Şike davasından tutuklanan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Duvarlar bana bakıyor, ben duvarlara. Yaşadıklarımı bir Allah bilir, bir de ben. Ama asla vazgeçmeyeceğim. Bu iş artık Aziz Yıldırım’ı yok etme davasına döndü. Kurgulayanlar var. Onların kim olduğunu kamuoyu biliyor. Bir süre sonra tahliye edilirsem bile çok iyi biliyorum, cezaevinde yattığım süre ile ilgili suç yükleyecekler. İçeride sadece Fenerbahçe başkanı ve arkadaşları var. Hani nerede futbolcu, teknik direktör? Hepsi dışarıda” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım şike ve teşvik soruşturması kapsamında yargılandığı 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapacağı savunma öncesi Milliyet aracılığı ile önemli mesajlar gönderdi.
İşte yaklaşık 9 aydır tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi’nde Milliyet gazetesi muhabiri Cemal Ersen ile bir saate yakın görüşen Yıldırım’ın yaşanan süreç ile ilgili çarpıcı düşünceleri:
Dört duvar arasındayım
“Dokuz aya yakın süredir dört duvar arasındayım. Koğuşta tek kalıyorum. Duvarlar bana, ben duvarlara bakıyorum (gözleri doluyor). Yaşadıklarımı bir Allah bir de ben bilirim. Ama asla vazgeçmeyeceğim. İlk gün nasıl dik duruyorsam bugün de aynı noktadayım. Beni ayakta tutan; milyonlarca Fenerbahçeli’nin verdiği güç. İlk günden beri söylüyorum. Bu artık bir şike davası olmaktan çıktı, Aziz Yıldırım’ı yok etme davasına döndü.
Bu işi kurgulayanların tek hedefi Aziz Yıldırım’dır. Onların kim olduğunu kamuoyu zaten biliyor. Amaç beni kulübün başından uzaklaştırıp, Fenerbahçe’yi ele geçirmektir. Buna önce Fenerbahçe camiası sonra ben izin vermeyeceğiz. Başkanlığı bırakmamı ima eden dolaylı mesajlar iletildi, hepsine hayır dedim ve suçsuz olacağımı kanıtlayacağım dedim”.
Başkalarını savunuyorum
“Benimle ilgili 106 sayfalık tape var. İddia ediyorum birinde suç unsuru bulsunlar, yüklemeye çalıştıkları tüm suçları kabul edeceğim. Aylarca telefon dinlemiş, teknik takip yapmış, görüntü almışlar. Ama ortada şike yapıldığını kanıtlayacak tek belge ve veri yok. Eğer bulabilselerdi, bu tapeleri delil olarak gösterirler miydi? Kendimi savunmanın dışında, diğer tutuklu sanıkları da savunuyorum. Hakim karşısında çekiniyor, korkuyor ya da yanlış bilgiler veriyorlar. Ben de, kalkıp müdahale etmek zorunda kalıyorum.
Bu davanın başlarında onlarca kulüp ve yöneticisi vardı. Şimdi içeride sadece Fenerbahçe başkanı ve arkadaşları var. Şikeyi tek başımıza mı yaptık? Hani nerede futbolcu, teknik direktör? Hepsi dışarıda. O halde biz ne ile yargılanıyoruz? Dedim ya bu artık şike davası değil. Başka amaçlar ve hedefler var”.
Platini de söyledi
“Şike davasında şahıslar ve tüzel kişilerin ayrılmaması gerektiğini söyleyen benim. Platini, Türkiye’ye gelmeden önce bu düşüncelerimi yönetici arkadaşlar aracılığı ile açıkladım. Ama nedense kamuoyuna iletilmedi. İki gün sonra UEFA Başkanı Platini, Sayın Başbakan’ın ‘Kişi ve kulüpleri ayırmak gerek’ söylemine yanıt verirken, aynen benim söylediklerimi dile getirdi. Bence eğer şike ile ilgili bir iddia varsa, kişileri ve kulüpleri ayıramazsınız.”
58 değişmesin
“58. maddenin değişmemesi gerektiğini ilk günden bu yana savunuyorum. Şike yapan bir insan kendini kurtaracak bir düzenlemeyi niçin istemesin ki? Talimat değişir, suçlara verilen cezalar değişir. Ama kesinlikle buna karşıyım.
Ceza bizden habersiz
Diyorlar ki; 6222 sayılı şiddet yasasında şike ve teşvik eylemlerine ceza verileceğini Aziz Yıldırım biliyordu. Kesinlikle “hayır. Yasa tasarısı meclise sunulurken, federasyon bizden bu cezaları sakladı. Ne hapis cezasının miktarını, ne hangi suça ne ceza verileceğini biliyordum. Biz de kamuoyu gibi tasarı komisyonda görüşülmeye başlandığında öğrendik hepsini. Daha sonra şikeye verilen cezaların azaltılmasına da karşı çıkan benim. Yasa Aziz Yıldırım için değiştirildi diyeceklerdi, nitekim dediler. Ama ne oldu? Onlarca insan tahliye edildi, Aziz Yıldırım hâlâ hapiste.”
Suç uydurucaklar
“Bir süre sonra tahliye edilirsem bile çok iyi biliyorum, cezaevinde yattığım süre ile ilgili suç yükleyecekler bana. Amaç belli. Ama kamuoyu bunu bilmeli. Şike ve teşvik soruşturmasında adı geçen tüm kulüpler ve yöneticileri bizimle beraber yargılanmalı. Gelsinler mahkemeye, hepsine soracak sorularım var. Ortaya koyacak delillerim var. Neden ayrı tutuluyoruz? Bu bile şike operasyonunun amacını anlatmaya yetmiyor mu? Trabzon’dan, Sivas’a balık gönderiyorlarmış? Bak sen şu işe. Trabzon neresi, Sivas neresi?”
Açık bulamadılar
“Aylardır Fenerbahçe’nin hesapları didik didik inceleniyor. Tek kuruşluk açık bulamadılar. Tutturmuşlar federasyondan 5 milyon lirayı niye almışız diye? Belli değil mi bu paranın nereden geldiği? Topuk yaylası için devlet 5 milyon lira verdi. Bu parayı da Futbol Federasyonu üzerinden geçirdi. Federasyon da bize verdi ve Topuk Yaylasının tamamlanması için kullanıldı. Bize bu yasal yolla gelen paranın hesabını soranlar Karadeniz oyunları için verilen 6 milyon liranın 5 milyon lirasının hangi kulübe hangi biçimde aktarıldığını sorgulasınlar? Bakalım altından ne çıkacak?”
“Yüzüme söyleyemezler”
“Aylardır cezaevindeyim. Görüyorum ki, bazı yorumcular içerideyim diye konuşup duruyorlar. Bunları yüzüme söyleyebilirler miydi? Elbette hayır. Aklanıp çıktığım vakit bakalım yine aynı şeyleri konuşup, yazabilecekler mi? Yaptığım savunmaya medya ne kadar yer verdi, belli. Kimin ne yazdığını ve söylediğini takip ediyorum. Tüm milletvekillerine savunmamın tamamını içeren 3’er DVD gönderdim. Şike nasıl yapılırmış, geçmişte şike nasıl yapılmış görsünler istedim.”
“Elbette adayım”
“Mayıs ayında kongremiz var. Beni kongreden önce tahliye edeceklerini sanmıyorum. Yarın bazı arkadaşları tahliye edebilirler, ama benim kulüp başkanı olarak kalmamı istemeyenler var. O yüzden umudum yok. Kongrede aday olacağım. Bana güç veren ve ayakta tutan milyonlarca Fenerbahçe taraftarına borcumu ödemem gerek. Başka biri aday olur mu? Elbette olabilir. Genel kurul kimi uygun görürse o seçilir.”
‘Çok üzüldüm’
“Çarşamba günü kadın voleybolcularımız geldi duruşmaya. Biliyorum beni orada gördükleri için çok üzüldüler. Ağlayanlar oldu. Benim de gözlerim doldu, ama o kızları böyle bir ortama soktuğum ve onları üzdüğüm için daha çok üzüldüm. Hepsi sağolsunlar, onların şampiyonluğu bana büyük moral oldu. Biz sadece futbolda değil, tüm branşlarda şampiyon bir kulüp olduğumuzu dünyaya kanıtladık. Kızlarımız daha büyük bir şampiyonluk elde etti, hepsini gözlerinden öpüyorum, sağolsunlar."
“Gurur duyuyorum”
“Yaşanan onca olaya ve olumsuzluğa karşın futbol takımımız ve teknik kadromuz iyi dayandı. Hep yarışın içinde kaldı. Şampiyonluk şansımız ve umudumuz sürüyor. Trabzon maçına da aslanlar gibi çıkıp oynayacaklar ve Fenerbahçe’ye yakışır sonuç alacaklar. Böyle sıkıntılı süreçte şampiyon adayı olarak kalmak herkesin harcı değil. İnşallah kupa hasretine de bu sene son verecekler. Kendileriyle gurur duyuyorum.”
“Cübbeli ile arkadaşız”
“Cezaevinde günler zor geçiyor. Moralimizi yüksek tutmaya çalışıyoruz. Lakin soruyorum, o kadar insan dışarıda iken ben niçin hâlâ buradayım. Tek suçlu ben miyim? Eğer ortada bir şike varsa tek başıma mı yaptım? Cübbeli Ahmet hoca ile iyi arkadaşız. Şakalaşıyor, sohbet ediyor, dertleşiyoruz. Başka nasıl geçsin ki zaman. Sağolsun ziyaretçilerim de beni yalnız bırakmıyor.”