BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, ''Terörün bitmesini en çok isteyen parti biziz. Ama biz biliyoruz ki bu süreç terörü bitirmeyecek, çok değil 2 yıl içinde Türkiye'nin başına daha büyük bela olacaktır'' görüşünü savundu.
Destici, BBP'nin 20. kuruluş yıl dönümü nedeniyle düzenlenen etkinlikte, 29 Ocak 1993 günü kurulan partilerinin ilkelerinden sapmadan, kararlılıkla yoluna devam ettiğini söyledi. Kuruluşundan bugüne kadar partiye emek verenlere teşekkür eden Destici, Kurucu Genel Başkan Muhsin Yazıcıoğlu ve onunla birlikte hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
''Başımız dik, alnımız açık bir şekilde 20. yaşımızı kutluyoruz'' diyen Destici, dünyanın neresinde olursa olsun her zaman mazlumun ve mağdurun yanında olduklarını dile getirdi.Ülkenin birliğine ve beraberliğine zarar vermek isteyenlere her koşulda en sert tepkiyi gösterdiklerini belirten Destici, ''Sanki Türklerle, Kürtler arasında bir savaş varmış gibi davrananlar var. Türk-Kürt kardeştir. Sorunun ana kaynağı dış mihrakların beslediği PKK'dır. Sorunun doğru adı terör sorunudur'' dedi.
Destici, Türkiye'de Türk ırkçılığının da Kürt ırkçılığının da bulunmadığını ifade etti.
'Terörü bir yılda bitirecek çözüm önerimiz var'
Terörü bir yılda bitirecek çözüm önerileri bulunduğu ve bunu tüm siyasi partilerle paylaştıklarını belirten Destici, ancak bunun uygulanması konusunda bir karşılık alamadıklarını söyledi.
''İmralı ile Kandil ile görüşerek terörü bitiremezsiniz'' ifadesini kullanan Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunların Meclis'teki siyasi uzantılarıyla görüşerek, terörü bitiremezsiniz. 30 yıllık sürece bir bakın, geriye dönün bir bakın, sizin yaptığınızı yaptılar, sizin gittiğiniz yoldan gittiler. Şimdi sizi kandırdıklarına bakmayın. 30 yıldır aynı şarkı söylüyorlar. Sanmayın ki ilk defa siz masaya oturdunuz, ilk defa siz görüşmeler yapıyorsunuz. Daha öncede bunlar yapıldı. Siz bunları böyle bitiremezsiniz, çünkü bunların ipi dışarda. Biz bu sürecin yanında değiliz. Apo'yu önce ev hapsine, daha sonra özgürlüğüne kavuşturacak, bütün PKK'lılara genel af çıkartacak, AB'nin yerel yönetimler maddesini şartsız kabul edilecek, Türkiye'yi iki dilli bir vatan haline getirecek bu süreci biz asla kabul etmiyoruz. 'Sürece engel olmayın' diyorlar. Terörün bitmesini en çok isteyen parti biziz. Ama biz biliyoruz ki bu süreç terörü bitirmeyecek, çok değil 2 yıl içinde Türkiye'nin başına daha büyük bela olacaktır. Onun için ülkemizi yönetenleri daha aklıselim davranmaya ve gerçeklerle yüzleşmeye davet ediyoruz.''
'Hiç kimse bu ölüm için bize kaza dedirtemez'
Yazıcıoğlu'nun ölümüne de değinen Destici, Yazıcıoğlu'nun ''şehit'' olduğunu ve soruşturmayı yakından takip ettiklerini bildirdi. Hala yanıtlarını bulamayan sorular olduğunu ifade eden Destici, ''Soruların cevabı, bilgi ve belgeye dayalı net olarak verilmedikçe, hiç kimse bu ölüm için bize kaza dedirtemez. Hukuk içinde sonuna kadar takipçisi olacağız. Yorulacağımızı zannedenler varsa, sayın Yazıcıoğlu'nun hayatına, geçmişine baksınlar'' dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu da eşinin hayatı boyunca davası uğruna yaşadığını, doğru bildiği yoldan şaşmadığını belirterek, ''Muhsin Başkan, hayatının hiçbir safhasında, inandığı davasında zikzaklar çizmiş, çıkarlar sağlamış bir insan değildi. İnşallah Allah da bizlere O'nun gibi yaşamayı nasip eder'' dedi. Konuşmaların ardından partiye uzun süre hizmet etmiş kişilere plaket verildi.
Etkinliğe, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile yurt içinden ve dışından çok sayıda davetli katıldı.
Program sonunda gazetecilerin Abdullah Öcalan'ın Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvurusu olduğu yönündeki haberleri hatırlatılarak, değerlendirmesini sorması üzerine Destici, şöyle konuştu:
''Bu bir süreç, konuşmamda da belirttim. İnsanlarımızı alıştırıyorlar, sanki bireysel başvuru hakkında bulunan, 30 bin vatandaşımızın katili, bebek katili değil de sanki masum bir insan. Hapiste haksız yere cezasını çekiyor. O arada da Kürt Manifestosu'nu yazmış, bunun için de Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş. Ne kadar masum. Öyle bir verilmiş ki... Kabul edilebilir bir şey değil. Nasıl diğer mahkumlar hak ettiği cezayı alıyorsa, bu yeryüzünde idamı hak etmiş kişilerin başında geliyor, Öcalan. Aslında idam edilmişti, O'nu birileri ipten kurtardı, şimdi birileri de hapisten kurtarmaya çalışıyor. Biz milletimizi uyarıyoruz.''
Destici, başka bir soru üzerine de ırkçılığı reddettiklerini, hiçbir milletin başka bir milletten ırk anlamında, etnik köken anlamında üstün olamayacağını kaydetti.
