Yaşam

''Babamın evi"

Sıcak mevsimde tatile çıktığınızı hissettirecek kadar rahat ve konforlu bir dekorasyona, bize ait izler taşıyan eşyalara sahip bu ev

23 Ekim 2008 03:00

"Yemyeşil bir doğanın içinde 50'li yıllarda yapılmış eski bir ev bizimki. Özellikle sıcak mevsimde tatile çıktığınızı hissettirecek kadar rahat ve konforlu bir dekorasyona, büyülü hikâyeleri olan objelere ve bize ait izler taşıyan eşyalara sahip. Her köşesinde anılarımızın olduğu ve yıllarca öyle kalacak bir ev. Burası babamın evi!" 

▬ ▬ ▬ ▬ ▬ ▬ ▬

Ev sahibi Jurgen van Diependaal, eşinden ayrıldığı sırada bu eve taşınmaya karar vermiş. Anvers kenti yakınlarındaki Ekeren-Donk bölgesinde konumlanan, 50’li yıllardan kalma bir ev burası. Daha önceleri de yine aynı semtte, hatta aynı sokakta oturan Jurgen, bunun çocukları için rahat ve pratik bir seçim olacağını düşünmüş. Bu yeni ev, çocukların istek ve ihtiyaçları doğrultusunda dekore edilmiş sıcak bir yuva.  

Bembeyaz bir sayfa

Ev sahibi Jurgen, aslında boş vaktinin hiç olmadığı bir dönemde bu mükemmel yuvayı hayata geçirmiş. Amacı, çocuklarının rahatlıkla dinlenebileceği, oynayabileceği kendilerini rahat ve huzurlu hissedecekleri sıcak bir yuva oluşturmak olmuş.



“Çocuklar ev sıcaklığını hissetsinler istedim” diyor Jurgen,

“Benim için en önemlisi buydu. Bu ev tam boşandığımız sıralarda boşalmıştı. Bulunduğu cadde ise sevdiğim bir yer, 50’li yıllara ait yapılar ise hayranlık duyduğum bir tarza sahip. Hiç tereddüt etmeden buraya yerleşmeye karar verdiğimde büyük değişikliklere veya zaman alacak renovasyon çalışmalarına girmedim. Tüm evi bembeyaz bir sayfa gibi düşünüp, detaylarla orijinal bir dekorasyon anlayışı yaratmaya karar verdim. Tüm dünya nefret etse de, koyu renk ahşap sevdiğim malzemelerden, mobilyalarım da bu malzemeyle iyi uyum sağladı.”  

Küçük mekânlar

Yemek masası evin merkezi konumunda… Ailece burada yemek yiyorlar, Jurgen gazetelerini burada okuyor, çocuklar burada resim yapı- yor, derslerini çalışıyorlar. Jurgen masa ve sandalyeleri eski evlerindekine benzer şekilde seçtiğini itiraf ediyor.



“Yemek masası mekânı ikiye ayırıyor. Evde yalnız olduğumda büyük ve boş bir alanda yaşamak hoşuma gitmiyor. Bu sebeple bu geniş mekânı küçük ve farklı işlevlere sahip köşelere ayırdım. Böylece salonun aydınlık olan bir bölümünde rahatça dergi ve kitaplarımı okuyup arkadaşlarımı ağırlarken, diğer tarafta televizyon seyrediyorum.”

“Televizyon köşesi evin diğer bölümleriyle büyük bir tezat oluşturuyor. Evin geneline beyaz renk hâkim olurken burada siyahın varlığı bence mükemmel bir karşıtlık yaratıyor. Bu alan tamamen çocuklara onlara ait… Eve gelişleriyle ev spor çantalarla, oyuncak kutularıyla doluyor. Üç çocuğum var ama bu evde sadece üç yatak odası bulunuyor. Buna da bir çözüm bulmamız gerekiyordu.

9 yaşındaki kızım Donna’nın yatak odası, büyük bir dolap boyutlarında. Burada yarattığımız farklı ama eğlenceli bir yorum onun da hoşuna gitti. Binbir gece masallarını anımsatan bu alanda sadece yatağına yer var aslında. Diğer ikisi, 8 yaşındaki oğlum Daan ve 5 yaşındaki kızım Liz aynı odayı paylaşıyorlar ama farklı köşelere sahipler. Bir de internet alanı var, burayı da eski tabureleri kullanarak tasarladım.”  

Doğal renkler  

Jurgen, “Evde herkesin evcil hayvanlara alerjisi var. Ama bu çocukları mın hayvanları sevmedikleri anlamına gelmiyor. İşte bu sebeple kendi evimizin evcil hayvanını kendimiz yarattık. Zaman içinde de bu evcil hayvanların sayısı çoğaldı. Örneğin yatak odasında eşarpları ve şapkaları astığımız büyük bir evcil hayvanımız, banyoda havluları astığımız bir oyuncağımız, çocukların odasında ise peluşlarımız var.” Jurgen bir grafik tasarımcısı; renkler, stiller ve formlarla oynadığı bir mesleğe sahip. “Birlikteliklerde mantıksal seçimler yapmamama rağmen sonuç genellikle başarılıdır. İşte bu da benim tarzımı oluşturyor. İşimde ve evimde doğal renkleri, doğada rastladığımız birliktelikleri tercih ediyorum. Favorilerim ise zeytin ağacının sahip olduğu tüm tonlar.”

Koleksiyon yapmak ve gruplamak

Jurgen çok seyahat ediyor. Farklı ülkelerden değişik objelerin koleksiyonunu yapıyor. “Bunlar genellikle küçük objeler. Çok sevdiğim şamdanlar, Buda heykelleri. Bu biriktirdiğim objeleri gruplayarak saklamayı tercih ediyorum. Lambalar, resimler, çerçeveler hepsi bir arada. İnsanlar bu tarz objeleri genellikle dağıtarak kullanmayı tercih ederler, bense birlikteliklerinden hoşlanıyorum” diyor Jurgen.

Hiçbir objeyi ihtiyaç duyduğum için satın almadım. Herhangi bir objeyi satın almam için bende etki bırakması gerekir. Kaliteli bir ürüne sahip olmak pahalıya mal olabilir: Örneğin, iyi bir yatakta iyi bir uyku uyuyabilmek için yeterince para ödenebilir. Ama bunun yanı sıra yatağın yanında yer alan komodinler için çok düşük bir bütçe ayırmak yerinde olur.

Yatak odam benim özel alanım. Kışın hava soğuk ve karanlı k olduğunda erken kalkıp yatakta kitap okur, çalışırım. Bu odada yer alan dolaplar, kızım Donna’nın odasındakilerin aynısı, fakat renkleri farklı. Lambaları Breda’da konumlanan bir dekorasyon mağazasından satın aldım. Perdelerin ardında ise giyinme odam saklı. Pek güzel olmayan ama kesinlikle çok işlevsel bir dolap... Perdeler de bu güzel olmayan yanını gizlemek için ideal!


Yapım: Revna Özcan. Styling Jurgen van Diependaal
Fotoğraf: Bieke Claessen
Maison Francaise