Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, "Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'nın güvenliği ile Uzak Doğu ve Batı arasındaki şu anda 710 milyar dolar olan ve sürekli büyüyen ticaret hacminden daha fazla pay alabilmek için gereklidir çünkü Türkiye, bu ticaretin tam ortasındadır" dedi.
Bakan Karaismailoğlu, AKP Gençlik Kolları Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı'na katıldı. Karaismailoğlu, burada gençlerle Kanal İstanbul başta olmak üzere Türkiye'de tamamlanan ve devam eden ulaştırma ve altyapı projeleri ile ilgili bilgiler paylaştı.
"Ticaret hacminden pay alabilmek için gerekli"
Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'un uzunluğunun 45 kilometre olacağını anlatarak, "Kanal İstanbul, hem çevreci hem de ekonomik katkısı olacak alternatif bir su yoludur. Kanal İstanbul güzergahının yüzde 78'i doğal bir su yatağı. Diğer kalan yüzde 22'lik kısımda da ciddi bir toprak hareketi olacak" diye konuştu.
Karaismailoğlu, gelişen dünya ticaretinden Kanal İstanbul sayesinde alacakları payı artırmayı planladıklarını kaydederek, şunları söyledi:
"Şu anda dünyadaki ticaret hacmi yük olarak 12 milyar ton. Bunun 1,7 milyar tonu Karadeniz havzasında dolaşıyor ama 2030 yılında bunun 2 katına çıkmasını bekliyoruz. Bu yükün miktarı 2030'da 25 milyar tona, Karadeniz etrafında ise 3,5 milyar tona çıkacak ardından 2050'de 95 milyar ton, 2100 yılında da 150 milyar tona çıkması bekleniyor. Karadeniz'deki bu ticaret ağının tek çıkış noktası İstanbul Boğazı. Bizim bu ticari hareketliliğe hazır olmamız gerekiyor. 2030 yılında Karadeniz'de oluşacak 3,5 milyar tonluk ve ardından daha da büyüyecek olan ticarette Türkiye'nin söz sahibi olması gerekiyor. Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'nın güvenliği ile Uzak Doğu ve Batı arasındaki şu anda 710 milyar dolar olan ve sürekli büyüyen ticaret hacminden daha fazla pay alabilmek için gereklidir çünkü Türkiye bu ticaretin tam ortasındadır. Bu ticaretten daha fazla pay almanın çabasındayız. Bugün onlarca gemi Marmara Denizi'nde boğazdan geçmek için sıra bekliyor. Onların Marmara Denizi'nde yarattığı kirlilik, egzoz emisyonlarıyla çevre kirliliğine neden olması, şu anda konuştuğumuz müsilajın nedenlerinden bir tanesi. Denizdeki kirlilik, hareketsizlik ve deniz suyundaki sıcaklıkta burada her gün bekleyen onlarca geminin etkisi var."
Her geçen yıl artan gemi sayılarının denizlerde kirliliği artıracağına, İstanbul Boğazı'nın güvenliğini daha çok tehdit edeceğine, lojistikte zaman maliyeti sorunları oluşturacağına dikkat çeken Karaismailoğlu, "Yaşanacak sıkıntıları göz önünde bulundurmalıyız. Zaten bu işin uzmanları, bilim adamları bu konuyla ilgili noktayı koydular. Kanal İstanbul projesinin bu konuyla ilgili herhangi bir olumsuz durumu yok. Kanal İstanbul ile alakalı sorulacak her sorunun cevabı var çünkü projenin en başından beri bu konuyla ilişkili 30 farklı sektörden 200'ün üzerinde bilim insanı çalışmalar yaptı" dedi.
"Boğaz Köprüsü'ne karşı çıkanlar bugün Kanal İstanbul'a da karşı çıkan zihniyet"
Kanal İstanbul'un zemininin beton olacağı yönündeki iddialara da cevap veren Bakan Karaismailoğlu, "Kanalın zemini doğal taban olacak. Sadece belli bölümlere sızdırmaz taban yapacağız. Geçmişte Boğaz Köprüsü'ne karşı çıkanlar bugün Kanal İstanbul'a da karşı çıkan zihniyetti. Bugün Boğaz Köprüsü'nden 200 bin araç, İkinci Köprü'den 250 bin araç, Üçüncü Köprü'den de 100 bine yakın araç geçiyor. O köprüler yapılmasaydı İstanbul trafiğini düşünebiliyor musunuz? Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bu zihniyete karşı bıkmadan aynı iradeyi göstererek bu büyük projeleri yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu. (DHA)