-BAKAN GÜNAY'DAN YUSUF BENLİ'YE UYARI ANKARA (A.A) - 06.01.2011 - Kültür ve Turizm Ertuğrul Günay, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Yusuf Benli'nin, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı için '' O sadece misafirleri ağırlamakla görevli, müzeden esas sorumlu kişi benim''' şeklinde yaptığı açıklamalara son noktayı koydu ve ''Müze müdürü arkadaşımız, belki amacını aşan bazı nitelemeler yapmış. Gereken uyarılar yapıldı. Misafir ağırlamak denilen görev son derece önemli bir görevdir. Fevkalade entelektüel bir bilgiyi, derinliği, birikimi gerektiren çok özel bir vasıftır''dedi. Bakan Günay, dün bir televizyon kanalında yayına giren ancak çok fazla sayıda eleştiriye maruz kalan ''Muhteşem Yüzyıl'' adlı Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatının anlatıldığı diziyi ''Biraz daha derin bir araştırmaya ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Oryantalist bir bakış açısı gözüküyor ama ilk bölümle ilgili hemen özel bir yargı yapmak ve bundan sonrasını izlemenin önünü kesmek belki haksızlık olabilir'' şeklinde değerlendirdi. Günay, Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) düzenlenen ''Ordu Tanıtım Günleri'' etkinliğinden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Günay, bir gazetecinin, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğüne atanan Yusuf Benli'nin açıklamalarının hatırlatılarak, ''Topkapı Sarayı Müze Müdürlüğüne yapılan atamanın ardından İlber Ortaylı'nın konumu tartışmalı. Siz bu konuda daha önce bir açıklama yapmadınız ama İlber Ortaylı'nın şu anki mevcut durumu nedir? Misafir ağırlamak gibi bir yakıştırma...'' denilmesi üzerine, yasalarla belirlenen bir statünün bulunduğunu, büyük müzelerde müze başkanlığı ve müze müdürlüğünün iki ayrı sıfat olarak yer aldığını söyledi. İlber Ortaylı'nın Topkapı Sarayı Müze Müzesi Başkanlığı görevinde bulunduğunu anımsatan Günay, ''Müze başkanının görevine ne zaman son verileceğini ya da görevinin hangi çerçevede sürdürüleceğini başka bir arkadaşımız değil, ben belirlerim ve ben Sayın Ortaylı'nın süresini daha bu yakınlarda 1 yıl uzattım. Başka tartışmaya gerek yok'' diye konuştu. Günay, aynı gazetecinin, ''Peki Benli'nin, İlber Ortaylı'nın görevinin 'misafir ağırlamak' olduğu yönündeki açıklamaya ne diyeceksiniz?'' şeklindeki sorusu üzerine de şunları söyledi: ''Misafir ağırlamak denilen görev son derece önemli bir görevdir. O müzenin temsilini içerir. Müzeyi temsil etmek, yurtdışından gelen konuklar veya Türkiye'den gelen konuklara müzenin en iyi bileni sıfatıyla karşılama yapmak, onları ağırlamak, onlara müzeyle ilgili bilgi vermek, fevkalade entelektüel bir bilgiyi, derinliği, birikimi gerektiren çok özel bir vasıftır. Keşke herkes müzelerimizde ulusal ve uluslararası en yüksek düzeydeki konuklarımızı ağırlayabilecek kadar bilgi birikimine sahip olsa... Bu, küçümsememiz gereken değil, özel olarak saygıyla karşılamamız gereken bir görevdir. Müze müdürü arkadaşımız, belki amacını aşan bazı nitelemeler yapmış. Gereken uyarılar yapıldı. Müze başkanımız çok değerlidir, müze müdürümüz de çok değerlidir. Bundan sonra bir arada uyum içinde çalışacaklar. Ve hiç kimse bu konuları basın önünde tartışmayacak.'' -''MUHTEŞEM YÜZYIL'' DİZİSİ- Günay, bir başka gazetecinin, ''Televizyon ekranlarında bir dizi (Muhteşem Yüzyıl) yayına girdi ve Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da dizide 'haremle ilgili bakış açısının oryantalist' olduğu açıklamasında bulundu. Sizin değerlendirmeniz nedir?'' sorusu üzerine, dün akşam dizinin ilk bölümünü izlemeye çalıştığını ifade etti. ''Biraz daha tarih derinliğine, biraz daha derin bir araştırmaya ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Oryantalist bir bakış açısı gözüküyor ama ilk bölümle ilgili hemen özel bir yargı yapmak ve bundan sonrasını izlemenin önünü kesmek belki haksızlık olabilir'' diyen Günay, şöyle konuştu: ''Şu kadarını söyleyeyim, mesela Topkapı Sarayına haremin gelişi Kanuni Sultan Süleyman'ın dönemindedir. Kanuni Sultan Süleyman tahta çıktığında harem mensupları Topkapı Sarayında oturmazlar ya da Sultan'ın huzuruna o dönemde çeşitli saray mensuplarının başı açık çıktığını hiç zannetmem. Biraz başka tarih çalışmasına ihtiyaç var. Ama tarihin bir dönemini dile getirmeye çalışıyorlar. Ben doğrusu Kanuni ve Hürrem konusunu çok önemsediğimi baştan beri hep ifade ettim. Oradan dünya çapında bir film çıkabilir. İnşallah bu iyi niyetli girişim dünya çapında bir senaryo ve film gayretimizin önünü kesmez, hevesini kesmez umarım.''
