Gündem

Başbakan Yıldırım: Resmi sonuçların ilan edilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanımızı partimize davet edeceğiz

"Şaibe söylentileri yayarak halk oylamasının sonucuna gölge düşürmeye çalışmak beyhudedir"

18 Nisan 2017 14:38

Başbakan Binali Yıldırım, referandumdan 'Evet' kararının çıkmasının ardından merak konusu olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kurucusu olduğu AKP'ye ne zaman döneceğini açıkladı. Yıldırım, "Resmi sonuçların ilan edilmesiyle beraber kurucu genel başkanımıza partimize davet edeceğiz. Kendisini aramızda görmekten büyük bir bahtiyarlık duyacağız" dedi.

"Bu halk oylamasının kaybedeni yoktur. Sadece 'evet' kampanyasına destek veren değil, tercihi 'hayır' olan da kazanan olmuştur" diyen Yıldırım, "Şaibe söylentileri yayarak halk oylamasının sonucuna gölge düşürmeye çalışmak beyhudedir, boştur. Buna ana muhalefet partisi başta olmak üzere her kesimin saygı duyması gerekmektedir" ifadesini kullandı.

Yıldırım, uzlaşmacı mesajlar vererek, "Yoğun bir kampanya dönemi geçirdik. O heyecanlı günlerin tozu dumanında bazen sözlerimiz maksadını aşmış olabilir. Evet diyenler de, hayır diyenler de birbirini incitmiş olabilir. Şimdi incinmeleri, kırgınlıkları kenara bırakma, millet için el ele verme zamanıdır" diye konuştu.  

Referandum sonrası ilk kez TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

81 ilde vatandaşlarımız sandıklara giderek tercihlerini yapmışlardır. Demokrasimize sahip çıkan yurt içinde 80 milyon, yurt dışında 3 milyona yakın vatandaşımıza şükranlarımı sunuyorum. 16 Nisan halk oylaması, milletimizin demokrasiye olan inancının göstergesi olmuştur. Pazar gün üilk kez sandık başına giden 1 milyon genç kardeşimizi özellikle tebrik ediyorum. Tam bir demokratik olgunlukla gerçekleştirdiğimiz bu halk oylaması ile siyasi tarihimizde yeni bir sayfa açılmıştır. Bu yeni sayfanın ülkemize, milletimize, siyasi hayatımıza çok güzel bir gelecek vaat ettiğine yürekten inanıyorum. Pazar günü kesin olmayan sonuçlara göre 58 milyon kayıtlı seçmenden 49 milyonu oy kullanmıştır. Katılım oranı yüzde 85 gibi rekor bir düzeyde olmuştur. Hazırlayıp, milletimize sunduğumuz anayasa paketinin milletimizin teveccühüne mazhar olmasından büyü bir bahtiyarlık duyuyoruz.

"Seçimin kaybedeni yoktur"

Bu halk oylamasının kaybedeni yoktur. Bu sonuç, yeni bir dönemin başlangıcıdır. Kazanan sadece "evet" kampanyasına destek veren 25 milyon 154 bin vatandaşımız değildir. Tercihi "hayır" olan 23 milyon 775 bin 294 vatandaşımız da 16 Nisan'da kazanan olmuştur. Çünkü Türkiye kazanmıştır, demokrasi güçlenerek bu halk oylamasından kazançlı çıkmıştır. Bu sonuçtan 81.7 ile "evet" oyu veren Bayburt'ta, yüzde 80.41 "hayır" oyu veren Tunceli de kazançlı çıkmıştır.

"Şaibe söylentileri halk oylamasının sonucuna gölge düşürmeye çalışmak beyhudedir"

Bugün kendimizi yenileme zamanıdır. Mevlana'nın bir sözü vardır; "Ne kadar söz varsa düne ait, dünde kaldı cancağzım. Şimdi artık yeni şeyler söyleme zamanı". Yüzümüzü geleceğe dönmemiz, yeni şeyler söylememiz gerekiyor. Bugünden itibaren ülkemiz ve geleceğimiz için sorumluluğumuzun daha da arttığının farkındayız. Şaibe söylentileri yayarak halk oylamasının sonucuna gölge düşürmeye çalışmak beyhudedir, boştur. Buna ana muhalefet partisi başta olmak üzere her kesimin saygı duyması gerekmektedir. Oy oranlarından yola çıkarak milletin sözü üzerine söz söylemek yanlıştır. Evet ile hayır oranlarının yakın olmasından hareketle, vatandaşları ayrıştırmak isteyenlerin oyununa asla gelmeyeceğiz. Büyük bir uyum içerisinde geleceğe yürümekten vazgeçmeyeceğiz.

Yurt dışında yaşamasına rağmen ülkemizin geleceğine sahip çıkan memleket sevdalılarına teşekkür ediyorum. Allah milletimize zeval vermesin. AK Parti kadroları olarak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine en başından beri inandık. Bu anayasa değişikliğinin ülkemiz için ihtiyaç olduğunu hep söyledik. Daima millet, kararımız 'evet' diyerek kampanyayı başlattık. İlk mitingimizi 26 Şubat'ta, 15 Temmuz'da bir destan yazan kardeşlerimizle Kahramankazan'da gerçekleştirdik. İki aylık sürede 54 il ziyareti gerçekleştirdik. İki yurt dışı ziyaretimizde de vatandaşlarımızla beraber olduk. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerimize gittik. Ülkemizin her köşesine giderek vatandaşlarımızla kucaklaştık. Bu arada bir yandan halk oylaması için çalışırken diğer yandan devlet, memleket işlerini aksatmadık. 14 açılış ve temel atma törenleriyle toplu açılışları gerçekleştirdik.

"AK Partililik şuuruyla
hareket eden yol arkadaşlarıma..."

Görsel, yazılı basında programlar yaparak halk oylaması hakkında milletimizi bilgilendirmeye çalıştık. Ayrıca, medya temsilcileriyle gündeme dair değerlendirmelerde bulunduk. Her fırsatta milletimizle buluştuk, hasret giderdik. Her gittiğimiz yerde vatandaş bizi bağrına bastı.

AK Partimizin bütün kademeleri, il ilçe teşkilatlarımız her zaman olduğu gibi kadın kollarımız ve gençlik kollarımız da canla başla çalışmayı sürdürdüler. Bütün vatan sathında, cadde cadde, ev ev, dükkan dükkan vatandaşlarımızla bir araya geldik. Dertleştik. Meramlarını anlamaya çalıştık. Fedakarca yürütülen bu çalışmalar için bütün yol arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Genel merkez yöneticilerimize, bakanlarımıza, yöneticilerimize, teşkilatlarımıza, sandık müşahitlerimize, bütün AK Parti kadrolarına huzurlarınızda bu özverili çalışmalarından dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Değerli yol arkadaşlarımla çok büyük gurur duyuyorum. 2001 yılından bu yana bütün unvanlardan bağımsız olarak sadece AK Partililik şuuruyla hareket eden yol arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Bu işte yalnız değildik. Başta MHP Genel Başkanı ve MHP' kadrolarına, BBP Genel Başkanı ve teşkilatına, HÜDA-PAR Genel Başkanı ve teşkilatına da teşekkür ediyorum. Biz bu değişikliği MHP ile ortak hazırladık. Komisyon ve Meclis görüşmelerinde güzel bir ortak duruşu da yerine getirdik. Ve bu halk oylamasının milletin kararına giderken de aynı hedef uğruna birlikte çalıştık. Sonuçlardan sonra kimin ne kadar destek verdiğini sorgulamaya kalkmak abesle iştigaldir. Bu bir parti seçimi değildir, yönetim sistemi seçimidir. Millet "Evet" demiştir, iş bitmiştir. 

"Resmi sonuçların ilan edilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanımızı partimize davet edeceğiz"

Bu arada değerli yol arkadaşlarım Doğu ve Güneydoğu'dan gelen desteğin, birlik ve beraberliğimize verilmiş anlamlı bir destek olduğunu düşünüyorum. Orada yaşayan tüm vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Tabii teşekkürlerin en büyüğü kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. AK Parti grubu olarak buradan kendilerine selamlarımızı iletiyorum. Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin önünü açacak bu tarihi değişimi başından beri büyük bir kararlılıkla savundu. Milletimizle arasında öteden beri var olan muhabbet köprüsüyle gönülden gönüle seslendi.O milletimize inandı, güvendi. Milletimiz de ona inandı, güvendi. Kendisine partim olarak şükranlarımı sunuyorum. Bu değişiklikle beraber bildiğiniz gibi bazı hususlar hemen yürürlüğe girecek. Bazı konular da 3 Kasım 2019'da yapılacak seçimlerden sonra yürürlüğe girecek. Önce yürürlüğe girecek hususlardan bir tanesi HSK'nın yeniden oluşturulmasıdır. Resmi sonuçların açıklanmasıyla süreç başlayacak, 40 gün içinde tamamlanacak. Diğer konuda yargıda birliğin sağlanmasıdır. Askeri yargı tamamen sona erdirilecek, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı bir kez daha teyit edilecek. Diğer bir husus da cumhurbaşkanımızın kurucusu olduğu AK Parti'yle ilişiğinin tekrar kurulmasıdır. Dolayısıyla resmi sonuçların ilan edilmesiyle beraber kurucu genel başkanımıza partimize davet edeceğiz. Kendisini aramızda görmekten büyük bir bahtiyarlık duyacağız.

İşimiz yeni başlıyor. Zira, bu anayasa değişikliğiyle beraber yeni döneme kadar iç tüzük değişikliği, mevcut kanunların cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uyumlu hale getirilmesi gibi önemli çalışmaları seçimlerden önce mutlaka tüm grupların istişare etmesiyle tamamlamayı düşünüyoruz. Milletimize söz verdiğimiz her konuda gerekli adımları atacağız ve yapısal reformlara kararlılıkla devam edeceğiz. Milletimize en iyi şekilde hizmet etmek, Türkiye'yi geleceğe taşımak hepimizin birinci derecede önceliğidir.

Bir tek vatandaşımızın dahil kalbinin kırılmasına rıza göstermeyeceğiz. Allah'ın izniyle kibir ve gurur nefislerimizi rehin almayacak. Şeffaf ve berrak bir yönetim anlayışıyla vatandaşımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Ayrımcılığın her türlüsünü reddedeceğiz, eleştiriye her zaman açık olacağız. Muhalefetin demokrasimizin olmazsa olmazı olduğu gerçeğini göz ardı etmeyeceğiz. Hepimize düşen görev, aşkla milletimizin emanetine sahip çıkmaktır. Bu mesele sen, ben meselesi değil, Türkiye meselesidir. Memleket meselesidir. Unutmayalım ki dünyanın gözleri üzerimizdedir. Bizler sadece bütün vatandaşlarımızın değil, mahsun ve mağdur bütün insanlığın meselelerini kendimize dert ediyoruz. Bütün insanlık için adalet ve barış istiyor, herkes için bunu temenni ediyoruz.

"Bazen sözlerimiz maksadını aşmış olabilir"

Aziz yol arkadaşlarım. İnsan ve vatandaş odaklı siyasetimizin özeti, insan onurunu yüceltmek, vatandaşlarımızın hak ve hukukunu muhafaza etmektir. Siyasetimizin esası demokrasimizi yüceltmek, hukuk düzenimizi sağlamaktır. 13 yılda sessiz devrimler yaptık, devlet ve vatandaş arasındaki ihtilaf alanlarını azalttık. Tüm bunlara rağmen 15 Temmuz ihanetine maruz kaldık. Devletin içindeki vesayet odaklarının vatandaş adına tamamen tasfiye edilmesi ve gelecek için tedbir alınması bir mecburiyet haline gelmiştir. 16 Nisan ile birlikte bu tedbiri aldık, almaya devam edeceğiz. Vesayet artıklarını milletin başına bela olmaktan çıkaracağız inşallah. Yoğun bir kampanya dönemi geçirdik. O heyecanlı günlerin tozu dumanında bazen sözlerimiz maksadını aşmış olabilir. Evet diyenler de, hayır diyenler de birbirini incitmiş olabilir. Şimdi incinmeleri, kırgınlıkları kenara bırakma, millet için el ele verme zamanıdır.

Baştan beri söylediğimiz şu, 50+1 milli iradenin tecellisidir. Sonunda da milletimiz fikrini söylemiştir. Sonunda da tercihini yüzde 51.4 ile "evet"ten yana kullanmıştır. Seçmen son sözünü söylemiştir. Şimdi her zamankinden daha fazla kardeşlik günüdür. Biz birlikte Türkiye'yiz. Bütün farklılıklarımızla birlikte bir bütünüz. Türkiye, tarihin, coğrafyanın kardeş kıldığı büyük bir ailedir. Biz bu ailenin içine fitne sokmaya çalışanlara asla müsamaha göstermeyeceğiz. Allah birliğimizi, beraberliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin. İktidar partisi olarak bu demokrasi ortamını koruyacağımızdan tüm vatandaşlarımız emin olsun. Ana muhalefet partisi başta olmak üzere tüm muhalefet partilerine ve muhalif kesimlere bir çağrım olacak. Tartışmalar, sert sözler kampanya döneminin tadı tuzu oldu. Bundan sonra hepimize düşen görev, enerjimizi ülkemizin daha güzel, daha güvenli, daha istikrarlı olması için harcamaktır.

80 milyon vatandaşımızın gözü kulağı olacağız. Hukukunu gözeteceğiz. Türkiye'de istikrar bu şekilde, bu oylamayla birlikte bir kez daha teyit edilmiştir. Kalıcı hale gelmiştir. Yerli ve yabancı yatırımcı için Türkiye bugünden itibaren daha da cazip hale gelmiştir. Bize düşen daha çok çalışmaktır. AK Parti hakkaniyetin sesi olmaya, aklı selimin sesi olmaya, milletimizin sesi olmaya devam edecektir. Sorumluluğumuz, yükümüz daha da artmıştır ancak bu yükü taşımak bizim için büyük bir onurdur. Siyaseti hakkaniyetle sürdürmek bizim milletimize olan sözümüzdür. Başımız dik yürüyeceğiz. Ülkemizin yararına en küçük bir fikri olana mutlaka kulak vereceğiz. Eskisinden daha çok bir elin nesi var, iki elin sesi var diyeceğiz. Meclis çatısı altında, STK'larla iletişime her zaman açık olacağız. Allah yar ve yardımcımız olsun. Bizi milletimize mahçup etmesin.