Yaşam

'Bana uymayana satılık mal yok'

Müşterilerin bitmek bilmeyen isteklerinden bıkan bir esnaf, dükkanın dört bir yanına astığı kartonlarda ilginç uyarı ve yasaklarını sıralıyor.

20 Şubat 2011 02:00

T24 - Adana'nın Kozan ilçesinde bazı müşterilerin bitmek bilmeyen isteklerinden bıkan bir esnaf, dükkanın dört bir yanına astığı kartonlarda ilginç uyarı ve yasaklarını sıralıyor.

Kırtasiye, elektronik ve hediyelik eşya satışı yapan dükkanın sahibi Mehmet Canbolat (52), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 26 yıllık esnaf olduğunu belirterek, bu sürede çok sayıda müşteri ile muhatap olduğunu, kimi zaman da garip istek ve davranışlarla karşılaştığını belirtti.
Zamanla bazı istek ve davranışların dayanılmaz bir hale geldiğini anlatan Canbolat, buna önlem almak amacıyla çareyi çeşitli uyarılarda bulunduğu pankartları hazırlayıp, dükkana asmakta bulduğunu söyledi.


ImageCanbolat, kartonlara el yazısıyla yazdığı uyarılarda, ''parti lafı edenlere, efelik yapanlara, kabadayı gibi davrananlara, çok soru soran ve çocuğuna sahip çıkmayan kadınlara, müşteri devamlı haklıdır diyenlere, dükkanda cep telefonu ile konuşanlara'' satış yapmayacağı uyarısında bulunduğunu kaydetti. 


İş yerine gelenlerin yazıları ilk gördüklerinde garipsediklerini ifade eden Canbolat, müşterilerine açıklama yaptığında kendisine hak verdiklerini belirtti.


Bazı müşterilerin ticaret ahlakı ve kurallarına sığmayan davranışlarda bulunduğunu belirten Canbolat, ''Nezaket ve ticaret kuralları içinde alışverişe gelen herkese özel ilgi gösteriyorum. Efendi gibi gelip alışverişini yapana canım kurban'' dedi.



Birbirinden ilginç uyarılar


Canbolat'ın iş yerinde yazılı uyarılarından bazıları şöyle:


''İşimiz ufaktır. Çok soru soran, vaktimizi heder eden, ticari düzenimize uymayan, çocuklarına sahip olamayan bayanlara satışımız yoktur. Efendilere saygım sonsuz. Kabadayılardan da uzak duruyoruz. Pazarlık yoktur. Ne istersen aynısı verilir. Dürüst satış vardır. Bazı erkeklerden de bayanlar gibi üzeni vardır. İnşallah düzelirler. Bir yerde yaptığın hareketi her yerde yapamazsın.''
''Parti lafı etmeyelim. Lütfen. Dışarıda ne yaparsanız yapın. Burası alışveriş yeridir. Düzene uyun. Efelik yok. Dengesiz laf verip huzur kaçıracaksanız alışveriş yapmayın. Her partili vatandaş geliyor. Diline sahip olunuz.''


''Lütfen okuyunuz. Geri alınmaz, değiştirilmez dediğimiz malı geri getirip, malı kırıp, dengesiz faul hareketler yapmayın. Efendi olun. Size kesin bilmiyorsanız almayın diyorum. Garantili satışımız yoktur. Ticarethanemiz kafanıza uymuyorsa almayınız. Ticari düzenimizi bozamayız. Kafanız nereden uyuyorsa oradan alınız. Ben kafama uymayan yerden alışveriş yapmıyorum. Birbirimizin huzurunu kaçırmayalım.''


''Markete gidip oturamıyorsun. Şuraya gelip oturuyorsun. Çayını içiyorsun, sohbet ediyorsunuz. Ne güzel. Bir müşteri saat alırken, 'kolunda saat var alma' demeyin. İki olta alanla dalga geçmeyin. Bizim mallarımız zevk için satılır. Herkesin işine alışverişine karışmayın. Şurada üç beş kuruş bir şeyler satıp ev geçindirmeye çalışıyoruz.''


''Ne alırsan kararını tam vereceksin. Değiştirme yok. Veya hiç almayınız zor geliyorsa. Düzen bozmak yok.''


''Bazı devlet memurları, dairedeki rahatlıklarını ve oradaki havalarını ticarethanemizde işimize karışıp, huzur kaçırıyorlar. O kişiler inşallah memurluktan atılır. Kendi veya çocuğunu esnaf yaparsa hatasını görür o zaman. 'Ah ben ne diye böyle yapıyormuşum' der, içi sızlar.''