Politika

Başbakan'dan Moody's'e: Ne söylediğinin ne önemi var; bizim notumuzu millet belirler

"Devletin işi ticaret olamaz. Devletin işi güvenliktir, adalettir, eğitimdir ve sağlıktır"

03 Ekim 2016 16:27

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin notunu 'yatırım yapılabilir' seviyesinden 'durağan'a düşüren uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's hakkında "Ekonomiye güven eylül ayında ağustosa göre yüzde 21 arttı. Yani her beş kişiden biri ekonominin daha iyiye gittiğini söylüyor. Vatandaş bunu söylerken, değerlendirme kuruluşlarının ne söylediğinin ne önemi var mı? Bizim notumuzu 3-5 değerlendirme kuruluşu değerlendiremez. Millet belirler, vatandaş belirler" dedi. 

Yıldırım, 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında tekrar başlayan Güneydoğu'daki çatışmalarla ilgili olarak "Kürt vatandaşlarımızın terör sorunu var. Bizim de amacımız bu terör sorununu ortadan kaldırmak. Artık Türkiye’nin terörle anılmasının önüne geçmek. Haksızlık ediyorlar. Bir yandan bölücü terör örgütü, bir yandan FETÖ, bir yandan da hudutlarımızı korumak. Bir taraftan DEAŞ" diye konuştu.

81 ilden gelen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) heyetini Çankaya Köşkü'nde kabul eden Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Sıkı işbirliğimiz bundan sonra da devam edecek. 65. Hükümet olarak her şeyi biz en iyi biliriz, sizin için yaparız, siz de buna uyarsınız gibi bir anlayışı asla benimsemedik, benimsemiyoruz Ekonominin dengelerini dikkate alan her türlü kalıcı katkıya ve eleştiriye sonuna kadar varız. Esnaf ve zanaatkarımızın işini kolaylaştıracak, ekonomiyi büyütecek her türlü teklife açığız. Devletin işi ticaret olamaz. Devletin işi güvenliktir, adalettir, eğitimdir ve sağlıktır. Bırakalım herkes işini yapsın. Sizin yaptığınız işi devlet yaparsa orada gelişme olmaz. Devlet ticaret yapamaz. Ticarette esas olan para kazanmaktır, ayakta kalmaktır. Devlet ticaret yaparsa vakıf gibi yapar, hep kaybeder. Çünkü işin sahibi yok veya işin sahibi çok. Öyle ticaret olur mu? Sizin bir dükkanda herkes işe karışırsa orada iş yürür mü? Yürümez. Bir kişi karar verecek. Neyi alacağız, neyi satacağız.

"Bir yumurtayı 12 asker taşımış, götürürken düşürüp kırmış. Biz mümkün mertebe düzenleme işine bakacağız. Düzenleme ne, haksız rekabet olmasın. Birinin ayağından tutup, diğerine koş demeyelim. Herkese aynı imkanları sağlayalım, kimin gücü fazlaysa o daha ileri çıksın. Ama burada bir şeyi unutmayacağız. Terörden yıllardır çekiyoruz. Türkiye’de Kürt sorunu yok, PKK gibi bir terör sorunu var. Şırnak’ta muazzam bir yol yapıyoruz. İki geliş, iki gidiş otoyolu yaparken güvenlik tedbiri alan altı tane fidan gibi askerimizi şehit ettiler. Bu alçaklar yaptı bunu. Artık vatandaşlarım görsün.

"Çocuklarımızı bunların tuzağına düşmesine müsaade etmeyelim. Bakın o bölgede 23 vilayetimizi kapsayan muazzam bir yatırım destek hamlesi başlattık. Amaç, terörün geciktirdiği yatırımları, terörün geciktirdiği ticareti, olumsuz etkilediği her türlü altyapıyı süratle yenilemek. Bakın bölgeye teröre rağmen 15 yılda neler yaptık değerli kardeşlerim. 2002’de bu bahsettiğim doğu ve güney doğudaki illerin kişi başına milli geliri 750 dolar. Bugün 5000 doların üzerinde. Türkiye’de 3 bin 200’den 9 bin doların üzerine çıktı. Türkiye ortalaması üç kat ama orada 7 kat, 8 kat. Niye? Oradaki farkı kapatmamız lazım.

Terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Ancak Kürt vatandaşlarımızın terör sorunu var. Bizim de amacımız bu terör sorununu ortadan kaldırmak. Artık Türkiye’nin terörle anılmasının önüne geçmek. Haksızlık ediyorlar. Bir yandan bölücü terör örgütü, bir yandan FETÖ, bir yandan da hudutlarımızı korumak. Bir taraftan DEAŞ.

"Meydanlara ilk önce sizler indiniz. Sizler bayrağı yere düşürmediniz. Size ne kadar teşekkür etsek o kadar azdır. Sağ olun, var olun. Memlekete sahip çıktınız, bayrağa sahip çıktınız. Allah sizden razı olsun.

"Sizin yüzünüz biraz asıldığında, bir derdiniz olduğunu hissetmeye çalışıyoruz. Sizin yüzünüz gülerse, milletin yüzü güler. Bunu biliyoruz. Tedbirlerimizi ona göre alıyoruz. Bakın, ne dedik. Esnaf teşkilatı 800 yıllık bir geleneği sürdürüyor. Esnafımızın ahi evran geleneği bugün de devam ediyor. Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacip asırlar önce ne diyor? Hükümdarlara tavsiyelerde bulunuyor. Diyor ki, “Paranın ayarıyla oynama. Halka adaletle hükmet. Kuvvetlinin zayıfa tahakküm etmesine izin verme. Haydutları ortadan kaldır, yolları açık ve emniyetli tut.” Asırlar önce anlatmış.

"Bu bir lütuf değil, önemli bir görev. Bugün Maliye Bakanımızla görüştünüz. Geçtiğimiz 3 ay içerisinde başımıza gelmeyen iş kalmadı. Başımıza gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi. 

"2002’den bugüne kadar 7 milyon vatandaşımıza iş, aş kapısı sağladık. Sadece 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2015 yılında tam dört kat artırarak 144 milyar dolara çıkardık. 2002’de yüzde 11’in üzerinde olan bütçe açığını bugün yüzde 2’nin altına indirdik. Aynı anda hem PKK’yla, hem FETÖ’yle mücadele ederek bunları başardık.

"Cuma günü dış ticaret verileri açıklandı. Ağustos ayında ihracatımız temmuza göre yüzde 8 artış sağladı. Ekonomiye güven eylül ayında ağustosa göre yüzde 21 arttı. Yani her beş kişiden biri ekonominin daha iyiye gittiğini söylüyor. Vatandaş bunu söylerken, değerlendirme kuruluşlarının ne söylediğinin ne önemi var mı? Bizim notumuzu 3-5 değerlendirme kuruluşu değerlendiremez. Millet belirler, vatandaş belirler."