Yaşam

Başbuğ'un üslubu tepki çekti

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un, Taraf gazetesinin Aktütün baskınıyla ilgili iddialarına yanıt verirken kullandığı üslup, aydınlar tarafından çok sert bulun

16 Ekim 2008 03:00

Taraf gazetesinin Aktütün Karakolu'na yapılan baskının, istihbarat raporları ve insansız uçakların görüntülerine rağmen önlenmediğine ilişkin iddialarına Genelkurmay Başkanı Orgenenaral İlker Başbuğ'un verdiği yanıtlar ve kullandığı üslup tepki çekti. Başbuğ'un üslubunu aydınlar şöyle eleştirdi: 
 
Kışlada konuşur gibiydi

Sedat Ergin (Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): Bu kızgın üslup benim çok tasvip ettiğim bir üslup değil. İster sivil, isteri asker, ister de politikacı olsun, kamu görevlilerinin, kamuoyuna karşı, bu kadar çok yüksek ses perdesinden konuşmasını onaylayamam. Komutan, karargâhında maiyetindeki astlarına karşı böyle bir üslup kullanabilir. Bu üslubu kamuoyuna karşı, çok doğru bulmuyorum.

Biz doğru yerdeyiz

Ahmet Altan (Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni): Bunlar bizi korkutmaya yetmez. Üstelik gerçeği ortaya çıkarma çabasından bizi vazgeçirmeye de yetmez. Siz, doğru yerin neresi olduğunu biliyor musunuz? Doğru yer, insanın mesleğini dürüstçe ve gereklerini yerine getirerek yaptığı yerdir. Biz doğru yerdeyiz. Siz doğru yerde durmuyorsunuz.

Emir verme, cevap ver

Yasemin Çongar (Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı): Genelkurmay'ın en üst düzeyde Aktütün baskınından haberdar olduğu, hatta bu hazırlıkları insansız araçlardan gelen video görüntülerinden neredeyse naklen izledikleri doğru mu? Bunlar doğruysa gereği neden yapılmadı? Kamuoyu bunların cevabını bekliyor. Genelkurmay Başkanı'nın bunların cevabını vermeden 'doğru yerde durun' gibi emir vermesi kabul edilemez.

TSK'ya karşı eleştiri sınırları aşıldı

Genelkurmay medyaya talimat veremez

Aktütün denilen yer Kandil mi?


Birikmiş stresin dışa vurumu

Ahmet Hakan (Hürriyet Gazetesi): Açıkçası çok fazla yadırgamadım, birikmiş bir stresin dışa vurumu gibi geldi bana. Bu eleştiriler arasında makul olanlar da vardı, olmayanları da. Genelkurmay Başkanı, makul olmayan kısmını hedef alarak sert bir açıklama yaptı. Üslup biraz öfkeliydi. Bunlardan yola çıkarak bir değerlendirme yapılabilir belki ama metne baktığımızda orada sorun gözükmüyor.

Demokratik eleştiriye gelemiyor

Mehmet Altan (Star Gazetesi): Demokratik eleştiri niye saldırı olsun? Kapalı bir toplum olduğumuz için övgüye alışmış bir kurum. Eleştirileri saldırı olarak algılıyor. Ortada işin iyi yapılmadığına dair çok ciddi emareler var. Böyle kuvvet komutanlarıyla bir araya gelip toplantılar yapmak, üslubu, tonu yükseltmek, korkutmaya çalışmak olsa olsa insanları yadırgatır ve üzer. Samimi değiller.

Daha sakin olmalıydı

Emekli Korgeneral Salih Acarel: İlker Başbuğ, doğru konuştu, ancak sert konuştu. Buna gerek yoktu. Kendisi çok sevdiğim komutan ama daha sakin olabilirdi.

Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi: Türkiye'de 24 yıldır akan kan var. Millet bunun durmasını istiyor. Medya halka doğru bilgiler vermiyorsa bu eleştirilir, doğrusu açıklanır. Doğru bilginin karşısına bilgi ile çıkmak lazım.

Tepki normal, üslup yanlış

Oktay Ekşi (Hürriyet): İlker Başbuğ'un TSK'yı yıpratmayı amaçlayan kampanya nitelikli yayınlar nedeniyle tepki duyması normaldir. Bu yayınlara karşı, Silahlı Kuvvetler'imizin hukukunu koruması hakkı ve görevidir; ancak bu tepkinin medya dünyasını tedirgin etmeyi amaçladığı izlenimini veren bir üslupla dile getirilmesi doğru değildir. İfade özgürlüğüne herkesin saygı duyması lazım.

Bu tehdittir, kabul edilemez

Ahmet Abakay (Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı): Bu müdahaleler basına 'görevini yapma' demektir. Bu bir tehdittir, ölçüsü kaçmış bir açıklamadır, bu tip tehditleri kabul etmiyoruz. Şu sıralarda herkes medyaya ders vermeye kalkıyor. Buna Başbuğ da dahil. Başbuğ 'herkes duracağı yeri bilmeli' diyor. Evet herkes duracağı yeri bilmeli. Buna Genelkurmay Başkanı da, hükümet de dahildir.

Çelişkileri açıklaması lazım

Sedat Laçiner: Ortada cevaplanması gereken basit sorular var. Aktütün'e saldırı ne zaman başladı? Uçaklar buraya ne zaman geldi? İstihbarat bilgilerine göre hareket edildi mi? Karanlıkta kalanların ortaya çıkması gerekiyor. Maalesef yetkililer konuştukça soru işaretleri artıyor. Yapılan açıklamalar birbiriyle çelişiyor. Çelişkilerin ortadan kalkması için ortadaki soruları cevaplamak gerekiyor.