Gündem

Bahçeli'den CHP'ye yeni anayasa çağrısı: Naz etmeyin, gelin el ele fiili açmazı giderelim

"AB bizim için zorunlu değil; biz bize yeteriz"

15 Kasım 2016 13:33

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni anayasa teklifinin kendilerine geldiklerini belirterek, "Üzerinde mutabık kaldığımız değişiklikleri en kısa sürede Meclis Genel Kurulu'na getirmeyi arzuluyoruz. Bu süreçte CHP naz etmemeli, kapris yapmamalı, geri durmamalıdır. Başbakan'a 'Kapımız açık' diyorsa kapısı açıktır. Kafa kafaya verelim, omuz omuza verelim, gönül gönüle verelim, fiili açmazı giderelim" çağrısı yaptı.

Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın AB ile üyelik müzakerelerinin sonlanacağı mesajını verdiği açıklamasına gönderme yaparak, "Avrupa'nın yolu Kandil'e çıkıyorsa diyeceğim odur ki; kimseye ihtiyacımız olmayacağından biz bize yeteriz" görüşünü savundu. "AB bizim için zorunlu değildir" diyen Bahçeli, "Türkiye Ankara başkent merkezli bir ülke, gerekirse kendi ayakları üstünde duracak, kimseye el avuç açmayacaktır. Ekonomik yaptırımlarla tehdit eden AP Başkanı'nı da bu vesileyle haddini ve hududunu bileye davet ediyoruz" ifadesini kullandı.

MHP lideri, ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'a çaprıda bulunarak, "İlk isteğimiz FETÖ konusunda bize destek vermesi, Pensilvanya'daki haini kayıtsız şartsız Türkiye'ye iade etmesidir" dedi. 

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Yaygın ve yoğun karşı saldırı vardır. Bu nedenle Türkiye'nin devlet ve toplum hayatı bıçak sırtında tehdit altındadır. Türk milletinin gerilemesi, yetmedi birbirine girmesi, daha ötesi tarihten silinmesi amacıyla sahnelenen oyunlar şiddetlenmektedir. Huzurumuza kast eden odaklar faaldir. Gelecek ümitlerimize taş koyan, engel çıkaran karanlık çevreler hızla faaliyetlerini sürdürmektedir. Elbette cevabımız bitmeyecek, yapılan mücadelemiz gevşemeyecektir.

Allah şahittir ki Türkiye üzerinde hesap yapanlar kaybedeceklerdir. Milletimiz bağımsız yaşamaktan başka seçenek tanımamaktadır. Etnik ve mezhep temelli gerilimleri tırmandırmaya çalışanlata karşı uyanık olmalıyız. Mutlaka saldırıları boşa çıkaracağız. Maalesef şehitlerimiz olmaktadır. Geçen hafta perşembe günü Mardin Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, PKK'nın hükümet konağına sızarak düzenlediği bombalı saldırıda şehit düşmüştür. Yıllar evvel evladının kaymakam olmasıyla gururlanan babasının, şehadeti karşısında da asaletini bozmaması takdir ve hayranlık vericidir. İşte bu yüksek ahlak, bu toprakları vatan yapan iradeye muhteşem bir örnektir. Fatihler oldukça, fatihini feda etmeye hazır baba dimdik durdukça Allah bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırmayacaktır. Milletimiz talihlidir, çünkü kahramanlar tüm eli kanlı teröristlere dünyayı dar edecektir. Şehitler ölmez, vatan bölünmez. Bölücüler, bozguncular, yıkım ve çözülmek için şimdiden heyecan yapmasın, bunların alayını ikaz ediyorum. MHP baştan ayağa kırılmadıkça, son ferdine kadar öğütülmedikçe Türk milletinin adı sönemez, tarihi varlığı sökülemez. Bu kararlılığımız asla eksilmeyecektir.

Terörle mücadele zor, zor olduğu kadar da maliyetli bir süreçtir. Türkiye küresel güç merkezlerinin maşası olan çok sayıda kanlı örgütün hedefindedir. Demokrasi ve özgürlük kavramlarını ağızlarından düşürmeyen sözde gelişmiş ülkeler, PKK ile kapalı ilişki içindedir. Bombalı araçla gezen, pusu kuran, mayın döşeyen caniler, Avrupa'da baş tacı edilmekte, havalarda gezdirilmektedir. Tetik çeken kirli eller, Paris'te okşanmaktadır. Milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonra mahkeme çağrılarına kulak tıkayan HDP'lilerin zorla hukuk önüne çıkarılmaları bunların zoruna gitmiştir. Tıpış tıpış gelmeyiz diyen HDP milletvekilleri  patır patır toplanınca AB'nin büyükelçileri anında fos tepkilerini gösterdi. Bunlar HDP'ye arka çıkmak için özgürlük değerlerini çarpıtmışlardır. HDP'lilerin mahkemeye götürüldüğü gün Diyarbakır'da 2'si polis olmak üzere 11 kardeşimiz şehit olmuştu. HDP'liler tutuklanınca kıyametler koparan AB yöneticileri, şehitlerimizin acını bir kez olsun paylaşmadı.

Brüksel Mahkemesi'nin PKK'yı terör örgütü değil de silahlı mücadele yapan örgüt olarak gösterme kepazeliği, hiçbir gerçeği değiştirmeyecektir. Brüksel'deki havalimanına saldırı sonucunda 38 kişinin ölümü, sanıyorum bu ülkede bir şeyi değiştirmedi.

 

"AB bizim için zorunlu değil; biz bize yeteriz!"

 

HDP'liler için kıyamet koparan Avrupa, insanlıkta sınıfta kalmıştır. Bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki büyükelçilerinin HDP grup toplantısına katılmaları yüzsüzlük, sorumsuzluk gerçi ayakkabılarında Kandil dağının tozu bulunanların HDP sırılarına konuşlanmaları kendileri adına tutarlı olabilir, ama Türk milleti buna hoşgörülü olmaz. Belçika büyükelçisi diyor ki "ciddi bir konu, dinlemeye geldik" Adam olana sormazlar mı dinleyecek, duyacak başka konu mu bulamadın. Sömürge valisi gibi düşünen bu zihniyet, yüreği yetiyorsa şehit analarına baksın. AB elçileri, baba ocaklarından davulla uğurlanıp salayla karşılanan kuzuların naaşına baksınlar. Ar damarları çatlamadıysa ya başı eğilmeli, ya başı ezilmelidir! Bunun ortası yoktur.

Terör bir insanlık suçudur ve hiçbir gerekçe haklı çıkmayacaktır. Türkiye ödün verecek çakma bir devlet değildir. Avrupa'nın yolu Kandil'e çıkıyorsa diyeceğim odur ki; kimseye ihtiyacımız olmayacağından biz bize yeteriz.

İlerleme Raporu yayınlanmıştır. Özellikle altını çizmek istiyorum ki "Hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin bazı düzenlemelerin Avrupa standartlarına uygun olmadığı ifade edilmektedir.

AB Komisyonu'nun hazırladığı ilerleme raporları yayınlandı. Özellikle, hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin düzenlemelerin Avrupa standartına uygun olmadığı değerlendirilmektedir. İlerleme raporu yine tarafgir şekilde kaleme alınmıştır. Avrupalıların aklı hala çözüm sürecinde kalmıştır. İlerleme raporunda yargı bağımsızlığındaki kötüleşmeye dikkat çekilmiş, gazetecilerin tutuklanması eleştirilmiştir. Şu işe bakın, Türkiye'nin Terörle Mücadele Kanunu'nun Avrupa'yla uyumlu olmadığı iddia edilmiştir. Ülkemizin beka mücadelesi verdiği böyle bir zamanda, AB'nin terörle mücadelemizi engelleme çabası sorunludur. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Belarus dönüşü uçakta ifade etmiştir. AB ile ilgili açıklamaları önemlidir. Eğer bizi istemiyorlarsa açıkça söylesinler. Nasıl İngiltere halka gittiyse biz de sorarız, ne derlerse onu yaparız. AB süreci uzayacak, müzakereler sudan bahanelerle kesintiye uğrayacaksa Türkiye'nin milli onurunu savunmak her vatanseverin görevi olmalıdır. AB bizim için zorunlu değildir. Türkiye Ankara başkent merkezli bir ülke, gerekirse kendi ayakları üstünde duracak, kimseye el avuç açmayacaktır. Türkiye'nin yarım asırdır omurgasız bir süreç için sürekli fedakarlık etmeye zorlanması, Türk milletine yakışmamaktadır. Buna millet karar verecektir. Biz kazanca değil ara bakarız, büyük ve yenilmez Türk milletiyiz. Ekonomik yaptırımlarla tehdit eden AP Başkanı'nı da bu vesileyle haddini ve hududunu bilmeye davet ediyoruz.

 

"Kıbrıs Türk'tür Türk kalacaktır"

 

AKP'nin Kıbrıs'tan sorumlu Başbakan Yardımcısı, Türkiye olarak nereye kadar taviz vereceklerini söylememiştir. Adadaki askeri varlığımızın geleceği ise esrarını korumaktadır.

Kıbrıs'taki Türk toplumunun aleyhine, egemenlik haklarını hiçe sayacak herhangi bir anlaşmanın milletimiz nezdinde herhangi bir geçerliliği olmayacaktır. KKTC taleplerinin olumlu karşılaşması halinde iki yıl Türk, iki yıl Rum kesimin başkanlık edeceği iddia edilmektedir. Karpat gözden çıkarılmış mıdır? Buradaki Türk varlığı ne olacaktır? Adada uluslararası bir gücün konuşlanmasıyla adadaki Türk askerinin varlığı ne olacaktır. KKTC Türk vatanıdır, telaşla çözüm olsun diyenler Kıbrıs'ın tapusunu devrederlerse şehitlerimize bunu anlatamazlar. KKTC Cumhurbaşkanı, ve her zaman diyeceğiz ki Kıbrıs Türk'tür Türk kalacaktır. 

 

"Trump'tan ilk isteğimiz Pensilvanya'daki haini kayıtsız şartsız Türkiye'ye iade etmesidir"

 

Değerli arkadaşlarım, demokratik mekanizmalar ilkeleriyle işleyecek yeni başkan sandıktan çıkmıştır. Siyasi teorisyenleri, uzman yorumcular, ABD'yi yeniden keşfetmeye çalışan herkesi ters köşeye yatırmıştır. Ve kader ağlarını örmüş, Turump başkan seçilmiştir. ABD'deki yönetimin değişimi göz ardı edilemez. Yaklaşık 100 yıldır stratejik denklemleri değiştiren, önemli bir ülkedir. Seçimden bir gün önce yüzde 99 Hillary manşeti atan gazeteler, yanılmıştır. Bizim de içimizdeki Clinton lobisine rağmen Turump ipi göğüsledi. İyimserlik beklentilerine ihtiyatla yaklaşıyoruz, İslamofobi diyoruz. Turump'un düşünce ve mesajlarını ürkerek karşılıyoruz. Obama'nın seçilmesiyle değişimin bir devrim geçirdiğini yazanlara kadar pek çok sayıda övgü seslendirilmişti. 

Ne varki Obama'nın geride kalan 8 yılı, beklentileri karşılamadığı gibi savaş ve çatışma olarak faturalandırılmıştır. Bizim yeni başkandan arzumuz FETÖ konusunda bize destek vermesi, Pensilvanya'daki haini kayıtsız şartsız Türkiye'ye iade etmesidir.

Anayasa konusunda inisiyatif almamız fiili dağınıklık ve çarpıklığı çözme irademiz biliniz ki Türk milletinin geleceğini kurtarmak içindir. Hukuksuz devlet olmaz, hukuksuz demokraside anayasa askıdadır. Devreye girmeli, tedbir almalıyız. Uzlaşalım, konuşalım, ülke ve çıkar için bir yol bulalım. Bizim meselemiz kimin ne olacağı değildir. Kimin hangi makam ve statüye kavuşmayı hedeflediği hiç değildir. Başbakan Binali Yıldırım ile yaptığımız görüşme verimli geçmiştir. Biz bir yol gsteriyoruz, milletimizin ağrıyan başına şifa olalım istiyoruz. 15 Temmuz'dan sonra bambaşka bir Türkiye vardır. Ağa girdikten sonra aklı başına gelen balık gibi olmayalım. Nitekim bugün de, henüz vakit varken Türkiye'nin önünü açalım. Çalışmalar sonlandıktan sonra gerekirse milletimizden görüş almaktan korkmayalım. MHP, Ahıska Türklerinin acılarını hala yüreğinde duymaktadır. Biz, tarihe, ecdada, şehitlere karşı sorumluyuz. Türklüğün nerede olursa olsun tekrar felakete batmaması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Devlet çarkı ağır aksak dönüyor, fiili sakatlık bir tek kişiyi sivriltmekle kalmıyor geleceğimizi de rehin oluyor. Türkiye, 15 Temmuz kalkışması gibi rezil bir girişime çok nadir tanık olmuştur. Ülke yönetimi kucaklaşma, dayanışma ve medeni gerçeklerle teminat altına alınmıştır. Türkiye, anayasal sorunlara çözüm getirmeye mecburdur. Böyle gelse de böyle gitmeyeceğini herkes anlamalıdır. MHP, daha önce açıkladığı kırmızı çizgilerine, ilke ve esaslarına bağlı olmak şartıyla milleti ve ülkesi için olumlu her teşebbüse vardır. Yalnızca Türkiye rahatlasın, huzur bulsun, devlet yaşasın diyoruz. AKP'nin anayasa hazırlık metni tarafımıza resmen iletilmiştir. Parti olarak söz konusu metin üzerindeki çalışmalarımızı çok dikkatli ve kılı kırk yaran bir değerlendirmeyle yapıyoruz. Katıldığımız ve katılmadığımız maddeleri tek tek belirliyoruz. Üzerinde mutabık kaldığımız değişiklikleri en kısa sürede Meclis Genel Kurulu'na getirmeyi arzuluyoruz. Bu süreçte CHP naz etmemeli, kapris yapmamalı, geri durmamalıdır. Başbakan'a "Kapımız açık" diyorsa kapısı açıktır. Kafa kafaya verelim, omuz omuza verelim, gönül gönüle verelim, fiili açmazı giderelim. Milletimizin sorunlarına beraberce eğilelim, gelin Türkiye'yi kamburundan birlikte kurtaralım. Gelin karşımızdaki barikatları teker teker aşalım. İstersek, önyargısız bir araya gelirsek başaramayacağımız hiçbir şey yoktur.