KHK ile ihraç edildikleri işlerine geri dönebilmek için İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda önceki gün 67’nci kez nöbet tutarken gözaltına alınan KESK üyeleri darp edildiklerini ve hakarete uğradıklarını belirtti.
Birgün'den Zeynep Kuray'a konuşan KESK üyeleri, AKP seçim çadırından yapılan ihbar sonucunda gözaltına alındıklarını, ters kelepçeli götürüldükleri çevik kuvvet otobüsünde polislerin kendilerine işkence yaptığını söyledi.
2 Haziran'da gözaltına alınan ilk 15 kişilik grupta yer alan felsefe öğretmeni Nursel Tanrıverdi’nin darptan sağ kolunun üst tarafı mosmordu. 67 haftadır her pazartesi ve cumartesi bu meydanda direndiklerini ve uzun zamandır böyle bir saldırıyla karşı karşıya kalmadıklarını belirten Tanrıverdi, partilerin seçim çadırlarının kurulduğu Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda AKP çadırı geldikten sonra polisin yoğun güvenlik önemi almaya başladığını belirtti. Tanrıverdi, “Pazartesiden itibaren polis sürekli uyarı yapmaya, taciz etmeye başladı. ‘Müziği kısın, dershaneler şikâyetçi’ dediler. Halbuki şikâyetçi olan AKP’lilerdi. 2 Haziran’da AKP çadırındakilerin telefonla ihbarı üzerine peşpeşe polis otobüsleri geldi. Biz pankartı açıp slogan atmaya başlayınca da saldırdılar” dedi. Kendilerini desteklemek için gelen Wernicke-Korsakoff hastası Yaşar isimli belediye işçisi ve Nimet adlı bir gencin de otobüste darp edildiğini söyleyen Tanrıverdi, “Dün bizi ihbar edip gözaltına aldıran zihniyet, aynı zamanda bizi ihraç eden zihniyettir. Biz AKP’nin memuru olmadığımız için işten atıldık, şimdi de AKP çadırından ihbar edildik, AKP polisi tarafından da işkenceye uğradık” diye konuştu.
Gözaltına alınanlar arasında Vergi Dairesi’nde çalışırken ihraç edilen BES 1 No’lu Şube Başkanı Dursun Doğan ve yine memurken ihraç edilen eşi Filiz Doğan da vardı. Filiz Doğan, “Hem darp ediyorlardı hem de ‘orucuz’ diye haykırıyorlardı” dedi. Kamu emekçilerine destek için 1.5 yıldır her pazartesi ve cumartesi meydana gelen 60 yaşındaki Ayla Mamati de hayatında ilk kez böyle kötü bir muameleye tabi tutulduğunu dile getirdi: “Gelen geçen vuruyordu. Başörtülü bir kadın polis vardı, bize çok hakaret etti. İlk defa böyle çirkin bir saldırıya uğradım.”
