Yeni kabinenin ikinci kadın bakanı olan Selma Aliye Kavaf’ın siyaset hayatını babasının bir tavsiyesi şekillendirmiş.
Selma Aliye Kavaf, yeni kabinenin ilgi çeken isimlerinden biri. Nimet Çubukçu'dan görevi devralan Kavaf, siyaset serüvenini Zaman’a anlattı. Kavaf'ın babası DP'nin kuruluşunda yer almış. 27 Mayıs darbesinin ardından yargılanmış ancak ceza almamış.
Kavaf'ın siyaset hayatını babasının bir tavsiyesi şekillendirmiş. Kavaf, bu sözü şöyle aktarıyor: "Kendini kurtarmayan memleketi kurtaramaz. Önce kendini iyi yetiştir, sonra siyasete gir." Kavaf, geldiği noktayı değerlendirirken "İyi ki de öyle yapmışım." ifadesini kullanıyor. Çiçeği burnunda bakan, ağır bir sorumluluk üstlendiğini belirtiyor. Sosyal hizmetler ve çocuklarla ilgili ilk mesajı şu: "Ben bir kadın ve anneyim. Artık o çocukların hepsi benim çocuklarım."
Kavaf, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Devlette ve özel sektörde öğretmenlik yaptı. Bu süreçte siyaseti aklından geçirmedi. Ta ki 2002 yılındaki seçimlere kadar. Başbakan Erdoğan, 14 Ağustos'ta Bilkent toplantısında tanıştığı Kavaf'a adaylık teklifinde bulundu. "Hayırlı olsun" cevabı ona bakanlığa uzanacak sürecin kapısını açtı. 2002 genel seçimlerinde Denizli'den 6'ncı sıradan aday adayı oldu. Seçilemeyince tekrar öğretmenliğe döndü. Ancak 2 ay sonra Başbakan Erdoğan'dan sürpriz bir telefon daha aldı:
"AKP Kadın Kolları başkanı olur musun?" Kavaf, teklifi hiç düşünmeden kabul ettiğini belirtiyor. Kavaf, "AKP Kadın Kolları başkanlığı yaparken Türkiye'yi 4,5 kez dolaştım. Katkısı çok oldu, beni zenginleştirdi. İnsanlara ve olaylara bakış açım değişti." diyor. Kavaf, 81 il ve 843 ilçenin yüzde 50'sinde teşkilat kurdu. Kadın üye sayısını 850 bine çıkarttı. 2007 seçimlerinde ise Denizli'nin ilk kadın vekili oldu. Kavaf, şimdi sorumluluğunun daha da arttığını dile getiriyor: "Sorumluluğunu üstlendiğiniz insanlar özel eğitime ihtiyaç duyuyor. En iyi şekilde hizmet edeceğim."
Kavaf, kabinenin ikinci kadın bakanı olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken kadının siyasette olmamasının büyük eksiklik olduğunu kaydediyor. Özellikle karar alma mekanizmalarında bulunmaları gerektiğinin altını çiziyor.
Niyazi Bostancı: İdamla yargılandım
Bakan Kavaf'ın babası Niyazi Bostancı, kızının bakan olmasını, "Çok gururluyum. Hayalimi gerçekleştirdi." şeklinde değerlendiriyor. DP'nin gençlik kollarında çalıştığını hatırlatan Bostancı, şöyle devam ediyor: "27 Mayıs'ta idamla yargılandım. Suçlamaların iftira ve yalan olduğu anlaşıldı, beraat ettik. Siyasete girmesini katiyen istemedim. Çünkü insanın başarılı olması için evvela memleketi tanıması, kendisini kurtarması lazım. Ekmek nasıl kazanılıyor öğrenmesi lazım. Mesleklerini kazandıktan sonra destekledim. Ailemizde her zaman siyaset konuşulurdu. Çocuklarım böyle büyüdü."
