Gündem

Ergenekon davası kararında usul hatası mı yapıldı?

Hukukçular, Ergenekon davasında yedek üye hâkimlerin karar görüşmesine katılmalarının CMK 227. maddeye aykırı olduğunu belirterek 'kararın yok hükmünde olduğunu' söyledi

13 Ağustos 2013 21:15

Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iki yedek üyesinin, karar görüşmesine katıldıklarını açıklamalarına hukukçular itiraz etti. Milliyet'ten Esra Alus'a konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, ceza hukukçusu Ersan Şen, emekli hâkimler Ömer Yasa ve Atilla Hekimoğlu, Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre sadece asil heyetin karar müzakeresine katılabileceklerini belirterek, "Yedek üyelerin karar müzakerelerine katılması CMK’ya aykırı. Ergenekon davası kararı yok hükmündedir" dedi.

Ergenekon davasının 5 Ağustos’taki karar duruşmasında Başkan Hasan Hüseyin Özese, üye hâkimler Hüsnü Çalmuk ve Sedat Sami Haşıloğlu ile yedek üye hâkimler Fatih Mehmet Uslu, Ercan Fırat ve Nihat Topal yer almıştı. Yedek üye hâkimler Uslu ve Fırat, Milliyet’e, karar müzakerelerine katıldıkları yönünde açıklama yapmışlardı. Bu açıklamaların ardından bazı hukukçular, yedek üye hâkimlerin CMK 227. maddeye göre, karar müzakerelerinde yer alamayacağını belirterek, “Ergenekon kararı yok hükmündedir” dedi. Hukukçuların görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Metin Feyzioğlu (Türkiye Barolar Birliği Başkanı): "Karar duruşmasına yedek üye hâkimlerin çıkmasının hiçbir anlamı yoktu. Çünkü karara yedekler asla katılamaz. Yedek hâkim ancak asil görev yapamayacak olursa katılabilir. Zaten bir karar verilmiş, o teslim ediliyor. O sırada heyet zaten tamam, eksikliği yok ki! Eksilmeyecek de! Hükmü belki sakatlamaz ama burada heyetin büyük sayılardan güç alma durumu var. Yani ‘Biz 3 kişi değiliz, biz kalabalığız’ şeklinde bir dayanışma sergileme ihtiyacı duyduklarını hissetim ama anlamlı değil.”

Prof. Dr. Ersan Şen (Ceza hukukçusu): “Anladığım kadarıyla mahkeme, tüm yargılama sürecine katılan hâkimlerin karar celsesinde bulunması yönünde refleks göstermiş. Yargılama sürecine katılan hâkimlerin kararda bulunmadığı endişesinden kurtulmak için yapmış olabilir. Tabii yadırganacak bir yöntem. Esas bakılması gereken, bu mahkemeler kapatıldı, esasında yürürlükte değiller. Yetkileri alınmış hâkimler ancak kanunun sair bir hükmüyle eski davaları görmekle yetkili kılındılar.”

Avukat Turgut Kazan (Yargıçlar Sendikası Başkanı ve İstanbul Barosu Eski Başkanı): “Yedek yargıçların yaptığı inanılmaz ve akıl almaz açıklama, asla müzakereye katılamayacak kişilerin müzakereye katıldığını gösteriyor. CMK’nın 227. maddesi uyarınca, ‘Müzakerede ancak karara ve hükme katılacak hâkimler bulunur.’ Yedek üyeler dâhil, başka hiç kimse bulunamaz. Eğer hükmü asıl üçlü veriyorsa, yedeklerin müzakereye katılıp delilleri ve kişileri tartışması mümkün değildir. Dolayısıyla, yedeklerin katıldığı müzakere sonucu verilen karar yok hükmündedir.”

Avukat Ömer Yasa (Emekli hâkim): “Yedek üyelerin karara katıldıklarını açıklamaları suçun itirafıdır. Ağır Ceza Mahkemesi yasal olarak 3 hâkimden kurulu ve daha fazla hâkimle karar veremez. Yedek üyeler karar üzerinde heyet olarak çalıştıklarını açıklasalar da Özel Yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce açıklanan karar metninde yedek üyelerin imzaları yer almıyor. Mahkeme heyetinin, 5 Ağustos’ta görülen karar duruşmasına 6 hâkimle çıkması da tartışmalara neden oldu.”

Avukat Atilla Hekimoğlu (Emekli hâkim): “Hüküm bir başkan ve 2 üye tarafından verilir. Duruşmaya çıkan hâkimler çoğu zaman karara çıkamayabiliyor. Yedek üyelerin karara katılmaları konusunda somut bir veri yok elimizde. Eğer böyle bir şey varsa yanlış yapılmıştır. Gerekçeyi mahkemenin asil üyeleri yazabilir. Yedek üyeler karara katılmışsa bu çok büyük bir yanlışlıktır. Tabii hâkim ilkesine aykırıdır.”