CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, demokratikleşme paketiyle ilgili olarak Başbakan'a seslenerek, "Yüreğin varsa, demokrasiyi getirmek istiyorsan seçim barajını getir yüzde 3'e hemen kabul edelim. Ahkam kesmeye gerek yok. Kural budur" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün açıklanan demokratikleşme paketiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, pakete yönelik eleştirilerde bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
Kenan Evren gibi açıkladı
"Sözde demokratikleşme paketi açıklıyorsunuz. Bazı medya organlarına sansür uyguluyorsunuz. OHAL gibi. Sayın Başbakan’ın paketi açıklayış tavrına bakın, salona girişine bakın. Kenan Evren nasıl açıklıyorsa, aynı nota üzerinden kendisi açıklıyor. Birinin apoletleri var, diğerinin apoletleri yok. Bu paketin hazırlanış biçimi bile demokrasiye aykırı. Demokrasi demek şeffaflık demek, hesap vermek demek… Paket hazırlanırken demokrasi ayaklar altına alındı.
Sayın Başbakan sözde demokratikleşme paketi dolayısıyla yeni OHAL olan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na teşekkür ediyor. Bu paket, katılımcılıktan, toplumsal uzlaşmadan ve şeffaflıktan uzak bir şekilde hazırlandı. Ayıp olan bu paketle demokrasi ismini yan yana getirmektir.
27 Mayıs’a kadar gidiyorsunuz, 12 Eylül’den hiç bahsetmiyorsunuz. Darbe hukukuna bağlılığın bir başka adı mı bu?
Pakettekilerin birçoğunu biz Meclis’e getirdik, reddeden AKP oldu. Siyasette dil yasakları kaldırılsın dedik, kabul etmediler. Siyasi partilere, aldıkları oy oranlarına göre yardım alsın dedik, reddedildi. Nefret suçları para cezasına çevrilmesin, zamanaşımına uğramasın dedik, rddedildi. Çağdaş bir Toplantı ve Gösteri Yasası teklifi verdik reddetti. Yasadışı dinlemeler engellensin diye kanun teklifi verdik, buna da geçit vermediler.
Bu önerileri zaten getirmiştik
Şimdi herkes elini vicdanına koyup düşünsün. Bu önerilerin tamamını reddeden bir parti bu ülkeye demokrasi getirebilir mi? Böyle bir zihniyetten adalet, özgürlük, demokrasi çıkar mı? Bizim önerilerimizin kötü bir kopyasını sundular. İktidar, muhalefetin önerilerini bile kopyalayamıyor. Bugün Türkiye’nin en statükocu partisi AKP’dir, değişime en kapalı parti AKP’dir. Lider sultasının en yoğun yaşandığı parti AKP’dir. Devlet de benim Türkiye de benim diyor. En ufak bir itirazı devlete başkaldırma sayıyorlar. Demokrasinin ilerlemesinin önündeki engel AKP’dir.
İndir barajı yüzde 3 hemen geçirelim
Şimdi soruyorum; Bizim önerilerimiz mi AKP'nin mi önerileri demokrasiyi getirir? Katılımcılığı sağlayamayan hiçbir düzenleme demokrasiyi getiremez. Bütün dünyanın diktatör olarak tescillediği bir başbakanın elinde demokratikleşme paketi var. Amerika ziyaretinde bir kitap hediye ettiler. Kitap üzerinden mesaj verdiler. O mesajı da anlamadı. Bu pakette anladık ki Başbakan milletin isteklerini hala anlayamamıştı.
Bir üniversitenin adını değiştirerek sorunu çözdünüz mü zannediyorsunuz? Dünyanın neresinde hükümet üniversitelere şu bölümü açabilirsiniz diyebilir? Bu ülkenin gençleri özgürlük diye bağırırken siz kimi dinliyorsunuz? Yüreğin varsa, demokrasiyi getirmek istiyorsan getir yüzde 10'u getir yüzde 3'ü hemen kabul edelim. Ahkam kesmeye gerek yok. Kural budur.
Klavyeye değil kullanana özgürlük
Karşımızda bütün dünyanın diktatör dediği bir başbakan var. AB raporlarında atılması gereken adımlar sıralandı Başbakan bunları görmedi. ABD'de bir kitap hediye ettiler. Kitabın adı "Diktatörün Psikolojisi" ama verilen mesajı da anlayamadı.
Klavyeye değil, klavye kullanana özgürlük getirilsin.
Sorun Kenan Evren ve arkadaşlarının getirdiği yüzde 10 seçim barajında. Yüreğin varsa milli irade Meclis'e yansısın istiyorsan. Getirirsin yüzde 3'ü biz de destekleriz. Meclis'ten geçiririz.
Türkiye'nin ihtiyacı olan paket bütün Türkiye'yi kucaklamalıdır. Bu paketi diktatör hazırlamış, benim istediğim demokrasi bu diyor. Aklıma bir zamanların Ankara Valisi'nin "Bu memlekete komünizm gelecekse biz getiririz" sözleri geldi.
Hükümetin eksiklerini yamamaya çalışan aydın olamaz.
Biz bu ülkeye gelecek demokrasi için bu ülkeye söz veriyoruz. Özgürlüğü ve demokrasiyi getirin sonuna kadar destekleriz. Çağdaş bir ülkede bir insana sağlanan demokrasi ve özgürlük neyse onu istiyoruz. Biz 3. sınıf demokrasi istemiyoruz."