Başbakan Ahmet Davutoğlu, yaşanan terör saldırılarına karşı sokağa çıkma çağrısı yaparken, "Bu mübarek günlerde hepimiz bir selam seferberliği başlatalım. Selam barış demektir, selam birlikte yaşama taahhütü demektir" dedi.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla ABD'nin Maryland eyaletinde açılışı yapılacak olan külliye için "Bu, dünyanın bir başka kıtasında vurduğumuz mühür olacaktır" dedi.
Davutoğlu, AKP grup toplantısında partililere hitap etti.
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Manisa'da 26 farklı eserin kimisini açtık, kimisinin temelini açtık. Aynı akşam sanatçı ve yazarlarımızla bir araya geldik. Onların beklentilerini dinleme fırsatı bulduk. Cumartesi günü DEİK konferansıyla yurt içi ve yurt dışındaki işadamlarımızla bir araya geldik. Ürdün'de sanayi ve ticaret alanında bir dizi anlaşmaya imza attık. TİKA'nın ofisinin açılışını gerçekleştirdik. Hicaz demiryolunun yapımını 1. Dünya savaşında engellediler. Biz şimdi Amman'da restorasyon yapıyoruz. İstanbul-Medine gönül yolu köprüsünü engelleyemeyecekler.
"Gelen mesajı gözyaşları ile okudum"
Bu tarihi eşikte tarihi bir misyonu ifa ediyoruz. Mülteciler, dost ve kardeş ülkeler bize bakıyor. Beni çok etkileyen bir mesajı paylaşmak istiyorum. Bir doktor hanımefendi Suriyeli çocuklarla ilgileniyor. Bir Suriyeli yetimin başını okuyor, büyüyünce 'Ne olacaksın' diye soruyor, 'Büyüyünce Türk olacağım' diyor. Gözlerim yaşararak okudum. Onun kafasındaki merhametli, şefkatli bir milletin adı. Hangi kumpası kurarlarsa kursunlar, istikbal bizimdir. BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile görüşmemizde Mayıs ayında Türkiye'de yapılacak olan Dünya İnsani Zirvesi'nin ayrıntılarını ele aldık.
"ABD'de açacağımız külliye dünyanın bir başka kıtasında vurduğumuz mühür olacaktır"
Şu dakikalarda Sayın Cumhurbaşkanımız da ABD'ye gidiyor. Hem Washington'da zirveye katılacak hem de İslam Merkezi'nin açılışını gerçekleştirecek. Bu merkez Cumhurbaşkanımızın hayırlı elleriyle açacağı bu merkez dünyanın bir başka kıtasında vurduğumuz mühür olacaktır. En iyi şekilde milletimizin temsili gerçekleşecek.
Geçtiğimiz hafta terör saldırıları dünyanın gündeminden eksik olmadı. Bir kez daha bu milletle duyduğumuz iftiharı ifade etmek istiyorum. Kendi şehit evlatlarının cenaze namazını kıldıran imamların olduğu bir ülkede bayrağımız hiçbir zaman yere düşmez. İnancımız da bayrağımız da sonsuza kadar temsil edilir. Pakistan ne zaman bir sıkıntı ile karşılaşırsa onların yanında olacağız. Aynı şekilde ırak'ın da yanındayız. Kürt, Şii, ve Arap kardeşlerimiz bilsin ki en yakın dostları biziz. Son 1 ayda terörün kanlı yüzü coğrafya farketmeksizin kendini gösterdi.
"Bütün insanlığın geç olmadan
yek vücut olması lazım"
İsimleri, kimlikleri farklı olabilir ama teröristler insanlık düşmanıdır. İnsanlık suçu ilkeyen bu organize terör örgütleri birdir ve aynıdır. Diyarbakır'daki vatandaşımızın basiret ve feraseti ile Ankara ve İstanbul'daki vatandaşımızın basiret ve feraseti aynıdır. Ankara, İstanbul, Brüksel, Bağdat ve Lahor. Bu kanlı şebekeler ayrım yapmıyor. Hepsi aynı alçaklardır, isimleri, kimlikleri farklı olabilir ama aynı odaklardır. Bu cinayet odakları insanlık suçu işlemek üzere örgütlenen birdir ve aynıdır. Bütün insanlığın daha fazla geç olmadan yek vücut olması lazım.
Türkiye'nin tökezlemesini bekleyenler, kaos ve kriz bekleyenler boşuna bekleyecekler çünkü biz buna izin vermeyeceğiz. Türkiye hukuk ve demokrasi yolunda geri adım atmadan devam edecektir. Terör örgütlerinin maskesi düşmüştür. Esas meselesi ağaç olmayanlar, dershane olmayanlar omurgamıza ateş ediyorlar ama zihnimizi işgal edemezler. Zehirledikleri insanları ölüme gönderen bu odaklar istikrarımızı, huzurumuzu ve refahımızı bozamayacaklar bizi 2023 hedeflerimizden geri koyamayacaklar.
"Hiç çıkmadığımız kadar sokaklara çıkalım"
Herkes maneviyatını, moralini en yüksek düzeyde tutarak hayata karışmalıdır. Herkes sokağa, caddeye çıkmalı kucaklaşmalıdır. Nefreti muhabbetle yeneceğiz. Moral ve motivasyonumuz tam olmaldır. Buradan geriye tek bir adım atmadan huzur ve birlik için yürüttüğümüz mücadeleyi yürüteceğiz. Bu mücadele 78 milyonun mücadelesidir. Bu mücadele milletimizin, devletimizin topyekun bir yeniden varoluş mücadelesidir. Mum ışığı ile karanlığı aydınlatalım. Hiç çıkmadığımız kadar sokaklara çıkalım. Hiç girmediğimiz kadar esnafımızın yanına gidelim. Komşularımızın hatrını soralım.
6-7 Ekim olaylarından sonra yine bir selam seferberliği çağrısı yapmıştım. Bu mübarek günlerde hepimiz bir selam seferberliği başlatalım. Selam barış demektir, selam birlikte yaşama taahhütü demektir. Selam olsun bu toprakların mayasına, selam olsun şehit düşen ecdada, selam olsun bütün milletin gelecek sevdasına. Hep beraber yola çıkalım. Herkese selam verelim. Sakın evlerimize, mahallelerimize kapanmayalım. Birbirimize Esselamu Aleyküm diyelim.
"Yepyeni bir Güneydoğu inşa edeceğiz"
Terör odakları tek tek bulunup şehirlerimizden temizlendi ve temizleniyoır. Altyapısı ve sosyal imkanları ile yepyeni bir Güneydoğu inşa edeceğiz. Bakanlar Kurulu'nda Güneydoğui'da yapılacak her bir çalışmayı tek tek ele aldık.
AK Parti iktidara geldiği günden bu yana millet iradesinden başka bir ölçü almamıştır. Allah bize milletimizin ihtilafına bir iş yapmayı nasip etmesin. Siyaseti otel lobilerinde gizli pazarlıkla yürütülen bir yol olarak asla görmedik. Herkes hesabını sandıkta verecektir. Siyasetin en temel kuralı budur. Bunun dışına çıkan kayberder. Siaset bir milletin en asil gücüdür. Siyaet urumu güçsüzse o ülke güçsüzdür. Bir ülkenin kalkınması siyasetin gücü ile mümkündür. Çok şükür Türkiye'de 14 yıldır böyle bir iktidar var. Peki millete hizmet edecek bir muhalefet var mı ? Maalesef hayır. Biz herşeyde rekor kırdıkı onlar sadece kurultay yapmada rekor kırdılar. Ya kurultay yapıyorlar ya da kurultay yapma tartışması yapıyorlar.Bunlar siyaset yapmayı, millete hizmet etmeyi öğrenemediler.
"CHP, Türkiye'ye karşı muhalefet yapıyor"
Milletimiz her seferinde kendierine gereken cevabı vermiştir. Sayın Kılıçdaroğlu terörle mücadelede dayanışma göstereceği yerde hiç görülmediği bigi bir de terörle mücadelemize köstek oluyor. CHP paralel yapı ile sol örgütlerle ittifak yaparak sadece AK Parti'ye değil Türkiye'ye karşı da muhalefet yapıyor. CHP 'ye oy vermiş vatandaşlarımız da partilerinin yaptığı bu siyastetten rahatsızdır. Kılıçdaroğlu yeni CHP diyerek geldiği şu günerde eski CHP'nin gerisinde kalmıştır.
"Siyasi Etik Kanunu'nu
bu hafta Meclis'e sevk edeceğiz"
Hükümet olarak, AK Parti iktidarı olarak yeni istihdam kapıları açma peşindeyiz. Türkiye'nin kabuğunu kırdık, dünyaya açıldık. Kişibaşı 10 bin dolar yetmez diyoruz, ikinci nesil reformların vakti geldi diyoruz. Biz takip eden değil, takip edilen bir ülke olacağız. Biz borç isteyen değil, borç veren bir ülke olduk. Gece gündüz büyük bir özveriyle çalışarak milletimize verdiğimiz sözleri tamamlıyoruz. 3 ay içinde 1 Kasım'da verdiğimiz sözlerin tamamını gerçekleştirdik. Bu eski Türkiye'de alışkın olunmayan bir tabloydu. Biz söz verdik mi, sözümüz yiğit sözüdür, millet sözüdür, gereğini yaparız.
Dün Bakanlar Kurulu'nda reformlarla ilgili istişarelerde bulunduk. Siyasi Etik Kanunu'nu da bu hafta Meclis'e sevk edeceğiz. 6 ay için verdiğimiz bazı sözleri de erkenden gerçekleştirmiş oluyoruz. Önümüzdeki hafta geniş kapsamlı bir sunumla hem 3 aylık karnemizi gösterecek, hem bir sonraki 3 aylık sözlerimizi özel bir toplantıda değerlendireceğiz.
Biz yeni bir anayasanın Anayasa Uzlaşma Komisyonu üzerinde yazılmasını istedik. Ancak CHP ayak diremeye devam etti. Biz 78 milyon vatandaşımızın taleplerini göze alarak yürümeye devam edeceğiz. Yetkili kurumlarımızda istişarelerde bulunduk. En geç 2 ay içinde yazım işlemi tamamlanıp, hazırlanan taslak tartışılıp olgunlaştıktan sonra en geç Haziran ayında milletimize sunacağız. Milletvekillerimizin vicdanının sesini dinleyerek sivil anayasaya destek vereceğine inanıyorum. Meclis'ten de vizeyi alarak yeni milletimizle buluşacağız. Halkımız gerçek ve milli anayasaya kavuşmuş olacak.
