenecektir ve zamanla sizi taklit etmeye, o da size söylemeye başlayacaktır.
Oğlunuzun sizden bir şey isterken kelimeleri kullanması gerektiğini anlamasını sağlayın. Örneğin, oğlunuz sizden su istemeden susamıştır diye düşünüp hemen eline su vermeyin. Önce sizden istemesi için bekleyin. Tam olarak düzgün cümleler kuramasa da isteklerini ifade etmek için kelimeleri kullanması gerektiğini anlamasına yardımcı olun.
Oğlunuza kitap okumak için her gün zaman ayırın. Büyük resimli, renkli, 2-3 kelimelik cümleler olan kitaplar bulmaya çalışın. Okurken her sayfadaki resimleri isimlendirin, açıklayın. Sizin isimlendirdiğiniz resimleri oğlunuzun göstermesini isteyin. Oğlunuza “Bu nedir?”gibi sorular yöneltin. Başlangıçta isimlendiremeyebilir. Siz onun adına söyleyin. Bir gün gelecek sizi şaşırtıp resimdeki nesnenin ismini söyleyecektir. Kitaptan bir nesneyi isimlendirin ve nerede olduğunu bulmasını isteyin. Bulursa ona sarılın, bir öpücük verin ve onunla gurur duyduğunuzu gösterin. Eğer bulamazsa birlikte arayın. “Nerde kedi?, Bu kedi mi? Hayır, bu köpek. İşte kedi burda” deyin ve resmi gösterin.
Son olarak çocuğun her konuşma çabasını ödüllendirin. Eğer size bir şeyler anlatmak istiyorsa elinizdeki şeyi bırakın, sadece onu dinleyin ve sonrasında takdir edin. Önemsendiğini hisseden çocuk sizinle iletişime geçebilmek için dili kullanması gerektiğini ve bunun da sizin tarafınızdan arzu edilen bir şey olduğunu öğrenmiş olacaktır.
Eğer çabalarınız sonuç vermiyor ve çocuğunuzun konuşmasında bir gelişim görmüyorsanız vakit kaybetmeden bir konuşma ve dil bozuklukları uzmanından yardım almanızı tavsiye ederiz. Erken müdahele etmek gelecekte olabilecek daha ciddi sorunlara karşı önceden önlem almanıza imkan verdiği için oldukça önemlidir.
Oğlunuzla birlikte mutluluklar dileriz.