Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 16 Nisan'daki referanduma ilişkin "Diktatörlük olacak" sözlerini eleştirerek "Tek adam olacak ama patron siz olacaksınız; patronun millet olduğu yerde diktatörlük olmaz" dedi. Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde sıkıyönetimin olmayacağını belirterek "Sıkıyönetim yok, sıkıyönetimi kaldırıyoruz. Yeni yönetimde sıkı yönetim yok. Yeni anayasada demokrasi var." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bakın bu sisteme göre, sevgili Gümüşhaneliler; aynı gün seçim yapılacak. Seçimin biri yazın, biri kışın değil. Aynı gün hem cumhurbaşkanını hem Meclis'i seçeceksiniz. Seçim bittiği anda da memleketi kim yönetecek hemen belli oluyor. Öyle aylarca, haftalarca beklemek yok. Sandıktan çıkıyor, sizin desteğinizi alan hükümeti kuruyor. Beş yıl sonra beğenirseniz bir daha seçerseniz. Ama ikinci dönemden sonra "Ya iyi çalışıyor, bir daha seçelim" derseniz yok.
Cumhurbaşkanı, yardımcılarıyla, bakanlarıyla hükümetini kuruyor. Çalışmalara başlıyor. Başbakan artık olmuyor, başbakan ile cumhurbaşkanı birleşiyor. Yürütme işler hale gelirken yasama ne oluyor? Bir de ona bakalım. Yargı güçleniyor, Meclis güçleniyor. Denetleme, cumhurbaşkanı hakkında soruşturma, soru sorma, bakanları soruşturma; bütün bu işler Meclis'in işi oluyor. Milletvekilleri daha güçlü hale geliyor, hemşehrilerine daha çok hizmet ediyor.
Sıkı yönetim yok, sıkı yönetimi kaldırıyoruz. Yeni yönetimde sıkı yönetim yok. Yeni anayasada demokrasi var. Tek adam, doğru. İki tane mi cumhurbaşkanı seçeceğiz. Kılıçdaroğlu istiyor diye iki tane kaymakam mı seçeceğiz, iki tane mi vali seçeceğiz. Tek adam olacak, ama patronu millet olacak. Patronun millet olduğu yerde diktatörlük olmaz. Yürü derseniz yürür, dur derseniz durur. Bizde demokrasi var ama Avrupa'da son zamanlarda demokrasi yok. Bir bakıyorsunuz Hollanda bakanımızın önünü kesiyor. Atlarıyla, itleriyle vatandaşlarımıza saldırıyor. İki yüzlü Avrupa, iki yüzlülüğünü yapıyor.
Suriyeli göçmenleri ülkelerine almamak için duvarlar ölüyorlar. Ama biz sağ duyulu olacağız. Diklenmeyeceğiz ama dik duracağız. Günü gelince de bunların hesabını tek tek soracağız. Yapılan hiçbir şey yanlarına kalmaz. Almanya'da demokrasi ayaklar altına. Hayır için kampanya yapıyorlar. Bizim milletvekillerimize, bakanlarımıza gelince salonlar güvenlik bahanesiyle iptal oluyor. Bin bir türlü yalan dolan, engeller... Yahu Rotterdam oradaysa Gümüşhane burada. 16 Nisan'da demokrasi nasıl oluyormuş, göstereceğiz. Gümüşhane, siz 2007 cumhurbaşkanlığı referandumunda cumhurbaşkanının millet tarafından seçilmesi için yapılan referandumda yüzde 84 "Evet" oyu verdiniz. Çok büyük destek verdiniz.
Şimdi, Gümüşhane, sizden bir söz alalım. Bu sefer kaç olacak? (Yüzde 100 sesleri) Yüzde 100 olmaz canım, yüzde 5 onlara bırakalım. Garibanlar sevinsinler. Gümüşhane'den rekor bekliyorum, rekor. Değerli kardeşlerim, bir başka 'hayır'cılar cephesi de terör örgütleri. PKK, FETÖ, DEAŞ; hepsi kol kola girmiş "Hayır" diyor. Herhalde FETÖ'ye 15 Temmuz'da milletten yediği sille yetmiyor. O alçak darbede, darbe girişiminde 248 vatan evladını şehit edenlerin yargılamaları başladı.
Şimdi tarihin en ağır darbesini yiyen PKK terör örgütü, "hayır" için kapı kapı dolaşıyor. Dinleyen var mı? Artık benim Kürt kardeşim de, Türk kardeşim de hizmeti gördü. Kardeşliği, birliği, beraberliği gördü. Sayın kardeşlerim, birilerinin rahatsız olduğu gerçek bu. Ama geri adım atmak yok. Yeni anayasa ile yolumuza terörü bitirerek devam edeceğiz. Artık terör, Türkiye'nin başını ağrıtmayacak. Türkiye'nin gündeminde projeler olacak. Fabrikalar, köprüler, tüneller olacak. Gümüşhane'nin gündeminde yeni hizmetler olacak."
