Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nün 112’nci yılında duayen gazeteci Altan Öymen, basının bugünkü durumunu değerlendirdi. Öymen, “Baskılar sonsuza kadar sürmez, mutlaka değişecek” dedi.
Ülkede sansürün kaldırılmasının 112’nci yıldönümü olan Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’ne, gazete ve gazetecilere yönelik baskıların arttığı bir dönemde giriliyor. Dünyada en fazla gazetecinin hapiste bulunduğu ülkelerinden biri olan Türkiye Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 154’üncü sırada yer alıyor. 24 Temmuz 1908’de sansürün kaldırılması nedeniyle ilan edilen bugün kutlanamıyor.
Basının üzerindeki tehdit sürerken deneyimli gazeteci Altan Öymen, basının dününü ve bugününü BirGün’e anlattı. Basının bugün geldiği hali daha önce görmediğine dikkat çeken Öymen, darbe zamanında bile gazetecilerin yazmaya devam ettiğini hatırlattı.
"Askeri darbe dönemlerinde bile gazetecilerin bu derece zulüm gördüğünü hatırlamıyorum"
Gazeteci yargılamalarının da değiştiğini aktaran Öymen, “Askeri darbe dönemlerinde bile gazetecilerin bu derece zulüm gördüğünü hatırlamıyorum. Gazeteciler ancak haklarındaki dava sonuçlanıp mahkûmiyet kararı verilirse cezaevine konurdu. Kesin sonuç alınana kadar tutuklanmazlardı. Hatta gazetecilere ‘Ne zaman gelmek istersiniz?’ diye sorulurdu. Ancak şimdi iddianame bile hazırlanmadan tutukluyorlar” dedi.
"Gazeteci delil karartmaz"
“İnsanlar ne için tutuklanır?” diye soran Öymen, şunları dile getirdi:
“Tüm bu tutuklamaların sebebi delillerin karartılması ihtimalidir. Delil ortada zaten neyi karartacaklar? İkinci tutuklama sebebi olarak kaçma ihtimali var. Basın mensubunun kaçma ihtimali de azdır çünkü genellikle tanınan insanlardır. Şimdi tüm bunlar dikkate alınmadığı gibi insanlar hakkında ne için tutuklandıkları bilinmeden tutuklama kararı alınabiliyor.”
"Mutlaka değişecek, basın tekrar kendi bayramını kullanabilecek günlere gelebilecek"
RTÜK ve Basın İlan Kurumu tarafından gazete ve televizyonlara yönelik baskılardan da söz eden Öymen, şu ifadeleri kullandı:
“Televizyonlara ekran karartma cezası veriliyor, RTÜK tarafından. RTÜK televizyonların baskıdan uzak olarak yayınlarına devam edebilmelerini, tarafsız davranabilmelerini garanti altına almak için kuruldu. Şimdi tam tersine taraflı yayın yaptıklarında üstlerine gidiyorlar. Basın İlan Kurumu ilan kesme cezaları uyguluyor. Basın İlan Kurumu ne için kuruldu? Çünkü Demokrat Parti zamanında bazı bakanlar ve iktidar mensupları gazete çıkarıyorlardı. Onlara devletin ilanları veriliyordu. Yani taraflı şekilde dağıtılıyordu. Bunu kontrol edecekti. Şimdi muhalif gazetelere ceza vermek için kullanılıyor. Böyle bir döneme geldik ama bu sonsuza kadar devam edemez. Mutlaka değişecektir. Basın tekrar kendi bayramını kullanabilecek günlere gelebilecektir.”