Gündem

‘Başörtüsünü 12 Eylül’den sonra gelin çözelim’

Erdoğan, Kılıçdaroğlu isterse başörtüsü konusunda hemen 12 Eylül’ün arkasından ortak adım atabileceklerini söyledi...

30 Ağustos 2010 03:00

T24 - Erdoğan, Kılıçdaroğlu isterse başörtüsü konusunda hemen 12 Eylül’ün arkasından ortak adım atabileceklerini söyledi. Erdoğan, “Askısız, askılı giyinene bir ölçü koyuluyor mu?” dedi.

Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile başörtüsü konusunda ortak adım atabileceklerini belirterek, “CHP de böyle bir tavır ortaya koyuyorsa, bu işte seviniriz, müşterek olarak da böyle bir adımı yine atarız. Bunun için çok fazla beklemeye de gerek yoktur. Hemen 12 Eylül’ün arkasından bu işi çözeriz” dedi. Erdoğan, Bağlama şekli ile ilgili tartışmalar için de şunları söyledi:  Milliyet gazetesinde yer alan habere göre;

’Şöyle bağla, böyle bağla’ yaklaşımı doğru değil. Üniversiteye giden öğrenciler için kimse şöyle giyin, böyle giyin diyor mu? Streç giyin veya şalvar türü giyin diyor mu? Askılı giyin, askısız giyin, bunu diyor mu? Şu anda üniversiteye giden öğrencilerin içinde askılı giyineni de var, askısız giyineni de var. Kimse onlara herhangi bir ölçü koyuyor mu?” 

Önceki akşam katıldığı bir programda başörtüsü sorununu çözmek için Kılıçdaroğlu ile işbirliği yapıp yapamayacağı ile ilgili soruları yanıtladı. CHP’nin konuyu daha önce Anayasa Mahkemesi’ne götürmesinden ötürü Kılıçdaroğlu’nun sözlerini samimi bulmadığını belirten Erdoğan, “Öyle zannediyorum ki MHP de tavrını değiştirmeyecektir. CHP de böyle bir tavır ortaya koyuyorsa, bu işte seviniriz, müşterek olarak da böyle bir adımı yine atarız” dedi. 


Bağlama tartışması

“Ama ’bu işi ben çözerim’ ifadesi çok çok enteresan” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Şu anda diyorlar ki ’şöyle bağla, böyle bağla’. Bu yaklaşım tarzını sizler doğru buluyor musunuz? Bırakın nasıl bağlarsa bağlasın. Özel bir tasarımcı mı bunun için ayarlayacağız. Yani şu anda üniversiteye giden öğrenciler için kimse şöyle giyin, böyle giyin diyor mu? Kimse onlara herhangi bir ölçü koyuyor mu? Ona böyle bir ölçü koymuyorsun, ama başörtülüye gelince ’acaba boyun altından mı bağlansın, şöyle mi olsun, böyle mi olsun’, bırak kendisi nasıl bağlıyorsa öyle bağlasın.

Kaldı ki bu bir inanç özgürlüğüdür, ’ben bunu inancımdan dolayı örtüyorum’ diyor. Bu konuda da gerekli açıklamayı birileri yapmamalı. Yani bunu sen eğer olgunlaşma enstitüsüne vereceksen, o zaman bütün öğrencilerin hepsini ver olgunlaşma enstitüsüne oradan bunlar yapılsın. Karar verecek bir merci arıyorsan onun için şu veya bu kişi değil Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanlığı var. Onlar bununla ilgili 1982’de zaten gerekli olan inanç noktasında ölçü neyse bu ölçüyü ortaya koydular. Öyleyse, bunun için tasarımcı aramana gerek yok. Tasarımına varıncaya kadar, onu belirleyerek böyle bir şey yaptıracağız denildiğinde siyasi lider olarak gülünç duruma düşeriz.”


Darbe konusu

Bazılarının “Darbe yapılacaksa istediğiniz kadar değiştirin, darbe yapılır” dediğini ifade eden Erdoğan, darbe yapmanın bir zihniyet meselesi olduğuna işaret etti. Erdoğan, “Ülkede darbeyi yapacak iradelerin, zihniyetlerin değişmesi, sivil iradenin yapısıyla da alakaladır. O sivil iradelerin güçlü olması çok çok önemlidir. Onun için biz artık, her kriz çıktığında acaba akıbetimiz ne olacak, bir telaş” diye konuştu.