İstanbul Kadıköy’de 9 Mayıs 2015 günü kadınlara yönelik tacizi engellemek isterken uğradığı saldırıyla hayatını kaybeden Özgürlük ve Dayanışma Partisi ve Birleşik Haziran Hareketi üyesi öğretmen Bahadır Grammeşin cinayetine ilişkin davanın ikinci duruşması bugün Kartal Anadolu Adliyesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tanıkların dinlendiği ve olay anının görüntülerinin izlendiği duruşmada, savcı tutuksuz sanıklardan Cemal Diri'nin tutukluluğunu talep etti. Mahkeme heyeti savcının talebini kabul ederek Diri'yi tutukladı. Tutuklu sayısının 5'e çıktığı dava 27 Nisan'a ertelendi.
Duruşmada, kimlik tespitinin ardından ilk ifadeyi tutuksuz sanıklardan Ercan Aslan verdi. Aslan “Olayın gerçekleşmesini istemezdim. Olayı önce pencereden izliyordum. Arkadaşım Mert ile Burak'ı gördüm. Olaya Mert ve ve Burak katılınca olay büyüdü. Olay sakinleşmişti ama yukarıdan aşağı inenlerle olay büyüdü. Ben kimseye vurmadım. Aşağıya merak ederek indim. Her ihtimale karşı elime ahşap sopa aldım” diyerek kendini savundu.
Bahadır Grammeşin'in arkadaşlarından tanık Günce Beyazer "İlk olay sakinleştikten sonra kalabalık bir grup geldi. Bu grup küfürlerle 'kimin mahallesinde racon kesiyorsunuz!' diyerek saldırdı. Ben korkudan konteynıra sığındım. Umut adlı arkadaşımıza yere düştüğünde sırtına defalarca büyük bir bıçakla tersi ve düzüyle vurdular. Sonra dönüp beni tehdit ettiler. Biri 'kızı bırakın diğerlerine!' dedi "Bize 'Bu mekanı iyi ezberleyin, burdan geçmeyeceksiniz' dediler. Umut'un yanından 'Diğerlerini de halledelim' diyerek ayrıldılar.” dedi.
Duruşma verilen aranın ardından devam ederken diğer tanık Elif Ölmez, de şöyle konuştu: "Arkadaşımızın askerlik eğlencesinden dönerken 2 kişi duvara işiyordu. Biri bana cinsel organını gösterdi. 'Gel güzelim!' dedi. Arkadaşlarımız bu iki kişiyi uzaklaştırdı. Sonra kalabalık bir grup elinde bıçak, sopa, palalarla 'burası bizim mekanımız!' diyerek bizi kovalamaya başladı. Yukarı doğru kaçıyorduk ama arkadaşlarımıza vuruyorlardı. Herkes yerdeydi. Ayaktakilerin elinde bıçaklar vardı. Sonra büyük ses duydum döndüğümde Bahadır yerde kanlar içinde yatıyordu. Kanı durdurmak için elimi bacağına koydum. Bahadır'a kapama gözlerini dedim. Bu sırada bu çeteciler hala orada durup 'hepinizi öldüreceğiz' demeye devam ediyordu."
Bahadır Grammeşin'in arkadaşı ve olay tanığı Yusuf Sevgen "Bar sahibi faşist çete lideri katil Erkan Çınar, 'Yakalayın bu o... çocuklarını, öldürün!' diyordu. Erkan Çınar ve Serhat Ali Günay'ın ellerinde satır, bıçak, palalar vardı” ifadelerini kullandı.
Ozan Bilgin olay gecesini "Asker eğlencesinden çıkıp evimize doğru geçiyorduk. Bu sırada iki kişinin bir arkadaşımıza küfürler ettiğini gördüm. Görünce bende girdim. Sonra itiştik arkadaşlarımız ayırdı ve o iki kişi de gitti. Sonra arkadan bir grup geldi. Bu sırada Yahya Murat Ataç'la itiştik. Bu sırada arkadaşlarımız hadi eve gidelim dedi. Arkadaşlarımızı bekliyorduk. Arkadaşlarımızı beklerken Yahya Murat Ataç, Serhat Ali Günay ve diğerleri elleride bıçakla koşmaya başladılar. Arkadaşlarıma kaçın dedim. Arkadaşlarım koşmaya başlarken ben de biraz engelleyip, ben de koşmaya başladım. Antikacılar sokağına gelince Mert Nikelay ve Murat Topraktepe Bahadır'ın başına sertçe vuruyordu. Oraya koştum! Bahadır kaçmak istesede bırakmıyorlardı. Bar sahibi Erkan Çınar'ın elindeki bıçağı Bahadır'a sapladığını gördüm. Erkan Çınar bıçakladıktan sonra Bahadır yerde yatarken Murat Topraktepe bacağına vurmaya devam ediyordu” sözleriyle aktardı.
Olayın diğer tanığı Eren Eryol "İlk olay kapanıp biz evimize giderken 'siz kimin mahallesinde olay çıkarıyorsunuz' diyerek küfür ettiler. Batı Yakası Teras Bar'a girip ellerinde bıçak, pala, sopalarla çıkıp saldırdılar. Erkan Çınar bu sırada Çağrı'yı bıçakladı. Kaçmaya çalışıyorduk. Çağrı tshirt'ünü kaldırdığımda müthiş kan akıyordu. Hemen hastaneye kaldırdım" dedi.
Olaya tanıklık eden Bahadır'ın arkadaşı Kardelen Özay ise "Arkadaşımızın eğlencesinden dönüyorduk. 2 kişi laf etti. Arkadaşlarımız onları gönderdi, biz de eve gidiyorduk. Bu sırada bir grup 'burası bizim mekanımız' gibi cümlelerle küfürler ettiler. Bizde sizinle işimiz yok dedik. Sonra bara girip ellerinde bıçaklar, sopalar ve palalarla inip; küfürlerle saldırdılar. Serhat Ali Günay, Hasan Özcan'ın elinde palalar vardı. Bahadır'ı tutup kafasına tenekeyle vurup kaçmasını engellediler. Bahadır'ı yere düşürüp vurmaya devam ederken, Erkan Çınar Bahadır'ın kasığına bıçakla 2 defa hamle yaptı. Erkan Çınar bıçakladıktan sonra Murat Topraktepe bacağına yumruk yapıp elinde bir cisimle vurdu" dedi.
Duruşma verilen aranın ardından devam edecek.
Ne olmuştu?
31 yaşındaki Bahadır Grammeşin, askere gidecek arkadaşlarının uğurlamak için Kadıköy’e geldi. Bir özel okulda zihinsel engelliler öğretmenliği yapan Grammeşin’in de aralarında bulunduğu 15 kişilik toplulukta yer alan bir grup kadın, bir başka grup tarafından sözlü tacize uğradı. Bunun üzerine iki grup arasında kavga çıktı. Bu ilk kavganın son bulmasının ardından Grammeşin ve arkadaşları Kadıköy Çarşısı’ndaki Surp Takavor Kilisesi önünde beklerken, bardan çıkan diğer grup tarafından saldırıya uğradı. Bir döner bıçağıyla ilk önce başından yaralanan Grammeşin, yere düştükten sonra da bıçaklandı. Grammeşin’in yanı sıra arkadaşlarından 19 yaşındaki Çağrı Konca ve 22 yaşındaki Halil Bağrıyanık da bıçak darbeleriyle ağır yaralandı. Ayrıca iki arkadaşları da darp edildi.
İddianameden...
Sanıklarla ilgili hazırlanan iddianamede şu ifadelere yer verildi:
“Şüpheli Erkan Çınar’ın kasten öldürme, diğer şüpheliler, Yahya Burak Ataç, Mert Nikelay, Murat Topraktepe ve Cemal Diri’nin suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak suçun icrasını kolaylaştırmak suretiyle kasten öldürmeye yardım etme fiili işledikleri anlaşılmaktadır. Şüphelilerin bulundukları ve çalıştıkları bölgede esnaf ve çalışan oldukları, kendilerini bulundukları mahallede görevli addederek kendi anlayışlarına göre asayişi (!) sağlamak için harekete geçtikleri, olay sırasındaki eylem, söz ve davranış biçimlerinden anlaşılmaktadır. (…) Şüphelilerin müşteki-mağdur gruba karşı birlikte ve dayanışma halinde yukarıda açıklaması yapılan sevk maddelerine göre atılı bulunan suçları işledikleri tespit edilmiştir.”