Gündem

Bakanlık geri adım attı, 20 ürüne GDO analizi kalkıyor

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı analize tabii tuttuğu 27 GDO'lu ürün listesini 7'ye düşürecek.

11 Kasım 2009 02:00

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı analize tabii tuttuğu 27 GDO'lu ürün listesini 7'ye düşürecek, analiz laboratuvarının sayısını da 5'e çıkararak sanayiciyi rahatlatacak.

Bakanlık, mısır ve soya ithalatının yapıldığı ve yönetmeliğe sert tepki gösteren ABD'nin Dünya Ticaret Örgütü'ne gitmemesi için de masaya oturacak.
 
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Avrupa Birliği'nden bile ileri dediği Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) Yönetmeliği'ni esnetecek. Aralarında domatesten bibere, muzdan buğdaya kadar 27 ürünlük bir listeyi analiz için zorunlu kılan bakanlık, liste üzerinde değişikliğe gidileceğini açıkladı. Referans gazetesinin haberine göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürü Doç. Dr. Muzaffer Aydemir, dünya ticaretinde ağırlığı olan 7 ürünü rutin analizlere dahil edeceklerini belirterek analiz laboratuvar sayısının da 5'e çıkarılacağını açıkladı. Bu arada GDO yönetmeliğine sert tepki gösteren ABD'nin konuyu Dünya Ticaret Örgütü'ne taşımaması için de masaya oturulacak.

Resmi Gazete'de yayımlandığı 26 Ekim'den bu yana kamuoyunda büyük tartışmalara neden olan, analiz laboratuvarlarının yetersiz olmasıyla da sanayicinin üretimine darbe vuran GDO Yönetmeliği yeniden ele alınıyor. Bakanlığa bağlı Koruma Kontrol Genel Müdürü Doç Dr. Muzaffer Aydemir, 27 ürünü kapsayan liste konusunda bir düzenleme yapılacağını açıklayarak yeni listenin dünyada ticareti yoğun olarak yapılan mısır, soya, kanola, patates, pamuk ürünleri, çeltik, pirinç ve buğdaydan oluşacağını bildirdi. Aydemir, 81 ile gönderilen listenin aslında doğru olduğunu ve büyük bir titizlikle hazırlandığını savunarak şu açıklamayı yaptı: "Ancak bu konuda yeni bir düzenleme olabilir. Biz büyük bir titizlikle dünyada GDO konusunda araştırma konusu olmuş tüm ürünleri listeye dahil ettik. Şunu biliyoruz ki bu ürünler arasında en çok mısır, soya, pamuk ve kanola dünya ticaretinde büyük paya sahip. Diğerlerinin hem üretimi hem de ticareti az. Bu nedenle ilk 7 ürünü rutin analizlere dahil edip diğerlerini risk analizlerine göre sınıflandırarak zaman zaman denetimlere tabii tutabiliriz. Sonuç olarak Türkiye'nin domates ya da patates ithal etmiyor. Bunlara ihtiyaç duyulmayabilir."

Aydemir, bu düzenlemeye göre yine rutin analizlere dahil edilen buğday ve pirinç konusunda ise gelen ülke orjinine bakılacağını ve buna göre bir değerlendirme yapılabileceğini söyledi. 

Laboratuvar sayısı 5'e çıktı

Genel Müdür Muzaffer Aydemir, sanayicinin diğer bir sıkıntısı olan analiz laboratuvarları konusunda ise sayının 3'ten 5'e çıkarıldığını açıkladı. Ankara'daki Ulusal Referans Gıda Laboratuvarı'nın analizler konusunda hazır olduğunu belirten Aydemir, kısa bir süre sonra ise Gebze'de bulunan TÜBİTAK MAM Laboratuvarı'nın analizlere açılacağı açıkladı. Şu anda ürün çeşitliliğinin çok fazla olması nedeniyle birikme olduğunu kabul eden Aydemir, "Bu konuda bir yoğunluk var ama kilitlenme yok. Var yok analizleri ile bu birikmeleri de kısa sürede eriteceğiz" dedi.

Bir adet bile GDO'lu ürün girmedi

Tarım Bakanı Mehdi Eker'in geçen günlerde, "GDO'lu ürün yemedim, yemem" açıklamalarını değerlendiren Aydemir, konuya ilişkin şunları söyledi:

"Biz şimdiye kadar ülkemize bir adet GDO'lu tohum sokmadığımız gibi o tohumlardan üretilmiş domates, patlıcan sokmadık. Diğer ürünlerde ise risk esasına göre tedbirlerimizi almaya çalıştık. Bu konuda bir mevzuata ihtiyaç vardı onu da Biyogüvenlik Yasa Taslağı'na paralel olarak çıkardığımız yönetmelikle gidermiş olduk. Yönetmelik öncesinde ise hem beyana göre hem de piyasa kontrolleri ile tedbirlerimizi aldık. Beyanda eğer GDO var deniyorsa zaten kabul etmedik, yok deniyorsa da sık sık masaya yatırarak risk analizi kapsamında piyasa denetimleri yaparak denetimler konusunda tedbir aldık."

Halkımız yağlar için rahat olsun

Şu anda tüketicide özellikle mısır, ayçiçeği ve kanola yağlarına ilişkin bir tedirginlik olabileceğine dikkat çeken Aydemir, "Kesinlikle bu ürünlere GDO'lu ürün karışmış olması söz konusu değil. Halkımızın bu konuda rahat olması gerekir" dedi. Aydemir, ayrıca tohum ıslahı (hibrid tohum) ve GDO'nun çok farklı konular olduğunu belirterek, "Tohum ıslahı, ürün aynı ürünün tohumlarının melezlenmesi anlamına gelir. Bu işlemde GDO'da olduğu gibi ayrı bir organizmanın gen transferi söz konusu değildi. Hibrid tohum demek GDO'lu anlamına gelmez. İkisi çok farklı" dedi.

ABD ile masaya oturacağız

Türkiye'nin ithal ettiği mısır ve soyanın yüzde 60'ını aldığı ABD ile yönetmelik krizine de çare aranıyor. ABD'nin Türkiye'nin GDO'lu ürünlerin ithalatına kısıtlama getirdiği ve bu durumun tarife dışı engel kapsamına girdiğini savunarak konuyu DTÖ'ye taşıması ihtimalini de değerlendiren Doç. Dr. Muzaffer Aydemir, ABD'nin bu girişimini engellemek için karşılıklı masaya oturacaklarını ve bu duruma engel olmaya çalışacaklarını açıkladı. Aydemir, "Biz DTÖ'nün bir tarafıyız. Bu konuyu ikili görüşmelerle çözeceğimizi düşünüyoruz. ABD ile oturup karşılıklı oturarak üzerinde çalışacağız. ABD'nin bize danışmadan bu konuyu panele götüreceğini sanmıyorum" diye konuştu.

ABD kredisi ile GDO'lu mısır aldık

Türkiye'ye 2003 ve 2008 yılları arasında en az 17 milyon ton GDO'lu mısır ve soya girdiğini ve Türkiye'nin bu ürünleri 15 milyar dolar ödediğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Türkiye'ye gelen bu ürünlerin büyük kısmının ABD hükümeti tarafından finanse edildiğini söyledi. ABD'nin kendi ürünlerinin ithalatçı tarafından tercih edilmesi için ithalatçı firmalara düşük faizli kredi imkânı sağladığını açıklayan Günaydın, "İç piyasada bu mekanizma çok kullanıldı" dedi.

Muz GDO testini geçti


Tüm Gıda İthalatçıları Derneği (TÜGİDER) Başkanı Mustafa Manav, bakanlığın yayımladığı listenin gereksiz yere uzun tutulduğunu savundu. Bakanlığa bağlı Adana İl Kontrol Laboratuvarı'ndan ithalatçı bir firmanın verdiği muz örneklerinin GDO'suz olduğunun tespit edildiğini açıklayan Manav, "Muz GDO sınavını geçti. Bu sonuç muzda GDO olmadığının kanıtıdır. Sanayici gereksiz yere laboratuvar köşelerinde bekletiliyor. 10 günlük bir bekleme 100 bin dolarlık maliyet" diye konuştu.