T24 - Yunanistan'da, geçtiğimiz hafta parlamentoda onaylanan 6,5 milyar Euro'luk yeni önlemler içeren çok boyutlu yasada yer alan kaçak yapıların yasallaştırılmasıyla ilgili kanun, Batı Trakya'da Türk azınlık içinde büyük sıkıntı yarattı.
Önceki yıllarda Türk azınlığa uygulanan idari baskılar nedeniyle özellikle kırsal kesimde yapılarının büyük bölümünü "kaçak" olarak yapan Türklerin, tüm ülkede kaçak inşaatların belirli bir ceza ve harç karşılığında zorunlu olarak yasallaştırılmasını öngören yeni kanun gereğince büyük paralar ödemesi gerekecek.
Türk azınlık temsilcileri, ülkenin diğer bölgelerindeki kaçak inşaatlarla, azınlık insanının zorunlu şekilde izinsiz bırakılmış yapılarının aynı kefeye koyulmamaması gerektiğini belirterek, bu konuda özel bir uygulama yapılmasını talep ediyor.
Batı Trakyalı Türk mimar ve mühendisler yayımladıkları ortak bir duyurada, kaçak inşaatların düzenlenmesiyle ilgili 4014/2011 sayılı kanunun, ihtiyaç üzerine yapılarını mecburen kaçak olarak yapan azınlık toplumuna bir ayrıcalık tanımadığına dikkati çekerek, bu konuda özel bir duzenleme yapılmasının ihtiyaç olduğunu belirttiler.
Gümülcineli Türk Mimar-Mühendis Taner Feyzullah söz konusu kanunun olduğu şekilde uygulanması durumunda azınlık insanının haksız yere onbinlerce Euro ceza ve vergi vermek durumunda kalacağını söyledi.
1955-2011 yıllarını kapsayan kanunda en yüksek cezaların Türklere inşaat izinlerinin verilmediği dönemi kapsayan 1983-2011 yılları için öngörüldüğünü anlatan Feyzullah, "Bu konuda bir değişklik yapılmadan kanunda belirtildiği şekilde her hangi bir işleme başlamak cinayet olur. Çünkü işlemlere başlanıldığında kesilen ceza ve vergiyi ödemek zorunlu. Bu yüzden biz hiçbir işlem yapmıyoruz" diye konuştu.
Gümülcineli bir başka mimar mühendis olan Mehmet Boyacı ise, kanunda yer alan bazı maddelere göre, bazı kaçak inşaatların vergi ve cezaları ödenmesi durumunda bile yasallaştırılmayacağını, sadece geçici olarak bir "düzenleme" yapılacağını belirtti.
Gümülcine'de yüzlerce Türk ailenin yaşadığı Harmanlık mahallesinin neredeyse tamamının bu kategoriye girdiğini belirten Boyacı, "Batı Trakya'daki kaçak inşaatların durumu, Yunanistan'ın diğer bölgelerindeki kaçak inşaatlardan farklı. Bizim insanlarımız bu duruma kendi isteğiyle düşmedi. Mecbur edildi. Bu yüzden, ilgili kanunda azınlığa yönelik bir istisnai uygulama yönüne gidilmeli" diye konuştu.
Diğer yandan, Rodop eski milletvekili Avukat İlhan Ahmet de, Yunan devletinin, Türk azınlığın 1955-1993 yılları arasında mülkiyet hakkını elinden alarak, Yunanistan Anayasası'nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "kanun önünde eşitlik" ilkesi başta olmak üzere birçok maddesini ihlal ettiğini söyledi.
Geçmişte yapılan haksız uygulamalar nedeniyle, devletin, azınlığı bu harç ve vergilerden muaf tutma konusunda hukuki zorunluluğu bulunduğunu ifade eden Avukat İlhan, "inşaat izni vermeyerek, vatandaşını mağdur eden ve yasadışılığa mecbur eden devletin kendisidir. Bir yandan inşaat için izin vermeyeceksin, diğer yandan da ceza keseceksin. Bu, dünyada hiçbir adalete sığmaz. Bu haksızlığın muhakkak giderilmesi gerekir" diye konuştu.