"Ege'de Rumlar, Türkiye'nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi aynı milli devlet olabilir miydik?" sözleri tepki çeken Gönül: Azınlıklar, Türkiye'nin servetidir. Ancak mübadeleyi ben söylüyor değilim, Lozan söylüyor" diye konuştu.
Türkiye'nin ulus devlet kuruluşunda nüfus değişiminin (mübadele) önemine işaret eden ve "Bugün Ege'de Rumlar, Türkiye'nin pek çok yerinde Ermeniler devam etseydi aynı milli devlet olabilir miydik?" sorusunu ortaya atan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, tepkileri değerlendirdi:
* Mübadeleyi niçin hatırlattınız? Bunlar cumhuriyetin kuruluşuyla ilgili hususlar. Lozan Antlaşması'nda mübadele konusu vardı.
* Mübadelenin gerekliliğini savunuyor musunuz? Nüfus değişimi beşeri bakımdan üzücüdür. İnsanların yaşadığı topraklardan koparılması hüzün verici olmuştur. Nüfus mübadelesi cumhuriyetin kuruluş prensiplerinden biriydi. Bunu Lozan söylüyor. Zira Lozan yeni bir devlet kuruyordu.
Bakan'dan tehlikeli sözler'Mübadele Türkiye'yi fakirleştirdi'Gönül'den eski bir inci!* Yorum Ermenileri kapsıyor mu? Konuşmamda Ermeni ve tehcir lafı ağzımdan çıkmadı. PKK sempatizanı bir grup sözlerimi çarpıtarak yansıtmış.
* Sanki azınlıklara karşı bir tutumunuz olduğu ileri sürüldü... Niye karşı olayım? Cumhuriyetin kuruluşunda (nation building) ulus inşa etme var. Bugünkü azınlıklar Türkiye'nin servetidir.
* Mübadele bir milli devlet için gerekli miydi sizce?
Mübadele o zamanki şartlarda verilmiş bir karar. Osmanlı topraklarında olduğu gibi milletler sistemi içinde bugün yaşayabilir miydik? Bunu tarihçiler değerlendirmeli.
* Yaklaşımınız neredeyse 6-7 Eylül olaylarına, Varlık Vergisi'ne varan çağrışımlar yarattı. Onlar yanlış şeylerdi. Atatürk, cumhuriyeti kurarken, ulus devlet tercihinde bulundu. Bugün ulus devletin aleyhine oldukça yaygın kampanya yürütülüyor. Oysa Atatürk'ün padişahlığı, halifeliği kaldırması, herkesin cesaret edemeyeceği adımlardı ve milli devletin temeliydi.
'80 sene öncesini anlattım'Milli Savunma Bakanı Gönül dün İstanbul'a dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada ise "İfadelerim tamamıyla geçmişe dayalı, Atatürk'ün teşhiste ve tedavide nasıl bir yol tuttuğunun izahından ibarettir. 80 sene öncesinden bahsediyoruz" dedi.
10 Kasım nedeniyle Brüksel Büyükelçiliği'nde düzenlenen bir toplantıya katıldığını belirten Gönül, Osmanlı Devleti'nden Cumhuriyet'e nasıl geçildiğine ilişkin bir konuşma yaptığını ve bu konuşmada Lozan Anlaşması'nın 'mübadele' hükmüne değindiğini söyledi. Mübadelenin elbette çok arzu edilecek bir şey olmadığını belirten Gönül, "Ama mübadele tek başına yapılmış bir husus da değildir. Mübadele karşılıklı anlaşmalarla yapılmıştır" dedi.
Gönül, şunları söyledi: "Mübadeleye tabi olan insanların psikolojik, sosyolojik ve ekonomik bakımdan elbette sıkıntılarına yol açmıştır. Ama o günkü şartlarda karar noktasında bulunanların kaçınılmaz gördüğü bir husus olduğu için bu mübadele Lozan Anlaşması'na girmiştir ve aynı şekilde uygulanmıştır. Biz burada milli devlet dediğimiz zaman bir ırk devletini kastetmiyoruz. Kader birliği yapan insanların biraraya geldiğiyle kurduğu bir devlet kastediyoruz. Bu ifadelerin tamamiyle geçmişe dayalı Atatürk'ün teşhiste ve tedavide nasıl bir yol tuttuğunun izahından ibarettir.
Ben 80 sene öncesini izah ettim. Ancak gazetelerde gördüm ki, sanki ben bugünkü azınlıklardan bahsediyormuşum gibi, bugünkü siyasi olaylardan bahsediyormuşum gibi yazılmış. Tamamiyle 80 sene öncenin olayları 80 sene öncenin kararlarını savunmaktan ibarettir benim görüşüm ve bugünkü Türkiye'yi de o günkü kararlara borçlu olduğumuzu ifade etmekten ibarettir. Yoksa bugünkü azınlıklarımız bizim zenginliğimizdir.
Belki Belçika'nın o anda orada bulunan basınla ilgili şahıslarının belli sempatileri olabilir. Buna göre nakletmiş olabilirler. Yani Fehriye Erdal'ın kaçırıldığı bir ortamın bir tesiri altında olabilirler. Ama toplantı yapıldı, tamamlandı,yarım saat daha orada kaldım. Kimse bana 'Şunu mu kastediyorsun, bunu mu kastediyorsun?' diye sormadan demek ki, yazılarını yazıp göndermişler."