Magazin

Babam bekaret raporu istedi

Perihan Savaş, babasının isteğiyle bekaret raporu aldığını açıkladı.

02 Kasım 2009 02:00

Annesinin baskılarından kurtulabilmek için henüz 13 yaşındayken anlaşmalı evlilik yapan ve akabinde boşanan Perihan Savaş, babasının isteğiyle bekaret raporu aldığını açıkladı.

Oyuncu Perihan Savaş, Bilal Özcan'ın Kanaltürk'te yayınlanan 'Laf Aramızda' programına konuk oldu ve hayatındaki ilginç olayları anlattı. 13 yaşında evlenen ve bakire olarak boşanan Savaş, 1987 yılında evlendiği, ikinci eşi aktör Yılmaz Zafer'i anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Savaş şunları anlattı: Çok neşeli bir insanım, keyifliyimdir. Eğlenmeyi çok severim. Espri çok yaparım. Ama herkes, hüzünlü ve ağlar tarafımı gördü hep. Çünkü yaşamımda bayağı ağır şeyler geçirdim ve tabii ki onlara karşı duyarsız olmak mümkün değildi...

Ben de kaset yaptım

Sinemadan sonra sahne yapmamızın nedeni, gelecek kaygısıydı. Belki bir tiyatro sanatçısının sahnede olması garip değil ama; yine de sahneye çıkmamın sebebi ekonomikti. Sinema döneminde seks furyası başlayınca sinemadan uzak kaldım ve 1.5 sene sahneye çıktım. Bu sayede kendime bir ev aldım ve ondan sonra da sahnelere 'bye bye' dedim. Sesim de güzeldir ama; ben şarkıcılık konusunda iddialı değildim. Zaten herkes haddini bilmeli. Bir ara bir kaset yaptım ama berbattı.

Makyaj yasaktı

Annem çok muhafazakar bir kadındı. Sete, tiyatroya gelir, beni beklerdi. İnce çorap giymeme ve rolüm dışında makyaj yapmama asla izin vermezdi. "18 yaşına gelene kadar makyaj yapamazsın" derdi. Üzerimde fazla baskı kurardı. Kaşlarımı almama bile izin vermezdi. Evlenirsem makyaj yapabilirim, istediğimi giyebilirim diye düşündüm. Bu yüzden de evlilik fikri bana çok sıcak geldi ama istediğim gibi olmadı. Sonuçta 13 yaşındaydım. Nedim'le nikah yaptık ama; onu askeri okuldan çıkarmak için yapılan bir nikahtı. Sonra düğün yapıp Almanya'ya gitme fikrimiz vardı. O doktorasına devam edecekti ben de Almanya'da tiyatro okuyacaktım. Ama sonradan sanırım beni kıskandı ve tiyatro yapmamamı istedi. O, bunu isteyince bende de ona karşı her şey bitmiş oldu. Babama dedim ki, "Eğer beni ondan ayırmazsanız ben de canıma kıyarım." Böylelikle 13 yaşında nikahlandığım eşim Nedim'den ayrıldım. Evlenebilmem için yaşım büyütülmüştü. Boşanınca babam mahkemeden bekaret raporu aldırdı. O zamanlar böyle şeyler çok önemliydi. Babam bana "Kızım ben bu raporu sana güvenmediğim için değil, yarınöbür gün karşına hayırlı bir kısmetin çıkar diye alıyorum" dedi. O zaman boşandığında nüfus kağıdına dul yazılıyordu ama artık bekar yazılıyor. Babam, evleneceğim adamın bunu hep karşıma çıkarmasından korktuğu için böyle bir şey yapmıştı. Karşımdaki insanın bu anlamda beni rencide etmesini istemiyordu. Aslında bu hiçbir kızın yaşamaması gereken çok ağır bir şey, ama oldu.

Kitap yazacağım

Kemal Sunal çok komik bir adamdı ama kameranın önünde güldürürdü. Kameranın arkasında, ne konuşur ne güler, hep suratını asardı. Ama ben yine de onun bu hallerinde bile bir mizah unsuru bulur ve ona gülerdim. Kemal'in her filminde bir mesaj vardı. Şimdi de komedi filmleri çekiliyor ama; bu mesajları göremiyorsunuz. Bu yüzden Kemal Sunal çok iyi bir komedyen ve yeri doldurulamayacak bir oyuncu. Rahmetli eşim Yılmaz Zafer ile o dönem bir şirket kurmuştuk. Ortağımız onu çok üzmüştü. Hatta bir keresinde eve gelip sabaha kadar ağladığını biliyorum. Onu üzen her şeyi el notlarıyla yazardı Yılmaz. O notları hâlâ saklıyorum. Zamanı gelince bu notları kitap haline getireceğim.