Gündem

Balyoz'da adı geçen gazeteciler fire verdi

Grand Cevahir Otel'de yapılan basın toplantısına Mehmet Altan, Abdurrahman Dilipak, Cengiz Çandar,'ın da aralarında olduğu 27 gazeteci katıldı

28 Ocak 2010 02:00

T24-   “Balyoz Planı"na ilişkin iddialar kapsamında "tutuklanacaklar" listesinde yer aldığı ileri sürülen gazeteciler bir basın açıklamasıyla suç duyurusunda bulunurken bir suikast sonucu öldürülen Hrant Dink dışında 7 fire verdi.  Toplantıya katılmayan gazetecilerin bir kısmı "suç duyurusu" fikrine karşı çıkarken 27 gazeteci adına bir açıklama yapan Nazlı Ilıcak, "Özellikle parlamentoda temsil edilen siyasi partileri harekete geçmeye davet etti.

 


Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Ilıcak, Türkiye'nin uzun yıllardan beri askeri darbelere maruz kalan bir ülke olduğunu öne sürdü.

Ilıcak, "27 Mayıs 1960'da başlayan süreç, 50 sene geçmiş olmasına rağmen hala sona ermedi. 21'inci asra adım attığımız yıllarda da askerin yoğun bir şekilde siyasete müdahalesinden kurtulamadığımız peş peşe ortaya çıkan belgelerden anlaşılıyor" diye konuştu.

Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 tarihinden itibaren konuyla ilgili haberler yayımlanmaya başladığını belirten Ilıcak, "Harp oyunu" hazırlıklarının ardına gizlenen ayrıntılı bir darbe planının söz konusu olduğunun görüldüğünü söyledi.

"Harp oyununda bir iktidarın devrilmesi, yeni bir hükümetin kurulması, çeşitli bürokratların görevden alınmasının yeri olmayacağı açıktır" diyen Ilıcak, "TBMM, sıkıyönetim ilanına onay vermediği takdirde alçaktan uçak uçurarak yasama organının tehdit edileceği de yine aynı planda belirtilmektedir. Sözde harp oyununda gazeteciler 'tutuklanacaklar' ve 'faydalanılacaklar' diye tasnif edilmiştir. 137 meslektaşımızın boynuna onların iradesi dışında 'işbirlikçi' yaftasının asılmasını kınıyoruz. Özellikle parlamentoda temsil edilen siyasi partileri harekete geçmeye davet ederken adları 'tutuklanacaklar' listesinde yer alan gazeteciler olarak bizler de suç duyurusu yapacağımızı bu vesile ile açıklıyoruz" şeklinde konuştu.

"Araştırma komisyonu kurulmalı"

Parlamentonun darbe eğilimlerinin önünü kesecek ve darbecilerin etkin bir şekilde yargılanmasını sağlayacak adımlar atabileceğini belirten Ilıcak, "5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/d maddesinin askerin iç güvenlik alanında kullanılmasına dair hükümleri (EMASYA Protokolü) iptal edilmeli. Anayasanın 145. maddesine farklı yorumlara sebebiyet vermeyecek şekilde netlik kazandırılmalı, askeri yargı hiç değilse askerlik hizmet ve görevleri ile sınırlı bir alanda faaliyetini sürdürebilmeli. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalı. İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi iptal edilerek 'Cumhuriyeti korumak ve kollamak" tanımının yanlış değerlendirilmesi sonlandırılmalı. Bunun altını çiziyorum. Bu kanunun bu maddesi veya Anayasa'daki hiçbir hüküm Türk Silahlı Kuvvetleri'ne siyasete müdahale hakkı vermemektedir. Her müdahale bir fiili durumdur. Yasal bir temeli yoktur. Meclis'e bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Meclis bir araştırma komisyonu kurup gelişmelere vakit geçirmeden el koymasının doğru olacağını düşünmekteyiz" ifadelerini kullandı.

Böyle bir komisyonun siyasi partilerin müştereken inisiyatif almasına imkan vereceğini dile getiren Ilıcak, bunun kutuplaşmaları azaltarak aydınların sorumluluk duygusuyla birlikte hareket etmesinin beklendiği bu hassas dönemde kısır tartışmaları engelleyeceğini savundu.

Ilıcak, basın toplantısının ardından katılanlarla birlikte Beşiktaş'taki özel yetkili ağır ceza mahkemesine gidip şikayet dilekçesini sunacaklarını belirterek, "Balyoz Harekat Planı'nı hazırlayanlar TCK'nın 309, 311 ve 312. maddelerini ihlal etmişlerdir. Nedir bu maddeler? Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni, TBMM'yi, hükümeti ortadan kaldırmaya veya engellemeye teşebbüs suçunu işlemişler, bu arada 36 gazetecinin de tutuklanacağını belirtmişlerdir. Darbe suçundan etkilenecek gazeteciler olarak biz suç duyurusunu yapıyoruz" diye konuştu.

Suç duyurusu dilekçesinde, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Abdurrahman Dilipak, Ahmet Taşgetiren, Ali İhsan Karahasanoğlu, Cengiz Çandar, Ekrem Dumanlı, Hasan Celal Güzel, Hidayet Karaca, Hüseyin Gülerce, Mustafa Karaalioğlu, Perihan Mağden, Akif Emre, Hasan Karakaya, Kazım Güleçyüz, Mehmet Ocaktan, Nuh Gönültaş, Sibel Eraslan, Sadık Albayrak, Yavuz Bahadıroğlu, Emre Aköz, Serdar Arseven, Mustafa Erdoğan, Etyen Mahçupyan, Gülay Göktürk, Ali Bayramoğlu ve Murat Belge'nin imzaları yer aldı.

Tutuklanacaklar listesinde adı geçmesine karşın, Abdullah Aymaz, Abdullah Yıldız,  Ahmet Altan,  Fehmi Koru,  Haluk Örgün,  Mustafa Kaplan ve  Umur Talu ise toplantıya ve suç duyurusuna katılmadı. Balyoz planında yer aldığı iddia edilen tutuklanacaklar listesinde 2007 yılı ocak ayında öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in de adı yer alıyordu.




KONYA'DAN SUÇ DUYURUSU

 Öte yandan Konya sivil toplum kuruluşları, ''Balyoz Güvenlik Harekat Planı'' hazırladıkları öne sürülen kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.
     Konya Sivil Toplum Kuruluşları İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi, 74 sivil toplum kuruluşu adına yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
     ''Ülkemizin menfaati için cuntacıların derhal tasfiye edilmeleri gerekmektedir. Bu görev Türk Silahlı Kuvvetleri'nindir.
     Konya'daki 74 sivil toplum kuruluşu olarak, bizler hukukun üstünlüğüne olan inancımızdan dolayı Balyoz Darbe Planını yargıya taşımak amacıyla, tüm failler hakkında 'Görevi kötüye kullanma', 'T.C. Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme', 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme', 'Suçu bildirmeme', 'Kamu malına zarar verme', 'Savaşa tahrik', 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma' gibi çok ciddi suçlardan cezalandırmaları istemiyle suç duyurusunda bulunduk. Hazırlanan suç duyurusu bugün itibariyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir.''