Gündem

BDP, seçime boykotu tartışıyor!

BDP, destekledikleri 7 bağımsız ismin adaylıklarının YSK tarafından iptal edilmesini değerlendirdi...

18 Nisan 2011 03:00

T24 - Eski BDP Eş Genel Başkanı ve Hakkari bağımsız milletvekili adayı Selahattin Demirtaş, destekledikleri 7 bağımsız ismin adaylıklarının YSK tarafından iptal edilmesini değerlendirdi. Haziran seçimlerine parti olarak girmeyecekleri için itiraz haklarının bulunmadığını anımsatan Demirtaş, Meclis'in seçim tarihini ertelemesi gerektiğini söyledi. "Demokratik olmayan bir seçime girmeyeceğiz" diyen eski BDP Genel Başkanı, "BDP bu kararın altında kalmayacaktır" çıkışını yaptı. 

YSK'dan Zana, Dicle, Kışanak ve Tuncel dahil 12 vekil adayına veto

Yüksek Seçim Kurulu, seçimlere yaklaşık 2 ay kala sürpriz bir karar vererek 12 bağımsızın milletvekili adaylıklarını iptal etti. YSK kararının gerekçeleri yarın Resmi Gazete'de yayımlanacak. YSK'nın 12 kişilik listesi henüz netleşmezken,BDP'nin desteklediği Gültan Kışanak, Leyla Zana, Sebahat Tuncel, Hatip Dicle, İsa Gürbüz, Ertuğrul Kürkçü ve Salih Yıldız'ın da veto yiyen isimler arasında olduğu belirtiliyor.

Diğer isimler ise Abdullah Kızılay, Harun Özcan, Şerafettin Efe, Çiçek Otlu ve Nezir Sincan.


YSK'nın kararına tepkiler şöyle:

Demirtaş: Meclis seçimleri ertelemeli

YSK’nın, desteledikleri 7 bağımsız ismin adaylıklarını iptal etmesini ‘siyasi bir karar ve devlet komplosu’ olarak değerlendiren BDP Genel Başkanı, partiler gibi bu karara itiraz hakları olmadığını ve bu nedenle yeni başvurular için seçimin ertelenmesi gerektiğini söyledi.

Diyarbakır’da Nizamettin Kaplan’ın sorularını yanıtlayan ve "hukuki değil siyasi bir karardır” diyen Demirtaş, Meclis’in derhal toplanmasını ve yeni adaylık başvuruları için seçimleri ertelemesi gerektiğini söyledi. 

"Beklenmeyen bir karar. Hukuki açından son derece sakıncalı ve siyaseten ağır sonuçları olacak bir karar" diyen Demirtaş, "Resmi gazetede gerekçeler yayınlanacak ve bakacağız ama halen vekil olan 2 arkadaşımızın da olması hukuki bir karar olmadığını gösteriyor. Önceden hesabı kitabı yapılmış bir olayla karşı karşıyayız" şeklinde konuştu. 

"YSK neleri gözetti bilmiyoruz ama ortaya çıkacak siyasi sonuçları bilerek karar vermiştir" diyen Demirtaş, "Bloğumuzun desteklediği 7 adaya engel çıktı. Leyla Zana ve Hatip Dicle için hiçbir hukuki engel olmadığı kararı mahkeme tarafından verilmiş. Memnu hakları iade edildi ve bunlar YSK’ya başvuru dosylarında var" şeklinde konuştu. 

"Sebahat Tuncel ile ve Gültan Kışanak da halen milletvekili. 4 yıldır dokunulmazlar ve hukuki durumlarında yeni bir şey oluşmadı. Buna rağmen YSK, 2007’deki kararının tersi bir karar verdi" diyen Demirtaş, "Ertuğrul Kürkçü’nün 30-40 yıl önceki durumu söz konusu. ‘Adli sicil kaydı yoktur’ diye belgeler var elimizde. Ortada büyük bir siyasi komplo olduğu açık ve AKP’nin neden zayıf adaylar gösterdiği anlaşıldı. Bu sadece AKP’nin değil devlet komplosudur" ifadelerini kullandı. 


Aysel Tuğluk: Çatışmalara yol açabilir

YSK’nın adaylık iptalini değerlendiren DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, siyaset zeminin kapatılmasının Türkiye’nin yararına olmadığını söyledi.

Kararı büyük bir şaşkınlıkla karşıladıklarını belirten Tuğluk, “Bu karar parti ve yapıları tarafından değerendirilecektir. Bizler, Kürt meselesinin acılar yaşanmadan, barışçıl çözümü konusunda, özellikle demokratik yollarla ve anayasal çözümü konusunda meclis zeminini oldukça önemsedik. 

Burada çözüm sağlanması içn çaba sarf ettik. Önüzmüzdeki dönem açısından da önemli bir rol oynayabiliriz diye seçimlere katıldık. Maalesef karşımızda hukuki değil siyasi bir karar var. Siyasetin yolunu kapatan bir karar bu" dedi. 

Siyasetin yolunu kapatmanın Türkiye’nin yararına olmayacağını söyleyen Tuğluk, "Çatışmadan çıkmanın yolu, sorunu siyaset zeminine çekmektir. Bizler bunun için rol üstlendik. Bu yolun kapatılması maalesef yeniden çatışamlalara yol açabilir" şeklinde konuştu. 

Leyla Zana ve Hatip Dicle’ye memnu hakların geri verildiğini söyleyen Tuğluk, "Selim Sadak aynı hukuki durumdaydı ve belediye başkanı oldu. Gültan Kışanak halen milletvekili. Gerçekten bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bunun çok hukuki olduğu düşüncesinde değilim” ifadelerini kullandı.


Ahmet Türk: Seçimlere girmeyebiliriz

"YSK’nın kararı, Kürtlerin demokratik siyasete katılımını engelleyen bir karardır" diyen Türk, parti olarak ne yapacaklarına karar vereceklerini ancak eğilimin seçimlere girmeme yönünde olduğunu söyledi.

"Sürpriz değil, haksız bir karar" diyen Türk, "İki arkadaşımız halen milletvekili, Hatip Dicle ve Leyla Zana’ya da memnu hakları iade edilmiş. Kendilerine geri verilmiş durumda bu haklar" dedi. 

Kararın tamamen siyasi olduğunu söyleyen Türk, "Kürtlerin demokratik siyasete katılımını engelleyen bir karardır. YSK’nın tek başına verdiği bir karar değildir. Türkiye’de demokratik süreci engellemeye çalışan bir mantığın yansımasıdır" şeklinde konuştu.

"Biz yıllardan beri sorunun çözümünün barışçıl süreç ve demokratik siyaset içinde olması için çaba gösterdik ancak bunlara rağmen Kürtlere bu yol kapatılmak isteniyor. Birçok hukukçu arkadaşımızla durumu değerlendirip enine boyuna tartıştık. YSK’ya gidildi ve bazı itirazlar belgeleriyle sunuldu. Ancak buna rağmen bu karar, hukuki değlil..." dedi. 

Türk, "itiraz mı yeni isimler mi?" sorusuna, "Hakısız bir karar ve itiraz etme hakkımız var. Bunun için çaba harcayacağız. Türkiye’de böyle bir karar ve böyle bir mantık gelirse, bu, seçimlere gitmemizi engelleyen bir karar olur. Sağlıklı seçim ortamı da ortadan kalkar. Seçime girip girmemeyi konuşacağız ama genel eğilim girmeme yönünde gelişiyor" şeklinde konuştu. 

"Bu benim bireysel düşüncem" diyen Türk, "Partimizin yetkili organları çalışacak ve kamuoyuna kararıız duyurulacaktır" ifadelerini kullandı. 


Sakık: YSK neye dayanarak bu kararı aldı?

Karar üzerine açıklama yapan Sırrı Sakık “Bu karar yeniden şiddete davetiye çıkartmaktır. Bize daha hiç bir şey tebliğ edilmedi. Ne olduğunu, neye dayanarak yapıldığını bilmiyoruz. Üstelik kararın içinde olduğu söylenen iki kişi Gülten Kışanak ve Sebahat Tuncel milletvekili, haklarında mahkumiyet kararı yok YSK neye dayanarak bu kararı alıyor. Bu hukuksuzluğa karşı çıkacağız. Zaten tüm hayatımız hukuksuzlukla mücadele ile geçti. Bunun. Bize dayatılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.


Sırrı Süreyya Önder: Bugünü unutmasınlar

BDP’nin adaylarından Önder, YSK’nın adaylık iptal kararını değerlendirdi: Alsınlar meclislerini ne yapıyorlarsa yapsınlar. Bakalım nasıl siyaset ve hangi meşruiyetle yapacaklarmış...

"Fırıncıya söyleyin ekmek de vermesin" diyen Önder, "Bu nedir kardeşim. Yıllarca baraj ve tutuklama de; her fırsatta milyonlarca insanın oyunu Meclis’e yansıtmamak için elinden geleni yap, sonra da 'dağdan insin siyaset yapsın' de. Bu yalanı millet yutar diyorsunuz..." dedi. 

Önder, "İttifak oturur, düşünür ve karar verir. Ne derlerse ona uyarız” şeklinde konuştu.  

Bu kararın ardından, BDP’nin desteklediği bağımsız adayların seçime girip giömemesi noktasında ‘kişsel fikrim şudur’ diyen Önder şöyle devam etti: 


'Alsınlar meclislerini...'

"Bu irade kesintili olarak Meclis’e yansıyacaksa hiç gitmeyiz. Siyaset yapmanın meşru zemini sadece Meclis değldir. Alsınlar meclislerini ne yapıyorlarsa yapsınlar. Bakalım nasıl siyaset ve hangi meşruiyetle yapacaklarmış. Bu benim kişisel fikrim. İttifak oturur, düşünür ve karar verir. Ne derlerse ona uyarız.” 


'Bugünü unutmasınlar' 

Önder, bu kararın bölgede siyasi dengelerini nasıl etkileyeceği ve yeniden bir çatışma ortamına neden olup olmayacağı konusunda, "Allah bu millete savaşı göstermesin. Ondan sonra 'biz nerede yanlış yaptık' diye düşüneceklerse, bugünü unutmasınlar. Bugünün tarihini bir kenarıya yazın. Ama savaş olmaz, niye olsun. Diyarbakır’ın Urfa’nın Mardin’in Hakkari’nin meydanlarında bu millet taşa, sopaya, gaza, bombaya karşı elini kaldırmadan oturuyor . Ne edeceksin, imha mı edeceksin..." şeklinde konuştu.