T24 - Başbakan Tayyip Erdoğan, ordunun görevini "cumhuriyeti kollama ve koruma" olarak tarif eden ve darbelerin gerekçesi haline getirilen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı çağrıya "vadeli" bir yanıt verdi. Erdoğan, öncelikli gündemin Anayasa değişikliği olduğunu, değişikliğin referandumdan sonra TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağrılmasıyla veya yeni yasama döneminde yapılabileceğini söyledi. Parlamentodaki sayıları yetse de 35. madde değişikliğinin "uzlaşma gerektirdiğini" vurgulaması dikkat çeken Erdoğan, CHP'yi samimi bulmadığını belli etti. Erdoğan, darbelerin sembolü haline gelen maddenin değişikliğine ilişkin zamanlamayı muhalefete bırakmayacakları mesajını da verdi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun “12 Eylül ile hesaplaşmak istiyorsan 35. maddeyi değiştir, biz de destek verelim” açıklaması, referandum için yapılan ilk mitinglerin gündemi oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'deki referandumla ilgili ilk mitingini, 1982 Anayasası için yapılan referandumda en yüksek “hayır” oyu çıkan il olan Bingöl'de yaptı.
BDP'nin katılmama çağrısı yaptığı Bingöl PTT Kavşağı'ndaki miting alanına yaklaşık 10 bin vatandaş geldi. BDP'lilerin pankartlarının alınması miting öncesinde tartışma yarattı.
Özel uçakla gittiği Elazığ'dan helikopterle Bingöl'e geçen Erdoğan, miting alanına geç geldiği için, vatandaşlara ''Geciktim, güneşin altında sizleri tuttum. Hakkınızı bundan dolayı bu kardeşinize helal edin'' diye seslenen Erdoğan muhalefete yüklendi. Erdoğan, “Siz bunların milletin hayrına olan herhangi bir konuda bir araya geldiklerini gördünüz mü? Siz bunların milletin derdine derman olacak herhangi bir çözümde buluştuklarını gördünüz mü? Hayır. Göremezsiniz'' diye konuştu.
''Bunlara dikkat edin, milletimizin hayrına olan hiçbir konuda bir araya gelmezler. Sadece 'hayır' oyu vermek için bir araya geliyorlar'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunlar ileri demokrasiye 'hayır' diyor. Demokratikleşmeye 'hayır' diyor. Özgürlüğe 'hayır' diyor. Çocuk haklarına 'hayır' diyor. Bunlar, milletin projesine 'hayır' diyor. Darbe anayasasına 'evet' diyor. Olay budur. Bunlar hukukun üstünlüğüne 'hayır' diyor, ama üstünlüklerin hukukuna 'evet' diyor. Burada ittifak ediyorlar. Bunlar çetelerle mücadeleye 'hayır' diyor. Gizli ya da açık şekilde çetelerin avukatlığını yapıyorlar. Bunlar hizmete baktığınız zaman 'hayır' diyorlar. Büyük Türkiye'ye 'hayır' diyorlar. Türkiye'nin kalkınmasına, ilerlemesine, itibarının artmasına, güçlenmesine 'hayır' diyorlar.
Bunlar, statükonun, vesayetçi anlayışın devamı için aynı noktada buluşuyorlar. Aynı safta AK Parti'yi taşa tutuyorlar. Bu partilere önceki dönemlerde destek veren kardeşlerimizin bu birliktelikten, bu tablodan rahatsızlık duyduğunu biliyorlar. Aylardır Anayasa değişikliklerine neden 'hayır' dediklerinin gerekçesini bile bulamıyorlar. Çaldıkları minareye kılıf bulmaya çalışıyorlar. Şu ana kadar milleti tatmin edecek, bırakın milleti kendi arkadaşlarını tatmin edecek, kendilerini tatmin edecek tek bir gerekçe bile üretebilmiş değiller.''
'35. madde bunların uyanma emaresi'
''Sizler en güzel cevabı verdiniz. 12 Eylül'de sandık önüne konduğunda benim aziz milletim, sevgili milletim, altını çiziyorum, hukuk kaçkınlarına, Meclis kaçkınlarına, demokrasi kaçkınlarına en güzel cevabı verecek'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
''Hiç endişeniz olmasın, bunlar 30 yıldır 12 Eylül'den hep şikayet ediyorlar, 12 Eylül yasalarından, kurumlarından, Anayasa'dan şikayet ediyorlar. Çok ilginçtir, bir yandan şikayet ediyor, öbür yandan 12 Eylül benzeri müdahalelere alkış tutuyor, hatta 'ordu göreve' pankartlarına sessiz kalıyorlar. Bir yandan '12 Eylül mağduruyuz' diyorlar, öte yandan 12 Eylül öncesi ülkeyi kan gölüne çeviren çetelerin uzantılarıyla yaptığımız mücadeleyi engellemeye çalışıyorlar.
Bir yandan '12 Eylül'de çile çektik' diyorlar, öbür yandan, 12 Eylül Anayasası'nın değişmesine 'evet' diyemiyorlar. 12 Eylül ile yüzleşemeyenler, 12 Eylül Anayasası'nın değişmesine 'evet' diyemeyenler, şimdi TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini hatırladılar. Doğrusu bu uyanış gerçekten bizi çok memnun etti. Demek arada sırada bir uyanma emaresi oluyor.''
'Olağanüstü toplantı da yaparız, yeni döneme de kalabilir'
35. madde konusunda halkta ciddi bir beklenti oluştuğunu gördüğünü de dile getiren Erdoğan, ''Ana muhalefet partisine diyorum ki; buyurun bunda samimi misiniz? Akşam başka, sabah başka olmayacak değil mi? Çünkü her zaman yaptıkları bu. Akşam yatarken başka, sabah kalkarken başka'' dedi.
35. madde değişikliği için TBMM'de bir komisyon kurulmasını öneren Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bir komisyon kuralım meseleyi tüm boyutlarıyla ele alalım. Komisyon çalışsın, gerekirse Meclis'i olağanüstü toplarız. Gerekirse yeni yasama yılı açılışında gündeme alırız. 35. maddeyle ilgili yeni bir düzenleme yaparız. Biz hazırız siz hazır mısınız?”
'Sayımız yetse de 35. madde uzlaşma gerektirir'
CHP'nin tutumunu samimi bulmadığı mesajını veren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ama ana muhalefet ne diyor biliyor musunuz? 'İktidar partisinin sayısı buna yeterli' diyor. Hani uzlaşma istiyordun? Öyle konular var ki uzlaşma gerektirir. Gel bu konuda da uzlaşma yapalım. Ama uzlaşma istemiyorsan, 'bunu iktidar partisi yapar' diyorsan, o zaman senin aklına ihtiyacım yok. Vakti geldiği zaman biz onu yaparız. Kalkıp akılları karıştırma. Şimdi önümüzde bizim ne var? Anayasa değişikliği. Anayasa değişikliği var şimdi gel bunu konuşuyoruz. Bunu halledelim.''
'CHP ve BDP'liler de çocuklarının geleceği için evet demeli'
Başbakan Erdoğan, "Bunlar milletin iradesini Anayasa Mahkemesi'ne taşımaktan millete gitmeye fırsat bulamayor. Bunlar hakaret üretmekten, sövmekten başka bir şey bilmezler. Bu kardeşiniz hiçbir zaman o dille cevap vermeyecek, bunu bilin" dedi.
Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:
"12 Eylül'de sandığa gideceksiniz, AK Parti'nin anayasa değişikliğini değil, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının anayasa değişikliğini değil, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndaki değişikliği oylayacaksınız. Bu hepimizi ilgilendiren büyük bir değişim projesidir. Bu hepimizin istikbalini, emeğini çok yakından ilgilendiren bir anayasa değişikliğidir."
Erdoğan, CHP, BDP'ye oy verenlerden de kendileri ve çocuklarının geleceği için değişikliğe "evet" demelerini istedi.