T24 - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB ile Türkiye’nin konumlarını değerlendirerek, “AB, bir fikirler ve değerler birliği... Ekonomide her açıdan onlardan çok daha iyiyiz. AB’nin çöktüğü kadar hızla çöken bir kulübe kim üye olmak ister ki?” dedi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, II. Küresel Girişimcilik Zirvesi’nde kendisine yöneltilen “AB’deki durum sizi ne kadar endişelendiriyor?” sorusuna ilginç bir yanıt verdi. 2005-2009 yılları arasında Türkiye’nin ilk Başmüzakerecisi olarak görev yapan Babacan, AB’de bir şeylerin bozulması durumunda bunun sonuçları olacağını belirterek şunları söyledi: “Türkiye ve AB’nin konumuna bakın... AB’nin çöktüğü kadar hızla çöken bir kulübe kim üye olmak ister ki? AB’ye baktığımızda, Türkiye hâlâ süreci sürdürüyor. Biz, AB’yi bir fikirler ve değerler birliği olarak görüyoruz. Ekonomik açıdan her ölçüte göre, çok iyi durumdayız. Bize bir örnek değil orası. Kim bilir, 9 Aralık’taki zirveden sonra belki her şey daha farklı olur. Biz hâlâ inanıyoruz ki AB’nin bütünlüğünü koruması çok önemli. Bir fedakarlık yaparak, bir araya gelerek çözüme ulaşacaklar.”
Ali Babacan, “Şu anda problem yaşayan hangi Avrupa ülkesi olursa olsun, bizim yapımızda, bizim gücümüzde, bizim kredibilitemize sahip bir hükümet olsun, inanın 3 ayda bu sorunlar çözüm yoluna girer” dedi. Küresel krizin yeni bir safhaya girdiğine de değinen Ali Babacan, artık devletlerin kredibilitesinin sorgulanmaya başladığını ifade etti.
Babacan, “Bankalar sıkıntıya girdiğinde devlet imzası durumu yatıştırmaya yeterken, bugün devletlerin attığı imzanın gücü, kıymeti eskisi kadar güçlü değil. Gerekli adımlar biliniyor, ne yapılması gerektiği açık bir şekilde ortada. Ancak maalesef pek çok ülkede o çözümü yönetecek, uygulayacak siyasi irade mevcut değil. Karar mekanizmaları zor işliyor. Özellikle bazı Avrupa ülkelerinde çok ciddi siyasi liderlik sorunu var. Adım atmakta güçlük çekiyorlar” diye konuştu.
İi dünyası Joe Biden'a ekonomil ilişkileri anlattı
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden zirveden sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, MÜSİAD Başkanı Ömer Vardan, TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert, TOBB GGK Başkanı Ali Sabancı, TOBB KGK Başkanı Aynur Bektaş, Teknoloji Geliştirme Vakfı Genel Sekreteri Mete Çakmak, Endeavor Türkiye Kurucusu Didem Altop, ABD Türkiye Büyükelçisi Francis J. Ricciardone ve ABD’li üst düzey yetkililerle biraraya geldi. Başkan Hisarcıklıoğlu, Joe Biden’a Türk-Amerikan ekonomik ve ticari ilişkileri konusundaki tespit ve görüşlerini aktardı.
Biden: Yeni Steve Jobs Türkiye’den çıkarsa şaşırmam
Türkiye'ye resmi temaslarda bulunmak üzere gelen Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye’de bulunmalarının hiçbir şekilde tesadüf olmadığını belirterek, “Türkiye, geçtiğimiz 10 yıl içerisinde 3 kat büyüdü. İhracat 4 katına çıktı. Kişi başına düşen gelir çok ciddi biçimde arttı. Aileler artık kendilerine ve çocuklarına daha iyi bir hayat verebiliyor” dedi.
II. Küresel Girişimcilik Zirvesi’nin açılışında konuşan Biden,”ABD’nin Ankara Büyükelçisi, bir sonraki Steve Jobs’ın Türkiye’den çıkabileceğini söylediğinde hiç şaşırmadım. Türkiye’de de ciddi yetenekler var. Hatta şu an aramızda da olduğunu biliyorum. Türkiye dünyanın en önemli ekonomilerinden birisi ve bunun çok daha da ötesine gidebilme durumunda. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına tekabül eden bu yılda Türkiye dünyanın en önemli 10 ekonomisinden biri olacak” dedi.
Yüzde 8 büyür, ikinci oluruz
Ali Babacan, Türk ekonomisi Avrupa’nın borç krizinden etkilenecek olsa da, bu yıl GSYİH’nin geçen yıla oranla, yüzde 7-8 aralığında büyüyeceğini söyledi. Türkiye bu yıl yüzde 8 büyüme sağlayabilirse, IMF’nin tahmini verileri kıyaslaması ışığında bakıldığında, G-20 ülkeleri içinde büyümede Çin’in ardından ikinci ülke olacağını ifade eden Babacan, yabancı şirketlerin de bu büyümeyi dikkatle izlediğini söyledi.
Ali Babacan, 2012 ekonomi tahminleri hakkında ise Avrupa ve ABD ekonomilerinde yavaşlama olmasına rağmen, yurt içinde güçlü talep ve sağlıklı bankacılık sisteminin sürdürülmesiyle, “Avrupa’dan daha yüksek, yüzde 4 seviyesinde büyümeyi sağlayabiliriz” dedi.
Mali krizin dünyada etkisini gösterdiği 2009’dan bu yana “2.5 milyon ilave istihdam yaratıldığını” vurgulayan Türk ekonomisinin aşırı ısınma riski hakkında ise Babacan, hükümet ve Merkez Bankası’nın iç talebi sınırlama politikası izlediğini ve bunun sonucunda büyüme hızının bir miktar düşecek olsa da sürdürülebilir bir büyüme sağlanacağını kaydetti. Babacan, bankacılıkta 2004-2006 arası büyük reformlar yapıldığını, düzenlemelerin katılaştırılması sonucu Avrupa’daki kriz sonrasında dahi güçlü bir büyümenin mümkün hale geldiğinin altını çizdi.