Politika

Bahçeli: Açılım denen yıkım projesi AKP ile CHP ittifakı arasında paylaşıldı

Bahçeli, Ankaralıların yoksulluktan bıktığını söyleyerek ''Ankaralı kardeşim eskisi gibi fidayda, misket oynayamıyor'' dedi.

04 Haziran 2011 03:00

T24 - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankaralıların yoksulluktan bıktığını söyleyerek ''Ankaralı kardeşim eskisi gibi fidayda, misket oynayamıyor'' dedi. Bahçeli, partisince Sincan Lale Meydanında düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

“Türkiye'nin olduğu gibi Ankara'nın da kara tarihinin döneceği gün” olarak nitelendirdiği seçim gününe az bir zaman kaldığını anımsatan Bahçeli, mübarek üç ayların hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Ankara'nın 'Cumhuriyet' demek olduğunu, “Türkiye'nin şerefi, nefesi” anlamına geldiğini dile getiren Bahçeli, “İşte milli mücadeleyi gerçekleştiren ruh, bugün Sincan'dadır. Devletimizi kuran yüksek erdem, sevgi ve kucaklaşma burada, bu meydandadır. Bundan sonra söz de sizin, karar da sizin. Yetki de sizde, mühür de elinizde. Buraya kadar gelerek milli duruşunu gösteren ve bizlere güven veren bütün kardeşlerimin ses vermesiyle Türkiye huzura kavuşacaktır. Biz de bir tek size güveniyoruz, yalnızca Cenabı Allah'a sığınıyoruz. Eş başkanların iftiralarından, oyunlarından, karanlık niyetlerinden sizin desteğinizle çıkacağımızı biliyoruz” diye konuştu.

Ankara'nın kurtuluş yıllarında verdiği mücadeleyle örnek olduğunu, Milli Mücadele'ye ev sahipliği yaptığını ifade eden Bahçeli, “Buradan tüm cihana gür bir ses verdiniz ve yedi düvele Türk milletinin kim olduğunu gösterdiniz ve yeni bir ses vermek için sabırsızsınız ve buradasınız. Ses ver Ankara. Sesime kulak ver Ankaralı kardeşim. Ankara, ülkemizin kara talihini değiştirecek iradeyi elinde tutuyor. Barışa, kardeşliğe, huzura ve berekete açılacak kapının anahtarını vermek için hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.

Başkentin “Üç Hilal'e” destek vereceğini söyleyen Bahçeli, Başkentin yiğit sesine, eğilmez başına, dik duruşuna da bunun yakışacağını söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“12 Haziranda yeni bir demokrasi imtihanı karşımızda olacak. Seçim sandığı önümüze 7 gün sonra gelecek. Bu seçim çok önemlidir. Sandığa gittiğinizde, geride kalan yılların muhasebesini iyi yapmalısınız. Habur'daki görüntüleri hiç unutmamalısınız. KPSS ve YGS sınavlarında gençlerimizin emeklerini heba eden, kopyacıları ve çanak tutan hükümeti hiç aklınızdan çıkarmamalısınız. Mezhep, etnik temelli ayrışmaya zemin hazırlayanları hiç affetmemelisiniz. Kıbrıs'daki acziyeti, Ermenilere gösterilen toleransları, Müslümanları katledenlere yakın alakayı gözünüzden bir an olsun uzaklaştırmamalısınız. Telefon dinlemelerini, basılmamış kitapların toplatılmasını, keskin kutuplaşmaları sürekli hatırınızda tutmalısınız. Hukuk skandallarını, yandaş yargı oluşturma arayışlarını, şehide 'kelle', katile 'sayın' denilmesini hiç unutmamalısınız. 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' demeyi tahrik sayanları unutmamalısınız. 'Ne mutlu Türküm' sözünden rahatsızlık duyanları unutmamalısınız.”


“Seçimlerin tarafları şimdiden belli"

Devlet Bahçeli, gerilim, çatışma ve cepheleşmelerin yorgun düşürdüğü Türkiye'nin bugün bir yol ayrımına geldiğini belirterek, ülkenin “tarihinin en talihsiz yıllarını yaşadığını” söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin tutarsız, ilkesiz, işbirlikçi ve teslimiyetçi bir hükümet ile karşı karşıya olduğunu savunan Bahçeli, küresel güçlerce yazılan senaryoların Ak Parti tarafından kapı kapı gezilerek oynandığını iddia ederek, “Türkiye ve Türk milletinin etrafındaki çember daralmıştır. Ağır bir kuşatma her alanda etkisini göstermeye başlamıştır. Bizleri bir arada tutan birlik ve beraberliğimiz hükümet eliyle ve destek verdiği bölücülerle tahrip edilmiştir. CHP ile AKP'nin oluşturduğu gizli ittifak gittikçe belirgin hale gelmiştir. 'Açılım' denilen yıkım projesi, AKP ile CHP arasında paylaşılmıştır. İkisi de aynı sözleri farklı şekillerde telaffuz etmeye başlamıştır” şeklinde konuştu.

Toplumun her alanda bir kriz sarmalına sürüklendiğini, Başbakan Erdoğan'ın çizdiği pembe tablodan ortada eser olmadığını savunan Bahçeli, vatandaşların da bu durumun farkında olduklarını ileri sürdü. Bahçeli, şöyle devam etti:

“Türkiye geçtiğimiz 8,5 yıl içinde yorulmuştur, hırpalanmıştır, eziktir, yoksuldur, çaresizdir ve bitkindir. Adaletsizlik, asayişsizlik ve açlık 'ileri demokrasi' parolasıyla yayılmıştır. Bizzat Başbakan'ın ağzından milletimiz 36 parçaya bölünmeye çalışılmıştır. Ülkemize ve tarihimize yönelik artan saldırılar pişkince sineye çekilmiştir. İnançlarımızın aşağılanması, 'dostluk' adına tebessümle karşılanmıştır. Peygamberimize hakaret eden çürümüş şahsın NATO Genel Sekreteri olması için utanmadan destek verilmiştir. 8,5 yıldır AKP ile beraber Türkiyemiz kuşatılmıştır, milletimiz yargılanmıştır, uniter yapı sarsılmıştır, tarihimiz sorgulanmıştır, vatanımız içerden parçalanmak istenmiştir. Bu tehlikeler devam etmekte, teslimiyet bütün hızıyla sürmektedir.”

Kendisini dinleyenlere “Milliyetçi Hareket'e destek olacak mısınız?” diye soran Bahçeli, “MHP'ye oy vereceklerin Türkiye'nin çatışmaya sürüklenerek tükenmesinin vebaline ortak olmayacaklarını ve asla bölünme olmayacağını dosta, düşmana göstereceklerini” söyledi.

Devlet Bahçeli, “Gelişmeler seçimlerin taraflarını şimdiden belli etmiştir. Bir yanda AKP, yeni CHP, işbirlikçi çıkar çevreleri ve bölücülerden oluşan koalisyon vardır. Diğer yanda milletini karşılıksız seven ve hizmete hazır Türkiye sevdalıları. Bir yanda adaletsizliğin, haksızlığın, usulsüzlüğün, yozlaşmanın, kavganın tarafları bulunmaktadır, diğer tarafta hakkaniyeti, adaleti savunan, kardeşliğe, hukuka bağlı Türk milliyetçileri” diye konuştu.


Milliyetçi hareket oyunların hedefinde

Bahçeli, 12 Haziran seçimlerinin Türk milleti için ciddi tehdit, tuzak ve tehlikelerin olduğu bir ortamda yapılacağını savundu.

Bahçeli, bir yanda “Türk Milleti'ni bölmeye, vatanı taksim etmeye çalışan federasyon özlemcileri” olacağını, diğer yanda ise milli birlikten, tek dilden, tek vatandan, tek milleten, tek devletten ve tek bayraktan asla taviz vermeyenler olacağını söyledi.

Siyasi ikbal, menfaat ve koltuk hırsı için siyasete soyunanlar olacağını anlatan Bahçeli, “Türk Milleti'nin varlığı ve devamlılığı için her türlü fedakarlığı seve seve yapmaya hazır olanlar Milliyetçi Harekettedir. Bunlardan dolayı Milliyetçi Hareket, tezgahların saldırıların ve oyunların hedefindedir. Başbakanın ve hükümetinin iftiraları bunun için bize yöneliktir. Tuzaklar, tahrikler ve çatışma ortamının oluşturulması AKP eliyle sürekli zinde tutulmaktadır. Sinsi planlarının altında, bizim kardeş kavgasının tarafı olmamamız yatmaktadır” şeklinde konuştu.

“Başbakan Erdoğan iktidardan gideceğini anlayınca çıldırmış gibi sağa sola sataşmaya başlamıştır. Küfürler, hakaretler, ithamlar ağzından düşmemektedir. 12 Haziran sonrasının bölünmüş Türkiye'sinin oluşturabilmesi için Milliyetçi Hareketi zayıflatmayı hedeflemektedir” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sözlerini, 'Eğer tekrar iktidara gelirlerse planladığı yeni anayasayla milleti etnik gruplara ayırmanın emelindedir. İleri demokrasi makyajıyla, boyanmış yeni anayasa ile Türkiye'yi bölme isteğindedir. Artık Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gün dahi iktidarda kalmasının sosyal maliyeti çok fazla olacaktır. Başbakan Erdoğan'ın dinlenmesi ve hükümet yıllarının hesabını vermesi gerekmektedir” diye sürdürdü.


“Başbakan demokrasinin sabrını zorluyor"

Devlet Bahçeli, AKP'li seçmenlere de çağrıda bulunarak, kendi partilerine oy verebileceklerini, bunun onların en tabii hakları olduğunu söyledi.

“Türkiye'nin huzuru ve Türk Milleti'nin bekası için Başbakan Erdoğan'ı 12 Haziran'da kenara çekin. Kontrolsüz bir şekilde hareket etmesine artık izin vermeyin” diyen Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:

“Böyle giderse Türkiye'nin bir felakete sürükleneceğini mutlaka görün ve anlayın AKP'ye oy veren kardeşim; bu vebale ortak olma, bu yükün altına girme. Recep Tayyip Erdoğan'ı gerçekten seviyorsan sandıkta nasihat et, biraz beklet ve kendisine çeki düzen vermesini sağla. Bu şahsın tahammülsüzlüğü her geçen gün artıyor. Herkesle kavga ediyor, herkese sataşıyor. Gittiği her yere cepheleşmeyi ve fitneyi götürüyor. Geçtiği yerlerde sokaklar savaş alanına dönüyor.”

Başbakan Erdoğan'ın, demokrasinin sabrını zorladığını, otorite heveslerini her ortamda açığa vurduğunu savunan Bahçeli, “12 Haziran'da uyarılmazsa diktatör olma yolunda hızla ilerleyecektir. Türkiye'ye kendisi ile birlikte uçuruma götürecektir” uyarısında bulundu.

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın bütün gücüyle Türk Milliyetçilerine saldırdığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

“Irkçı kafatasçı olduğumuz iftirasını sürekli diline dolamıştır. Türk Milliyetçiliğine karşı olduğunu fütursuzca, hayasızca edepsizce dillendirmektedir. Sayın Başbakan biz ırkçı olsaydık, emin ol sen başbakan olamazdın. Zehir saçamazdın, çamur atamazdın. Çünkü sen olmazdın. Türk milleti, ırkı gözetseydi 8,5 yıldır iktidarda kalamazdın.

Senaryolarınla Türk Milliyetçilerini ve vatanseverleri durduramazsın. Sen önce yan yana yürüdüğün bölücü çetelerle uğraş. Müzakere masalarında bıraktığın şerefinin derdine düş. Onlarla mücadele et. Onların yakasına yapış. Sakın yanılıp bizim üstümüzden hesap yapmaya devam etme, bozkurtları da etrafındaki çakallara benzetme. Haddini bil, hududunu çiz, sınırını aşma.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli ayaklarına bastığını öne süren Bahçeli, “Sayın başbakan senden alacaklarımız fazlalaşıyor” ifadelerini kullandı.


Eskisi gibi fidayda oynayamıyor

“Devletin gücünü kullanarak arkadaşlarımızı sindirmeye çalışma. MHP'nin şerefli mensuplarını pisliklerine, tertiplerine alet etmeyi düşünme” diyen Bahçeli, şunları söyledi:

“İşitmişsinizdir; dava arkadaşlarımızın Diyarbakır mitinginde provokasyon yapacaklarıyla ilgili alçakça iddialar AKP menşeli olarak ortaya çıktı. Başbakan Erdoğan Diyarbakır'a gideceğimizden dolayı rahatsızdır. Kendisinin çizdiği Sivas-Gavurdağı hattını bir kez daha yıkacağımızdan dolayı endişelidir. Bu hattı AKP'nin başına geçireceğimizden dolayı korku içindedir. Kardeşliği savunacağımızdan dolayı tedirgindir. Sayın Başbakan ne yaparsan yap, hangi oyunu oynarsan oyna, Allah'ın izniyle önümüzdeki Pazartesi Diyarbakırlı kardeşlerimle kucaklaşacağım. Senin foyanı bir de orada ortaya dökeceğim. Maskeni Diyarbakır'da indireceğim. Arkadaşlarıma yaptıklarının ve özgürlükleri kısıtlamanın hesabını mutlaka soracağım.”

Bahçeli, alandakilere “12 Haziran'da Ak Parti'ye ders ve MHP'ye yol verecek misiniz?” diye sorunca alandakiler “evet” yanıtı verdiler.

Türkiye gibi Ankaralıların da yoksulluktan bıktığını ileri süren Bahçeli, “Bu kutlu şehrin her köşesinde yataklarına aç giren yüz binler bulunuyor. Çaresizlikten umutsuzluktan ocaklar sönüyor, aileler dağılıyor, kavgalar çoğalıyor. Yolsuzluktan bıktınız, elinizde yok, avucunuzda kalmadı... Ankaralı kardeşim eskisi gibi fidayda, misket oynayamıyor. Simsin ateşinin etrafında yapılan sohbetler eski tadı vermiyor” ifadelerini kullandı.

Devlet Bahçeli konuşmasında ayrıca Hilal Kart projesini de anlattı.


Mitingten notlar

Saat 15.00'te yapılması planlanan MHP Ankara mitinginin düzenleneceği Lale Meydanı, sabah saatlerinden itibaren partililerce dolduruldu.

Ankara Ülkü Ocakları üyesi bir grup da “Bozkurtların İktidar Yürüyüşü” adını verdikleri bir yürüyüş gerçekleştirerek sloganlar eşliğinde miting alanına geldi.

Partililer, alan girişinde emniyet yetkililerinin oluşturduğu kontrol noktalarında arandıktan sonra miting alanına alındı.

Buradaki kalabalık “Milliyetçi Türkiye”, “Devletin Başına Devlet Gelecek”, “Polise uzanan eller kırılsın” şeklinde slogan attı.

Miting alanında, Atatürk, Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli'nin posterleri ile MHP ve Türk bayrakları yer aldı. Bahçeli konuşmasının ardından kendisini dinleyenlere karanfil attı.

Bu arada miting alanındakilere “püskevit” dağıtıldı.