T24 - CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, genel seçime gidilirken, Anayasa değişikliği için yapılan referandumda ifade edilen temel tezlere sahip çıkılması çağrısında bulundu. Baykal, “Neyin mücadelesini verdiğimizi çok iyi bilelim. Borusu ötenin peşine ben de takılacağım diyerek muhalefet yapamayız” dedi.
Partisinin Antalya il binasında düzenlenen bayramlaşmaya katılan Deniz Baykal, gazetecilerin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Ağaçlar budandıkça daha hızlı gelişir” dediği hatırlatılınca Deniz Baykal, herkesin olayları ifade ederken farklı üslubu ve anlayışı olduğunu söyledi. Baykal, “Ağaçlarla ilgili olarak budamanın yararlı olduğu doğrudur. Ortak bilgi, kurumların yenilenmesinin de yararlı olduğudur. Buradan bir tartışma zemini çıkmaz. Herkesin gerçekleri ifade üslubu var” dedi. Yenilenmenin kurumları güçlendireceğini ifade eden, tarihi süreçte CHP'nin yenilenip geliştiğini kaydeden Deniz
Baykal, şunları söyledi:“Kamuoyunda tedirginliğin yükselmekte olduğunu görüyorum. Yenileşme tartışmalarının bir tedirginlik yaratmakta olduğunu görüyorum. Ama bu tedirginliğin bir sorun, sıkıntı yaratmasına CHP eminim izin vermeyecektir. Doğal yenilenme çerçevesi içinde tutacaktır. Başkalaşım, dönüşüm noktasına taşımadan sağlıklı yenilenme, gelişme, ilerleme noktasında tutacaktır.”
Partimden yerli yersiz şikayet etmem
CHP'nin geldiği noktadan mennun olup olmadığına ilişkin soruya “Bir CHP'li olarak partimden yerli yersiz şikayet etme noktasında olamam” karşılığını veren Baykal, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve eski Genel Sekterer Önder Sav arasında ileri derecede bir kırgınlık olmadığını söyledi.
Baykal bu konuda, “Ortada ileri bir çatışma ortamı, gerginlik ortamı bulunmadığı en yetkili ağızlar tarafından söylendi. Artık kurcalamanın anlamı yok. Parti ve ülkenin yararı doğrultusunda, herkes el ele, işbirliği yapmaya hazırdır. Birlikte çalışmaya engel görmüyorum” diye konuştu.
Bu anayasa asgaridir, müşterek değildir
Deniz Baykal, önümüzdeki genel seçimlerle ilgili şimdiden konuşmanın erken olduğunu belirterek, “Beni rahatsız eden Türkiye'de referandum sonrasında muhalefet açısından yenilgi duygusunun kamuoyuna yerleştirmeye çalışılmasıdır. Bunu haksız, yanlış, sakıncalı buluyorum. Gerçek de o değildir” dedi.
Anayasa değişikliği referandumunda yüzde 58'lik 'evet' sonucunun iktidar açısından kesinlikle sevindirici kabul edilemeyeceğini kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Söz konusu olan anayasa oylamasıdır. Yüzde 58 anayasa bakımından çok büyük zafiyettir. Bütün ülkenin bütün kesimlerinin paylaşacağı, onaylayacağı bir çerçeve olmadır. Anayasalar asgari müştereklerdir. Bu anayasa asgaridir de müşterek değildir. Siyasi bakımdan başarı olarak kabul edilemez. Devletin olanakları kullanılmıştır. Her türlü istismar gerçekleştirilmiştir. Konu kapsamlı bir tartışmaya açılamamıştır. Buna rağmen böyle bir manzara çıkmıştır. Bu manzaradan sonra sanki yüzde 42 alanlar büyük yenilgi yaşamış gibi bir duygu kamuoyuna hakim olmuştur. Doğru değildir. Bu yüzde 42 çok önemli bir olay. Türkiye'nin en dinamik, ekonomik bakımdan, eğitim bakımından en ileri isimlerinin büyük ölçüde yer tutuğu bir yüzde 42 bugünkü iktidarın temel uygulamasına 'hayır' demiştir.”
Yargıda getirilen düzenlemenin, toplumun yarıya yakınının reddeditiği ve tartışmalı bir düzenleme olduğunu kaydeden Baykal, “Üstelik bu geçirilirken binbir türlü, yanlış olduğu daha sonra ortaya çıkan sözler söylenmiştir. 12 Eylül'den hesap sorulacak denmişti. 12 Eylül'den bu anayasayla hiç bir hesap sorulmayacağı bugün ortadadır” dedi.
Anayasa değişikliği ile sendikal özgürlük ile insan hak ve özgürlükleri alanında ifade edilen ilerlemeleri gerçekleştirmediğini kaydeden Baykal, “Aldatmaca olduğu anlaşılmıştır. Yüzde 42'nin çıkıp bunun hesabının sorması gerekir” dedi.
“İkinci 12 Eylül anayasası"
Referandumda 'hayır' diyenlerin daha önce söyledikleri gibi iftihar edeceklerini 'evet' diyenlerin ise pişman olacağını ve bir süre sonra ‘Ben oy vermedim’ diyeceğini savunan Baykal, “İkinci 12 Eylül Anayasası gelmiştir. Demokrasi darbe yemiştir. Basın susturulmuş, muhalefet etkisizleşkitirmiştir. Yargı, muhalefet odaklarına karşı acımasızca işletilmektedir. Böyle bir tablo var. Asıl mesele budur" diye konuştu.
Referanduma giderken ifade edilen temel tezlere sahip çıkılması gerektiğini belirten Baykal, “Neyin mücadelesini verdiğimizi çok iyi bilelim. Borusu ötenin peşine ben de takılacağım diyerek muhalefet yapamayız” dedi. Baykal, türbanla ilgili bir soruyu ise “soruna katkı olacağı’ gerekçesiyle yanıtlamayacağını söyledi.
Mikrofon istemedi
Deniz Baykal, genel başkanlığı bıraktıktan sonra memleketi Antalya'da ilk kez katıldığı partisinin bayramlaşma töreninde kendisine uzatılan mikrofonu istemedi. Baykal, “Mikrofon işi şimdi yok. Mikrofon daha sonra” dedi.
Partililere “Sadece bu bayramda değil, ondan sonrası için de güzel günler, mutluluklar diliyorum” diyerek bayramlaşan Baykal, “Sadece bayramda değil daha sonrası için de herşey gönlünüzce olsun. Daha güzel olsun. İnşallah da olacak. Merak etmeyin. Umudunuzu kaybetmeyin. Sıkıntılı, güç bir dönem yaşıyoruz, biliyorum. Ama bunlar gelir geçer. Bunların üstesinden geleceğinize inanıyorum” diye konuştu.
Baykal, kısa konuşmasının ardından İl Başkanı Özer Ülken, CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Tayfur Süner, Atilla Emek, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'le birlikte partililerin bayramını kutladı. Bayram tatili nedeniyle Denizli'de bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'a ise CHP Büyükşehir Meclis Üyesi Hasan Gürsel Karabayır vekalet etti.