İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 31 Aralık 2021 tarihine kadar 84 bin 152'si çocuk olmak üzere 193 bin 293 Suriyeliye Türkiye vatandaşlığı verildiğini söyledi. Soylu, 3 milyon 700 bin Suriyeliden 2020'de 37 bin 418, 2021'de 50 bin 231'inin suça karıştığını belirtti.
Soylu, Suriye'den gelişlerde baskının son yıllarda azalsa da hala devam ettiğini, İran sınırından da akışların devam ettiğini kaydetti. Suriye'den Türkiye'ye göçün karakter değiştirdiğine işaret eden Soylu, "Suriye'den gelenlerin önemli bir bölümü Şam çevresinden geliyor. Şam'daki ekonomik kriz vesilesiyle Türkiye üzerinden batıyı hedefleyen bir süreç. Daha önce iç savaşın olduğu bölgelerden gelenlerin dışında hafif bir karakter değiştiren ve Şam'dan kaçak yolları kullanmak suretiyle gelmek isteyenlerin olduğu ortada. Bu göç akımı biter mi? Bizim kanaatimiz yeni başladı. Gelişmiş ülkeler buna bir şey yapmıyor mu? Hiçbir şey yapmıyorlar, sadece izliyorlar. Şam civarından gelenleri direkt kampa alacağız. Onlara geçici koruma statüsü vermeyeceğiz. Çatışma bölgelerinden, iç savaş bölgelerinden gelenlere sağlanan bir statüdür bu. Onlara bunu vermeyeceğiz. Bunların tamamı kendi ülkelerine geri döndürülecekler" dedi.
"İran'da Türkiye sınırında 2 milyon Afgan var"
Bu konuda yapılması gerekenleri Avrupa Birliği'ne anlattıklarını belirten Soylu, "İran'ın içinde 5 milyon Afgan var. 2 milyonu Türkiye sınırında. Her han hareketlenmeyen matuf. Bunlarla görüşmeden bunu çözebilme kabiliyeti yok. İnsani meselede destek olmadan bunu çözebilmek mümkün değil. Geri gönderme mekanizmasını bütün dünyaya kabul ettirebilecek alt yapıyı oluşturmadan bunu çözebilme kabiliyetine sahip değilsiniz. Avrupa ve Batı bunu sağlamak istemiyor. Avrupa'nın bu sorunu çözebilecek bir yönetim kabiliyeti de yok, bir sistemi de yok. Sorunlar ortada duruyor" diye konuştu.
"Bu yönetilebilir bir durum değil"
Soylu, potansiyel göç konusunda İran sınırında 2 milyon Afgan'ın yanında, 3,9 milyon İdlib, 1,2 milyon Cerablus, Azez, Mare, El bab, Çobanbey bölgesinde, 550-600 bin Afrin, 300-350 bin Resulayn, Tel Abyad bölgesinde olmak üzere 8 milyonun üzerinde hemen harekete geçmeye hazır göç kitlesi olduğunu kaydetti. Soylu, "Herhangi bir saldırı, herhangi bir tehdit, veya bulabildikleri ilk fırsatta böyle bir kitle var. Bu çerçeve içinde etrafındaki coğrafya ile bu işi yönetmeye çalışan bir Türkiye var. Son 5 yılda doğu ve güney sınırlarında 2,5 milyon insan Türkiye'ye giriş yapmak için baskı yaptı ve engellendi. Bu yönetilebilir bir durum değil. Batı'ya giden insan sayısı ise son 5 yılda 650 bin. Bizim geri gönderdiğimiz kaçak göçmen sayısı da gönüllü geri dönüş hariç 306 bin 138 kişi. Bunları Afganistan başta olmak üzere Suriye, Pakistan, Bangladeş, Somali gibi ülkelere gönderdik. Dünyada böyle bir geri gönderme mekanizması yok" açıklamasında bulundu.
Soylu, 14 Ağustos'ta Taliban'ın yönetimi ele geçirmesinden sonra Afganistan'a geri gönderimi durdurduklarını hatırlatarak, "27 Ocak tarihinde Afganistan'a Ariana Havayolları ve charter seferleri ile yeniden buradaki kaçak Afganları göndermeye başladık. Yaklaşık 5 charter sefer yaptık şimdiye kadar. Bazen 3 günde, bazen 5 günde bir geri gönderme merkezlerindeki Afganları oraya gönüllü geri dönüş kapsamında gönderiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de 700 binin üzerinde Suriyeli çocuk doğdu"
En çok tartışılan konunun Suriyelilere vatandaşlık verilmesi olduğunu hatırlatan Soylu, "31 Aralık 2021 tarihine kadar 84 bin 152'si çocuk olmak üzere 193 bin 293 Suriyeli Türk vatandaşı oldu. Bunun içinde 2011 öncesi olanlar da var. Türkiye'de 700 binin üzerinde Suriyeli çocuk doğdu. 3 milyon 700 bin civarında Türkiye'de geçici koruma statüsünde Suriyeli var. 2011 yılından itibaren bunların hepsinin kaydı alındı. Gelir gelmez sağlık taramaları yapıldı, kamplara alındılar, Türkçe dahil tüm uyum çalışmaları başladı. Hem üretim hayatına, eğitim hayatına katılmalarında görüyoruz ki birkaç olayın dışında çok büyük bir toplumsal kırılmanın yaşanmadığı, büyük toplumsal olayların olmadığı bir durum var" dedi.
Soylu, şöyle devam etti:
"STK'lar FETÖ'den kendini kurtarıyor"
"Bana göre FETÖ'nün tahakkümü altına giren ve onların tasfiye etmeye çalıştığı sivil toplum kuruluşları, bir şekilde FETÖ'nün ortaya koyduğu tasavvuftan kurtulup kendine gelme süreçleri yaşıyorlar. Bunu İdlib'de yaşıyorlar, Afrin'de yaşıyorlar, Afganistan'da yaşıyorlar, dünyanını her yerinde yaşıyorlar ve çok başarılı oldular. Türkiye'nin kendi toplumu içinde sivil dayanışmasının örneğini çok güzel ortaya koydular. Örneğin Fırat Kalkanı bölgesinde biz sivil toplum kuruluşlarına 8-10 bin ev yapmalarını söyledik. Şu an onlar 10 bin eve talipler ve orada yapıyorlar. Devletimizle koordanisyon içindeler."
"Antalya Suriyelilere kapalıdır"
"3 milyon 700 bin Suriyeliden yüzde 71,07'sini bize verilen adreslerde bulduk. 280 bini de adresini güncellemek istediğini bize söyledi. Bu da yüzde 10'luk bir kesimi oluşturuyor. Yani yüzde 80’inin adresi bizde net. Antalya Suriyelilere kapalıdır. Orada da tarım işçileri çalışıyor. Onlar kayıtsızlar. Burada da 75-80 bin kişi olduğunu düşünüyoruz. Bu güncellemeyi bitirdikten sonra 2 ay askıya çıkacağız. Onlara da '2 ay askı süreniz var' diyeceğiz."
"Bazı bölgelerde yüzde 25’in üzerinde Suriyeli nüfusu var; oraları kapattık"
"Niye durdu? Gidilecek yer sona erdi. Bizim 'güvenli bölge' dediğimiz yerlerden Türkiye'ye gelenlerin önemli bir bölümü oraya gittiler. Şimdi gitmeleri gereken yerler savaş bölgeleri. Bazı bölgelerde yüzde 25’in üzerinde Suriyeli nüfusu var. Bu ölçeğe göre bir daha buraya ikamet almama sınırı koyduk. Kapattık orayı. Sadece Suriyeli değil hiçbir yabancı almıyoruz."
"Suriyelilerin suça karışma oranı yüzde 1,3 iken Türkiye vatandaşlarının ise yüzde 2,1"
Soylu, Suriyeli nüfusun İstanbul'da 535 bin, Antep'te 461 bin, Hatay'da 433 bin, Urfa'da 428 bin, Adana'da 255 bin, Mersin'de 240 bin, Bursa'da 183 bin, İzmir'de 149 bin, Ankara'da 100 bin olduğunu söyledi. Suriyeliler'in suç istatistiklerini de paylaşan Soylu, 2020'de Türkiye'deki Suriyelilerin kendi nüfusları içinde suça karışma oranının yüzde 1,1 iken Türkiye vatandaşların yüzde 1,9, 2021'de ise Suriyelilerin yüzde 1,3, Türk vatandaşların yüzde 2,1 olduğunu söyledi. Soylu, 3 milyon 700 bin Suriyeliden 2020'de 37 bin 418, 2021'de 50 bin 231'inin suça karıştığını belirtti.
"Yüzde 28,2'si 'Suriye’de savaş biter istediğimiz şekilde yönetim olursa dönerim' diyor"
Suriyelilerin geri dönüşüne ilişkin yaptırdıkları anketi de paylaşan Soylu, "Yüzde 3,1'i geri dönmeyi düşünmüyor. Yüzde 28,2'si 'Suriye’de savaş biter istediğimiz şekilde yönetim olursa dönerim' diyor. Yüzde 13,7'si 'Savaş biterse istediğimiz yönetim oluşmasa da dönerim' diyor. Yüzde 12'si 'Güvenli bölge oluşursa dönerim' diyor. Yüzde 4,1'i 'Savaş devam etse de döneceğim' diyor. Yüzde 38'i 'Bilmiyorum karar vermedim' diyor" dedi.
"Tünelin ucunda ışık yok"
Soylu, Suriye ilişkiler konusunda ise, "Birtakım ülkeler arasında ilişkiler söz konusu olabilir. Ama burada bu durumun çözülebilmesine yönelik bir açıklık yok. Ne uluslararası sistemde yürüyen adımlar açısından ne de bu yakın komşuluk ilişkileri çerçevesinde herhangi bir şey görünmüyor. Umut hadisesi ona yönelik ortaya koymak doğru değil, tünelin ucunda ışık yok" dedi.
Soylu, "30-60-90 günü geçiyorlar, yakalıyoruz 'ben Filistinli'yim' diyor. Böyle binlerce örnekle karşı karşıyayız. Şimdi biz kendi parmak izi sistemimizi Afrika'daki büyükelçiliklere gönderdik. Oraya vize almaya geldiği zaman parmak izini basacak, burada pasaportu yırtsa da kaçak olarak gördüğümüz andan itibaren geri göndereceğiz" sözleriyle açıklamalarını noktaladı.