Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, deprem bölgesinde okulların eğitime devam edip etmeyeceği hakkında, “Şimdiden ertelenecek diye bir şey söylemek doğru değil. Bu uzmanlık işi. Gerekli raporlar ortaya çıkınca Valilik gerekli açıklamayı yapacaktır” dedi. Psikosyal eğitim almış öğretmenlerin çocuklarla hemen çalışmaya başladığını aktaran Selçuk, "Yaptığımız iş, çeşitli belirtiler gösteren çocuklarımız varsa panik gibi aşırı korku gibi gibi bunlara daha özel kişisel müdahale yapılması konusunda tedbirler almak" ifadelerini kullandı.
Bakan Selçuk'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"Okullarımızdaki hasar tespit çalışmalarının ve çocuklarımıza yönelik olarak ne tür bir psikososyal destek çalışmasının yürütüleceği konusunda genel çerçeve belirlendi. Daha önceki dökümanlar hazırdı. Velilere dağıtılacak olan, çocuklarımızın destek çalışmalarında kullanılacak olan, okullara dağıtılacak olan belgeler dökümanlar broşürler. Bunların dağıtımı sağlandı.
Elazığ'da 415 civarında eğitim kurumumuz var. Malatya'da da 846 okulumuz var. Özellikle bu okullarımızla çalışan rehber öğretmenlerin tamamı daha önceden bir afet eğitimi aldığı için bu rehber öğretmenlerimiz gönüllü olanlardan başlamak üzere, hemen o saatten başlamak üzere yardım için geldiler. Çok sayıda gönüllü olmak isteyen rehber öğretmenimizden de çok fazla bir takım bilgi aldık. netice ititbariylr bütün okullara ilgili gönüllü arkadaşlar dağıldılar. Akşam saatlerinde de mesai bitiminden sonra da özellikle saat dokuz buçuk ona kadar, o arkadaşlarımız toplantılar yapıp, velilerle görüştüler. Velilerden gelen talepler üzerinde bir takım hazırlık çalışmaları yapıldı. Bu psikososyal destek eğitimi almış olan öğretmenlerimiz zaten ellerindeki oyuncaklar, araç gereçler, dökümanlar hazır olduğu için hemen o anda çalışmaya başlama imkanı buldular.
Yapılan çalışmalara gelince öncelikle daha riskli olan gruplar ve daha fazla yaşayan çocuklarımızdan başlamak üzere bir rehabilitasyon çalışması başladı. Küçük gruplar halinde ya da bireysel görüşmeler şeklinde çalışmalar başladı. Ama bir taraftan da oyun terapi anlamında çalışmalar gruplar oluşturularak hayata geçirildi. Bütün bunların amacı çocukları yargılamadan dinlemek. onların duygularını anlamaya çalışmak. onların korkuların dikkate almak. korkacak bir şey yok demeden gerçekten ne hissediyorsa onu anlamaya çalışıp, onun gerektirdiği bir takım oyun ortamı ve rehabilistayon ortamını sağlamaktı temel amaç. Çünkü sadece çocuğun korkularının gerçekten olup olmamasının bir önemi yok. Onun öyle hissetmesinin bir önemi var ve etrafında bir yetişkin olmadığında da bir güvensizlik hissiyatı olabiliyor. çocukta. Çünkü yetişkinler binalara gidebiliyor. Ya da çeşitli kurtarma çalışmaların gidebiliyorlar. O anda çocukları yalnız bırakmamak için de uzman desteği çok önemli
Bizim okullarımızda afet tabanlı bir eğitim çalışması var 2018'de yılında başlattığımız. Bunu Japonya'da bir kuruluşla ve Türkiye'deki kuruluşlar ortak yürütüyoruz. AFAD'la da çalışıyoruz. Yaklaşık olarak 19 bin civarında yönetici ve öğretmenimize yüz yüze ve uzaktan eğitimle okul tabanlı afet eğitimi çalışması semineri yaptık. yapılan seminerler ve çalıştaylar sonrasında da bu eğitimi alan arkadaşlarımız diğer öğretmenler ve velilerin eğitimini sağlamaya çalışıyorlar. Bu hala devam ediyor.
Aslında çocuklar açısından önemli olan onların korkularının bir şekilde anlaşılmaya çalışılması ve arkadaşlarıyla beraber rehabilite olmasını hızlandırmak. Yaptığımız iş, çeşitli belirtiler gösteren çocuklarımız varsa panik gibi aşırı korku gibi gibi bunlara daha özel kişisel müdahale yapılması konusunda tedbirler almak"