KCK davalarından tutuklu bulunan ve Diyarbakır'da yerel mahkemelerin tahliye taleplerini reddettiği 5 milletvekilinin avukatları, müvekkillerinin tahliyesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Doğan Haber Ajansı’ndan Felat Bozarslan ve Serdar Sunar’ın haberine göre, KCK davalarından tutuklu bulunan ve Diyarbakır 5 ve 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemeleri'nde yargılanan milletvekilleri Selma Irmak (Şırnak), Faysal Sarıyıldız (Şırnak), Kemal Aktaş (Van), İbrahim Ayhan (Şanlıurfa) ve Gülser Yıldırım'ın (Mardin) tahliye istemlerini yerel mahkemeler reddetti. Mahkemeler ret kararında, 'milletvekillerinin Anayasa Mahkemesi'ne başvurularının bulunmamasını' neden gösterdi.
Milletvekillerinin avukatları, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın 5 milletvekili için de uygulanması için bugün Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi'nin 'acil' incelemesi talebiyle, bugün Diyarbakır 5 ve 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemeleri'ne dilekçeleri verdi. Dilekçelerde, uzun tutukluluk süresi ve seçilmişlik haklarının ihlal edildiğini belirterek, Mustafa Balbay hakkında verilen kararın 5 milletvekillerine de uygulanmasını istedi.
Avukatların sunduğu dilekçeler, mahkemeler aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne gönderilecek
Aydın: Bu ikili sistemin dünyada benzeri olmadığını belirttik
KCK davalarından tutuklu bulunan ve Diyarbakır'da yerel mahkemelerin tahliye taleplerini reddettiği 5 milletvekilinin avukatları müvekkilerinin tahliyesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduktan sonra Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Dava avukatları adına açıklama yapan Cihan Aydın, daha önce tahliye talebi için yerel mahkemelere başvuru yaptıklarını belirterek, "Bu başvurularımızda Anayasa Mahkemesi'nin Balbay hakkında verdiği kararı gerekçe gösterdik. Ancak 5 ve 6'ncı Ağır Ceza Mahkemeleri bu taleplerimizi reddetti. Maalesef bu hukuksal yola başvurmak zorunda kaldık. Aslında Balbay kararının bütün milletvekili tutuklulara uygulanacağı şeklinde kamuoyunda yaygın bir kanaat vardı. Ancak gerçekleşmedi" dedi.
Anayasa Mahkemesi'ne Anayasa'nın 19'uncu maddesinin 7'nci fıkrasını düzenleyen kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali nedeniyle başvurduklarını belirten Cihan Aydın, "Yani uzun tutukluluğu düzenleyen maddeden dolayı başvurduk. Bununla bağlantılı olarak seçme seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğini ileri sürdük. Diyarbakır 5 ve 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nin ayrımcılık yaptığını, kanun önünde eşitlik ilkesine uymadıklarını ve bu şekilde anayasanını 10'uncu maddesinin ihlal edildiğini belirttik. 6352 sayılı yasayla özel yetkili mahkemeler kaldırıldı ve bölge terör mahkemeleri kuruldu. Biz bu ikili sistemin son derece sakıncalı olduğunu, dünyada benzeri olmadığını ileri sürdük. Bu mahkemelerin bağımsızlığını, tarafsızlığını yitirdiğini, adil mahkemeler olmadıklarını ve doğal yargıç ilkesine aykırı bir mahkeme olduğunu belirttik. Bütün taleplerimizin Anayasa Mahkemesi tarafından öncelikli görüşülmesi konusunda isteğimiz oldu. İç tüzüğün 73'üncü maddesine göre Anayasa Mahkemesi gerekli görmesi halinde tedbiren bu tür davaları öncelikli görüşüp, karara bağlayabilir" dedi.
‘Mahkeme kararlarının hukukta karşılığı yok’
BDP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekillerinin avukat Meral Danış Beştaş ise Anayasa Mahkemesi'nin Mustafa Balbay hakkında verdiği karardan sonra tutuklu milletvekilleri probleminin ciddi bir şekilde tartışıldığını söyledi. Beştaş, "Maalesef o dönem yargıda ve siyasi erkler arasında ciddi bir kavga ve kaotik ortam mevcuttu. Gündemde hak ettiği tartışmayı yaratamazsa da; başka şekillerde demokratik kamuoyu, hukukçular ve dünya kamuoyunda çok yaygın bir tepki vardı. Yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararını tanımamaya ilişkin verdikleri red kararının kesinlikle hukukta, anayasada, uluslararası sözleşmelerde bir karşılığı olmadığı gibi bunun ikili hukuk sisteminin bir sonucu olduğunu düşünüyoruz. Biz başvuru Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmasına gerek olmadığı görüşündeydik. Çünkü Anayasa Mahkemesi kararı bütün tutuklu milletvekillerini bağlayacak bir karardı. Biz içerideki vekillerin tahliyesini talep ederken, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi alel acele gündemde olmayan İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel'in dosyasını çok hızlı bir şekilde gündeme alıp, onama kararı vermiştir" dedi.
Radikal’de yer alan haberin tamamını okumak için tıklayın