Dünya

BAN: YATIRIM HAYIR İŞİ DEĞİL İSTANBUL (A.A)

09 Mayıs 2011 17:47

-BAN: YATIRIM HAYIR İŞİ DEĞİL İSTANBUL (A.A) - 09.05.2011 - BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, az gelişmiş ülkelere yatırımlarda bulunmanın bir hayır işi olmadığını belirterek, ''Bu, hepimiz için önümüzde duran çok önemli bir fırsattır. Biz dünyanın en savunmasız insanlarına, en yoksul insanlarına, en fazla açlık çeken, hastalık çeken insanlarına yardımcı olma ve yükümlülüklerimizi yerine getirme fırsatını bu vesileyle bulmuş oluyoruz'' dedi.  Ban, 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, ''10 yılda bir karşımıza çıkan bir fırsat'' şeklinde tanımladığı konferansın, küresel anlamda dayanışma ve eylemi seferberlik halinde ileriye götürebilmek için önem taşıdığını söyledi. ''Yüz milyonlarca insanın hayatının bu konferansın sonucuna bağlı olabileceğini'' dile getiren Ban, ''Biz bugün burada, özellikle eylem programının takibini değerlendirmek için bulunmaktayız. Bu eylem programı, 10 yıl önce kabul edilmişti. Biz aldığımız dersleri sizlerle paylaşmak ve İstanbul Eylem Planını ileriye götürebilmek için bugün buradayız'' dedi. Ban, bütün dünyada halkların, hükümetlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamasını ve isteklerine karşılık vermesini beklediğini ifade ederek, devletlerin kendi ülkelerinde ve uluslararası anlamda yaptıkları müzakerelerde bunlara dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Az gelişmiş ülkelerin, gelecekteki kalkınma ve başarının ''en önemli'' dalgasını oluşturacağını kaydeden Ban, şöyle devam etti: ''Az gelişmiş ülkelere yatırımlarda bulunmak bir hayır işi değildir. Bu, hepimiz için önümüzde duran çok önemli bir fırsattır. Biz, dünyanın en savunmasız insanlarına, en yoksul insanlarına, en fazla açlık çeken, hastalık çeken insanlarına yardımcı olma ve yükümlülüklerimizi yerine getirme fırsatını bu vesileyle bulmuş oluyoruz. Bu, bütün dünya liderlerinin önemli bir siyasi sorumluluğu. Az gelişmiş ülkelere yatırım yapmak bir uyarıcı etki ortaya çıkarır ve bu da, küresel ekonominin toparlanmasına ve istikrara sahip olmasına katkıda bulunur.'' BM Genel Sekreteri Ban, yeni ortaya çıkan iş kolları, donör ülkeler ile az gelişmiş ülkelerin bir arada olduğuna değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ben ülkelerin istekli olmasını, pratik olmasını ve konferanstan uygulanabilir, uzun vadeli bir eylem programıyla ayrılmalarını rica ediyorum. Üretkenlik, verimlilik, kapasite, eğitim, tarım, finansman, kalkınma, iklim değişikliği ve diğer alanlarda önemli konularla bu toplantıdan ayrılmalarını istiyorum. Aynı zamanda az gelişmiş ülkelerden donör ülkelere geçişe imkan verecek bir program, vizyon ve hedefe sahip olan bir program ve aynı zamanda izleme ve takibe imkan veren bir programla toplantıdan ayrılmalarını rica ediyorum. Az gelişmiş ülkelerin buna ihtiyacı var ve az gelişmiş ülkelerin buna hakkı var. Eğer biz o ülkelere ulaşamazsak, 2015 yılına kadar Bin Yıl Kalkınma Hedeflerimize de ulaşamayız. O yüzden çok iyi hedefler belirlememiz gerekiyor bu İstanbul Konferansı'ndan sonra. İstanbul, kıtaların ve kültürlerin birbiriyle birleştiği ve birbirine yaklaştığı önemli bir yer. Dolayısıyla bir köprü oluşturalım ve bu köprüyle daha az fırsatı olan kişilere ve insanlık dünyasının en az avantajlı üyelerine refah ve güvenliği getirmek için elimizden geleni yapalım.'' -GEÇMİŞTEKİ CÖMERT YARDIMLAR- Soruları yanıtlarken geçmişte az gelişmiş ülkelere ''çok cömert'' yardımlar yapıldığını, ancak bunların hepsinin gitmesi gereken yere sunulamadığını belirten Ban, hesap verebilirliğin önemine işaret etti. Ban, BM'nin izleyeceği konulardan birinin de hesap verebilirlik olduğuna dikkati çekerek, ''İlerleme raporu ve taahhütler yerine geliyor mu gelmiyor mu, bunlar da takip edilecek'' dedi. Geçmişte yardımın gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere geldiğini anlatan BM Genel Sekreteri Ban, şöyle devam etti: ''Biz, güney-güney işbirliğini çok önemli buluyoruz bu bağlamda. Anlamlı artışlar olduğunu gördük ticarette ve yatırımda, özellikle gelişmekte olan ülkeler söz konusu olduğunda. Yardım anlamında yeni ortaya çıkan ülkeler her zaman çok önemli olmuştur ve onlar şu anda gelişmekte olan ülkelere yardımlarının kapsamını genişletmekteler. Aynı zamanda bu konu söz konusu olduğunda, yardımın etkin ve verimli bir şekilde dağıtılmasına da önem atfetmek durumundayız. Yardım, donör ülkenin verimliliği ve aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin yardımı önceden tahmin edebilmeleri ve böylece ekonomik politikalarını daha iyi planlayabilmeleri konusu var. Yolsuz uygulamalara karşı savaşımızı daha güçlendirmek, başarılı hale getirmek ve yapılan yardımların ve en iyi şekilde en fazla ihtiyacı olan için kullanıldığını bilmek önemli.''  Az gelişmiş ülke sayısının arttığının altını çizen Ban, ''Bizim amacımız, az gelişmiş ülkelerin sayısını mümkün olduğunca azaltabilmek ve bunların tedrici bir şekilde az gelişmiş ülke statüsünden çıkmasını sağlayabilmek'' dedi. Ban, her zaman az gelişmiş, en yoksul ülkelerin ekonomik krizden en fazla etkilendiğini belirterek, ekonomik krizlerin gelişmiş ülkelerde ortaya çıktığını ve bu ülkeler ekonomilerini tekrar canlandırabilecek kapasiteye sahipken, az gelişmiş ülkelerin kriz yaşandıktan sonra bunu gerçekleştirecek kapasiteleri bulunmadığına işaret etti. Londra'daki G-20 toplantısında liderlere, ''ekonomik krizden çıkmak için çaba gösterirken yoksul ülkeleri unutmamaları'' çağrısında bulunduğunu hatırlatan Ban, Dünya Bankası'nın, IMF'nin kapasitesini daha iyileştirebilmek ve onlara maddi katkıda bulunup, onların gelişmekte olan ülkelere yardımcı olmasını sağlamak içi 1 trilyon dolar toplandığını anlattı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, ''Şu anda yapmakta olduğumuz 4. konferans, siyasi bilinci geliştirmek için ve özellikle gelişmiş ülkelerin dünya liderleri arasında bilinci artırmak için gerçekleştirilmekte ki, bu ülkelerin liderleri de üzerlerine düşeni yapsınlar, ülkelerini iyi yönetişim ve demokrasinin gelişimi için diğer ülkelere yardımcı olmak için ikna edebilsinler'' diye konuştu.