CHP lideri Baykal: “Kul hakkı, yetim hakkı, haram yiyorlar sonra da dindarlık taslıyorlar.”
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün İstanbul’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal’ın güncel konulara ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
RTÜK Yönetim Kurulu bu konuyu tartıştı. RTÜK Başkanı istifa etme gereği duymadı. RTÜK Yönetim Kurulu da başkanı istifaya çağırma ihtiyacı hissetmedi. Akman’ın o görevden ayrılması kaçınılmaz zorunluluktur.
Bir gazetede, yer alan “Friedrich Ebert Vakfı’ndan CHP’ye 2005 yılında 85 bin euro yardım yapıldığı” haberiyle ilgili soruya yanıt: “CHP olarak yabancı kuruluşlarla mali ilişki içine girmemiz söz konusu değildir. Bu konularda açık tavrımız vardır.
Deniz Feneri olayı dolayısıyla hükümet birilerine bağırıp, çağırıp susturacak, sindirecek ve Deniz Feneri’ni toplumun gündeminden düşürecek... Buna sessiz kalabilir miyiz? ’Bundan falan yararlanacak, filan yararlanacak. Sana onun avukatı mı deriz’ diyorlar. Ne derseniz deyin. Doğruların yanındayım.
Boykot çağrısı toplumu böler
Ne yapmışlar Deniz Feneri haberlerini Türk kamuoyuna taşımışlar. Taşımayanlar utansın. Elbette taşınacak. Gerçek orada. Almanya’daki mahkeme orada hüküm vermiş. Bu saklanabilir mi? Başbakan’ın işine gelmiyor, keyfine gelmiyor diye bu iş kapatılabilir mi? Başbakan bu manzara karşısında çıkmış bu haberleri yapanları şimdi de boykot ediyor. Onlara ambargo uyguluyor. Demokraside böyle bir uygulama var mı? Ambargo var mı? Başbakan sıfatıyla bir insanın ’falanı almayın’ diye bir siyasi kampanya açmaya hakkı var mıdır? Böyle bir şey olabilir mi? Bu yaklaşım toplumu çatıştıracak, bölüştürecek bir yaklaşımdır. Yani kamplara ayıracak bir yaklaşımdır. Bizden olanlar, bize karşı olanlar...
Yüreğin yetiyorsa dokunulmazlığını kaldır
“Böyle bir manzara karşısında tartışmanın, konuşmanın, gevezeliğin artık anlamı yoktur. Kendine güveniyorsan dokunulmazlığı kaldırırsın, kendine güveniyorsan Almanya'daki bir mahkemenin sergilediği cesareti Türkiye'de sen de sergilersin. Bunu yapamayan insanların Türkiye'nin başına gelecekte de çok büyük dertler açacağı artık tartışma götürmez bir gerçektir. Bunu görüyoruz. Milletimize de anlatma sorumluluğumuz var.
Kul hakkı yiyip dindarlık yapıyorlar
(Din, din) diyorlar, dini en ayıp şekilde istismar ediyorlar, kul hakkı yiyorlar, yetim hakkı yiyorlar, haram yiyorlar sonra da dindarlık taslıyorlar. Bunlar sadece masum insanlara zarar vermiyor, sadece Türkiye'nin şerefine, onuruna, kimliğine zarar vermiyor, bunlar kutsal dinimize İslamiyet’e en büyük zararı veriyor.” dedi.
Baykal, “Türkiye'nin gerçek sorunları Türkiye'nin laik, demokratik cumhuriyet birikimlerinin sahiplenilmesi konusu, Türkiye'yi yozlaştırmak isteyenlere, bir Orta Doğu Arap cumhuriyeti haline dönüştürmek isteyenlere karşı mücadele verilmesi konusudur. Bunlar gündemimizin ana konularıdır” diye konuştu.